Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
175 syf.
9/10 puan verdi
Kitap iki bölümden oluşuyor. "Taçlı Fahişeler" başlığını ilk bölümde tarihe güzellikleri ve ahlaki zaaflarıyla geçen kadın yöneticiler anlatılıyor: Potifar'ın karısı, ilk büyük savaşa sebep olan Helene, kendi cinsine âşık Sappho, Nil kıyılarının zehirli çiçeği Kleopatra, Bizanslı kraliçeler Theodora, Zoe, Yüz kocalı imparatoriçe Katerina ve diğerleri. Bunlar arasında işi bitince aşığını öldürenler, heyecan için alt tabakaya dadananlar, yaşını başını aldığı halde rahat durmayanlar en dikkat çekici olanlar. İkinci bölümde ise Osmanlı'da uygulanan ilginç yasaklar var: Ecnebilere cariye satma yasağı, tütün, kahve, içki, gece fenersiz dışarı çıkma, afyon kullanma, kadınların erkeksiz kayığa binme yasağı; İstanbul'a bekar uşağı girmesinin yasaklanması, Çingenelerin ata binme yasağı, Arnavutların tellak olma yasağı, kahvehanelerde devlet sohbeti yasağı, evlerde yemek çeşidi yasağı (Yedi çeşitten fazla yemek yapmak yasak) ve diğer yasaklar. Yazar bütün bunları kısa, özlü ve akılda kalacak şekilde anlatmış. Farklı bir okuma tecrübesi arayanlar okuyabilir.
Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar
Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde YasaklarReşad Ekrem Koçu · Doğan Kitap · 201749 okunma
Osmanlı'da köle ticareti
Türkiye, yer yüzünden esareti ve esir ticaretini kaldıran beynelmilel anlaşmaya girinceye kadar İstanbul'da büyük Esir Hanı ve Esir Pazarı Nurosmaniye camiinin Tavukpazarı tarafında idi, daha doğru tabirle bu cami, onsekizinci asrın ikinci yarısında, Esir Hanı yanında inşa edilmişti. Oğlan ve kız, köle ve cariye alım satımı türlü uygunsuzluklara, fuhşiyata ve şenaate müsaid olduğu için, esircilik müselşel kefalete bağlanmış, esirciler sıkı devlet kontrolü altında tutulmağa çalışılmış, buna rağmen çeşitli edepsizlikler olmuş ve zaman zaman şiddetli tenbihler, yasaklar çıkmıştır.
Reklam
Bursa' da Zaman
Bursa şirin ilçesi İznik İmparator Constantinus'un da katıldığı toplantıda iki önemli görüş tartışılır. İskenderiyeli din adamı Arius'un görüşü Hz. İsa'nın sadece bir insan olduğu ve tanrıdan dünyaya gelmediğidir." Kısa sürede taraftar toplayan bu teze, Piskoposlar karşı çıkmıştır. Hıristiyan dünyasınca bugün de savunulan "Hz. İsa'nın Tanrı' nın oğlu olduğu" tezi uzun tartışmalardan sonra kabul görmüştür.Hıristiyanlıkla ilgili yortu günleri ve Nikaia Kanunları adı ile bilinen 20 maddelik metin bu Konsülden sonra kabul edilmiştir.787 yılında İznik Ayasofya'sında VII. Konsül toplandı. İmparatoriçe İrene'nin önderliği ile resim ve heykel üzerindeki yasaklar kaldırıldı.İznik, Selçukluların da ,Bizanslıların da başkenti olmuştur. 1331 yılında Osmanlı orduları tarafından ele geçirilen İznik, Osmanlı dönemiyle birlikte canlanmaya başladı. Osmanlı idaresinde İznik, sanat, ticaret ve kültür merkezi oldu. Orhan Gazi Medresesinde birçok ünlü ders verdi. Davud-u Kayseri, Ebul Fadıl Musa, Eşrefoğlu Abdullah Rumi gibi ünlü tasavvuflar İznik'te yaşadı ve eserler verdi. Osmanlı döneminin ilk cami, medresesi ve imareti İznik'te inşa edildi. XIV ve XV. yüzyıllarda XVI. yüzyılda İznik bir sanat merkezi olmuş, dünyaca ünlü çini ve seramikler burada üretilmiştir. İznik, Hellenistik çağdan kalma ızgara planlı kent yerleşimi, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden kalan anıtsal yapıları ile tarihi kent dokusunu bütün canlılığıyla korumaktadır
1585'de İstanbul'da Venedik balyosu Morosini bir kahvehane tasvir etmiştir. Sosyal buluşma yeri olarak kahvehane, eski bozahanelerin yerini almış görünmektedir. Sosyal iletişim ihtiyacını karşılayan ve idareciler aleyhinde kamuoyu oluşturan bozahanelerin yer ve sayısı devletçe kısıtlanmakta, kontrol edilmekteydi. Daha sonraları bu yasaklar kahvehanelere uygulanmıştır. Başka deyimle, boza veya kahve içilen buluşma yerleri, önemli bir sosyal kurumun oluşmasına yol açmıştır..
Sayfa 245 - Kronik KitapKitabı okudu
Yenikapı Mevlevihanesi'nin Dünü Ve Bugünü
academia.edu/115503662/Yenik... Yenikapı Mevlevihanesi hem Osmanlı'nın siyasi tarihinde önemli bir yere sahip hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda ciddi roller üstlendi. Derviş zümrelerinin İstanbul'un günlük hayatında son derece etkili oldukları bilinmektedir. IV. Murat ve II. Abdülhamit'in saltanatı sırasında devletle tekkenin arası açıldı. Yenikapı Mevlevihanesi, kendi şahsi çıkarlarını temin etmek için tekkeye bağlanan devlet adamlarının da olması ve bu tip insanların dervişlik ahlakına yakışmayan hareketlerde bulunması Mevlevihane'nin itibarını zedeledi. Tarihe "Kadızadeler Olayı" olarak geçen dönemde Osmanlı sultanı IV. Murad ve paşalarından Fazıl Ahmed Paşa, yoldan çıkmış tarikatların yanında Mevleviliği'de yasaklamışlardır. Bu olay Mevlevileri çok etkilemiş ve Mevleviler arasında bu yasak "Yasağ-ı bed" (kötü yasak) olarak adlandırılmıştır. Bu yasak ilk 18 yıl boyunca tam olarak uygulanmış 1684'ten sonra bu yasaklar hususunda cezai bir uygulama görülmemiştir. 18 yılın ardından Mevlevihaneler gizliden gizliye yeniden faaliyete geçmiştir. Daha sonra yasak tamamen kalkmıştır.
"1867'de yabancılara Osmanlı ülkelerinde toprak alma izni verilmiştir. 1869'da Osmanlı -Prusya Krallığı arasındaki bir anlaşma ile Almanlar da bu Hakkı elde etmiştir. İşte bu gelişmenin sonucu olarak ilk Alman kolonileri Filistin'de kurulur. Durumu gören 2. Abdülhamid 1878'de Filistin'e Alman göçleri dahil bütün göçleri yasaklar. Toprak alım-satımı men eder."
Sayfa 38
Reklam
Fazla refah cinsel sapıklığın da yaygınlaşmasına katkı sağlar. Neden? Nefsin önünde hiçbir engel kalmayınca, aşk ve sevda gibi kelimeler tedavülden kalkar. İnsan giderek hayvandan beter hale gelir. Din de geçerliliğini yitirdiği için soyut yasaklar bir anlam ifade etmez.
Sayfa 185 - 6. Baskı, Ocak 2022
Bu kitabın yazarı kesinlikle haklı
Bütün evrende gizli gömü biziz Ölümsüzlük yurdunu veren biziz Geçince karanlığı bu suyun toprağın Hızır da bengisu da biziz diyen Mevlana'nın gönlünde tanrı-insan-evren üçlüsünün birliğe ulaştığı, bütün ayrılıkların, ayrımların ortadan kalktığı görülür. Bu da İslam inancına temelden aykırıdır, dahası ağır bir suçtur. Ozan, tanrının
Sayfa 61/62Kitabı okudu
_Sümerler, Türk'tür. _Tarih 5500 yıl önce Sümer’de başlar. _Sümerce kesinlikle Türkçedir. Prof. Atakişi Kasım _MÖ 2400 yıllarına ait çivi yazılı belgelerde Türk adları bulundu. _Sümerce, Türk, Fin ve Macar dillerine akrabadır. Asurolog Jule Oppert _Atatürk demiş ki: Bırakın şu Asurları! Asurlar Arap cinsinden. Bu Sümeroloji olacak demiş.
207 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.