"Tarih, bir anlamda halkların kutsal kitabıdır."
M. İ. Karamzin
Karamzin'in bu sözünü çok severim. Çünkü bana, Tarih'i ne kadar iyi ve ne kadar doğru bilmek zorunda olduğumuzu hatırlatıyor. Kitabı okumaya da bu söz ile başlıyorsunuz zaten ve kitabın size ne anlatmak istediğini daha ilk sayfasında görüyorsunuz. Kitabın
Bir insanın kendine karşı en büyük ödevi hakikati keşfetmektir. (#73093133)
______
En hoşlanmadığım hususların başında aklımla dalga geçildiği hissi yaşamak veya başka bir ifadeyle aldatılmışlık hissi yaşamak gelir. Bu hissi en çok yaşadığım hususların başındaysa Atatürk’ün şahsının ve onun icraatlerinin din ve
Sıradaki kitabım, ben gibi sıkı kahve tiryakileri için! Neden böyle bir kitabı okuma gereksinimi duyduğumu, Selim İleri'nin adeta beni tanımlayan şu cümleleri ile açıklamak istiyorum:
"Kahveyi sevenler, sadece kendisini değil, kokusundan alet ve edevatına, sohbetinden edebiyatına kadar her şeyini sever, iyi kahve içebilmek için cefa çekmeyi
Yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
Yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak murted ayaklarının
ıslak ve karanlik toprağın üstünde koşması gibi.
KEŞKE BÜTÜN KADINLAR OROSPU OLSA
Dün gece evimin balkonunda, hazırladığım portakallı votkamı yudumlarken aşağıda iki kadının bağrıştıklarını işittim. Bunun üzerine oturduğum yerden doğularak aşağıya baktım. Evet, şaşırmadığım gibi ikisi de orospuydu. Yani biz erkeklerin gece kadınlarına yaptığımız klasik yakıştıma. Neden burada dillendirdiğime
Üstünüz Ümitvarız
İman emniyettir, güvendir ve elbette ümittir. İslâm ise selamdır, selamettir, teslimiyettir. Allah’a teslim olan ümidini kaybetmez. Müslüman beyniyle, kalbiyle, ruhuyla, bedeniyle Âlemlerin Rabbi’ne teslim olur.
Bu teslimiyette hem dünya hem ahiret için büyük nailiyetler, lütuflar vardır. Bu teslimiyet öyle bir tılsımdır ki
Cemil Meriç, toplumumuzdaki en önemli mütefekkirler arasında yerini almış hem ulusal hem evrensel fikirleri okuyarak, araştırarak öğrenmiş bu uğurda 38 yaşından sonra görme yetisini kaybetmiş mümtaz bir fikir adamı. Ancak göremiyor olması onu araştırma, inceleme ve bildiklerini fikir süzgecinden geçirerek yazma noktasında engellememiştir.
O,
Osmanlı devleti'nde; müslim, gayrimüslim, kadın, erkek, çocuk ve saray efradı dahil uygulanan yasaklar ve kanunların sistemli bir şekilde belgelerle ve açıklayıcı detaylarla yazılmış..
IV.Murat dönemi kahve yasağı( bi kahve sever olarak iyiki yasak kalkmış da)
Zamanın Şeyhülislam'ı tarafından, kömürleştirilmiş bir nesnenin suyunu içmenin günah olduğu fetvası verilince kahve içilmesi yasaklanır ve kahvehaneler yıkılıp kapatılır.
(S:68)
günümüz de devam eden birçok yasakların kaynağı çok daha eskilere dayanıyormuş. Yediğimiz ekmekten, kullandığınız kumaşa, çocuk eğitiminden kahvehanelere kadar birçok alanda koyulan yasakların asıl amacı insanların huzur, mutluluk ve adaletle yaşaması ve bizlere yansıtılmış..olması
1890'lı yıllarda ortaya çıkan ve yaygınlaşan tombala oyunu bir nev-i kumar olduğu gerekçesi ile Şuray-ı Devletçe alınan bir kararlaç 1892 senesinde yasaklanmıştır.ç
( s: 121)
Kitap dan ben merakla okudum sizde okursunuz biliyorum