Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Diyalektik Kıyas Teorisi
_Burhan, tüm şüpheleri ortadan kaldıracak açıklıkta ve itirazlara yer bırakmayacak kesinlikte bir kıyas ve delildir. Kesin ve zorunlu bilginin ilke ve kurallarını vermekte, felsefeyi mükemmel hale getiren kaideleri içermektedir. Bu bakımdan da o, mantığın en yüce bölümü olmaktadır. _Burhan, 3 çeşittir: _1- Varlık burhanı. (Tez) _2- Sebep
Reklam
CEMİL MERİÇ'İ TANIMA
Cemil Meriç, diyalektiği bir metot olarak uygulayan 'serazat' bir düşünür; sonunda titreyip kendine/yuvaya dönmüş, hidayete ermiş, hak yolunu bulmuş eski bir Marksist; Batı'yı tanıdığı ölçüde, ışığın ancak Doğu'dan gelebileceğinin farkına varmış eski bir batıcı; Doğu ile Batı ve/veya 'muhteşem bir mazi' ile
Osmanlı, din ile bilimi birbirinden ayırmayı başaramadı
Bu durum yaklaşık iki-üç yüzyıllık bir sürecin sonucudur. Batıdaki gelişim aydınlanma iyi izlenmemiş, önemi kavranmamış, sanayi devrimi atlanmıştı. Batı medreselerini üniversiteye dönüştürürken, biz medreselerimizden müsbet ilimleri uzaklaştırdık. Batı eğitime değer veriyor, sanatı destekliyor, kadın haklarını tanımaya başlıyor , makineye geçiyor, üretiyor, dünyaya yayılıyor. Buna karşılık Osmanlı içine kapanıyor. Dünyanın değiştiğini , geliştiğini anlamıyor. Yakasını kör taassuba, hurafeye kaptırıyor, bilgine değil, bağnaza, ham sofuya, müneccime önem veriyor. Batı, insanı, doğayı, evreni inceler, keşif ve icatlar yaparken, bizde Müneccimbaşı sarayın en önemli adamı oldu. Batı akla özgürlüğünü verirken, biz hurafeyi, ortaçağ anlayışını aklın önüne geçirdik. Matbaaya icadından ancak 275 yıl sonra izin verdik. 1729'dan 1830'a kadarki 101 yıl içinde sadece 180 Türkçe kitap basıldı. Batıda ise 1454'ten 1500 yılına kadarki 46 yıl içinde basılan kitap sayısı 40.000'dir. Bu fark Batı ile aramızdaki farkın derinliğini gösterir. Ortaçağ kafası Takyettin Efendi'nin kurduğu rasathaneyi uğursuzluk getirir iddiası ile yıktırmıştır. Osmanlı, din ile bilimi birbirinden ayırmayı başaramadı . Ne acıdır ki hâlâ da ayıramayanlar var.
Sayfa 567 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Yahya Kemal’in üzerinde önemle durduğu kültürde bütün­lük ve devamlılık olgusu, Osmanlı dünyasının etrafında döndüğü ana eksendir. Tanpınar, bu kozmik düzeni yakından inceler. Bu dü­zeni idare eden mutlak otoritenin meşruiyet kaynaklarını, zamana ve değişen hayat şekillerine kendisini uydurabilen esnek bir siyasî yapıda gözlemler. Daha Kerkük yıllarında Osmanlı Vak’anüvislerini okuyan, klasik dönemi Naima’da, modernleşmenin toplum üzerin­deki etkilerini Lütfî ve Ahmed Cevdet Paşa’da keşfeden Tanpınar, Osmanlı dünyasının bir medeniyet modeli olduğunu ifade eder. Bu model bir kültür değirmeni gibi çalışmakta, farklılıkları öğütüp ye­niden kendisini üretmektedir.
Kollarında ve omuzlarındaki işaretlerden amiral rütbesinde olduğu anlaşılan İngiliz Donanması Komutanı, Hükümet Konağı'nın kapısından girerek Mustafa Kemal Paşa'nın odasına doğruldu.Nazik , fakat öfkeli bir hali vardı. Ruşen Eşref önüne çıkıp ne istediğini sorunca: -Başkomutan Mustafa Kemal Pasa ile görüşmek istiyorum! dedi. .Birlikte