60 syf.
·
Puan vermedi
Adalet Makinesi Kafka'nın Karanlık Cezalandırma Sistemi
"Ceza Sömürgesi"ne. Kafka bizi bu eserinde, isimsiz bir adada geçen ve dehşetengiz bir infaz makinesiyle tanıştırıyor. Hikayenin kahramanı ise bu makineyle idam edilecek olan talihsiz mahkum. Kafka, okuru ustalıkla yarattığı kasvetli atmosferin içine çekiyor. Betimlemeler o kadar canlı ki, sanki biz de o adadaymışız gibi hissediyoruz. Karmaşık infaz makinesi ve mahkumun yaşadığı korku tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriliyor. Hikayede otoritenin gölgesi her yerde hissediliyor. Komutan, sorgusuz sualsiz itaat bekleyen mutlak güce sahip bir figür. Makine ise bu otoritenin somut bir temsili olarak karşımıza çıkıyor ve adaletin ne kadar mekanik ve insanlıktan uzak olabileceğini gösteriyor. Peki ya mahkum? O bu acımasız sistemin zavallı kurbanı. Suçu ne olduğu belirsiz olsa da, makine tarafından acımasızca cezalandırılmaya mahkum. Kafka, mahkumun kimliğini ve geçmişini bilinmezliğe bırakarak okuru evrensel bir sorgulamaya itiyor: Adalet nedir? Hakikat nedir? Birey, otorite karşısında ne kadar güçsüzdür? "Ceza Sömürgesi" basit bir infaz hikayesinden çok daha fazlası. Kafka, bu eserinde totaliter rejimlerin vahşetini, bürokrasinin çarklarını ve bireyin nasıl ezildiğini ustalıkla eleştiriyor. Hikayenin sonu ise umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklerken, okuru adaletin ve insanlığın geleceği hakkında derin düşüncelere sevk ediyor. "Ceza Sömürgesi", Kafka'nın en etkileyici ve sarsıcı eserlerinden biri. Okuru karanlığın kalbine sürükleyen ve adaletin çarpıtılmış yüzünü gözler önüne seren bu eser, okuru derinden etkileyecek ve uzun süre zihninde yer edecek bir başyapıt.
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20188,5bin okunma
270 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba Sizlere 270 sayfalık olsa da yavaş ve sindire sindire okunması gereken bir kitap ile geldim. #ebuzer Ebuzer İslam'ı ilk kabul eden sahabelerdendir. Dini, çıkar amacıyla kullananlara karşı bitmeyen mücadele içinde olmuştur. Hz. Muhammed'in vefatıyla birlikte çıkarcılığı İslam'a bulaştırmaya kalkanlara karşı tek başına mücadele içine girmiştir. Ebuzer mücadelesinde hep yoksul, fakir, yetim ve öksüzlerden yana tavır koymuştur. Maddi değerler karşısında verilen rüşvet ve makamlarını elinin tersiyle itmiştir. Bir gün Ebuzer Rebeze çölüne sürgün edilir. Şam valisi Muaviye, Osman’ın Ebuzer’i  Rebeze’ye sürgüne gönderdiğini duyunca, karısını da onun yanına sürgün etmeye karar verir. Ebuzer Rebeze çölünde kıt kanaat yaşamaya çalışır. Geçim sıkıntısı onu zorlamaktadır; karısı çocuğu açlıktan bitap düşer. Yoksulluk ve açlık hayatlarını zorlaştırır. Sonunda kızı, yaşlı babasının gözleri önünde açlıktan ölür. Ebuzer zalime karşı mazlumun içli çığlıdır. Ebuzer bir tavırdır, bir duruştur. Ölümün pahasına hakkı ve sabrı tavsiye etmenin, Allah’tan başka hiçbir güce hamd etmemenin, O’ndan başka otorite tanımamanın ve kâinatta yaratılmış olan her şeyin O’nun mülkü olduğu gerçeğinin yaşanmış bir örneğidir. İslam Peygamberi buyurdu ki :’’ALLAH EBUZER’E RAHMET ETSİN, YALNIZ YOL ALIR, YALNIZ ÖLÜR VE YALNIZ DİRİLTİLİR’’ #alıntı Kitapla kalın #morokumalar @morhayalperestinkitapligi @simyayikesfet @1kitapyayincilik @ss_yayinlari #reklamdegildir #isbirligidegildir
Ebuzer
EbuzerHalit Alper Şimşek · Bir Kitap · 20232 okunma
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ece Apaydın’ın “Ben Salome”si üzerine…
Ece Apaydın postmodern bir şair. Sözcüğü gerçeği anlatmak için kullanmıyor, bir gerçek yaratmak için kullanıyor. Dilin olanaklarını sınırsızlaştırıp bu sınırsızlıkta şiirini büyütmüştür. Bir şiirin inine hemen ulaşmak şiiri cazibeli kılmıyor. Şiir kendisini hemen okura teslim etmemesi gerekir. Şair okura zorluk çıkarmalı, kuru ve açık bir
Ben Salome
Ben SalomeEce Apaydın · Artshop Yayıncılık · 20171 okunma
261 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Canavarı gebert! Gırtlağını kes! Kanını dök!"
(DİKKAT SPOİLER İÇEREBİLİR) Sineklerin Tanrısı... 20. yüzyılda savaştan kurtulamayan dünyanın bir devleti olan İngiltere'nin bir politika doğrultusunda 6-12 yaş arasında yer alan çocukları bir uçağa yerleştirip güvenli bölgeye seyahatini amaçlayan ancak uçağın saldırıya uğrayıp cennet gibi bir adaya düşmesini anlatan modern bir alegorik
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202079,9bin okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
Örneklemeler iyi seçilmiş.. "Algıladıkların ve gerçekler farklıdır.Bir orman resmi ormanın kendisi değildir..."İnsanlar çoğunluğun içinde olmayı severler ve dışarda bırakılmak hoşlarına gitmez....Siyasi ve dini görüşler etrafında bir araya gelen gruplar da yaşamlarımızda büyük etki gösterir... grup psikolojisi en çok moda sektöründe
Zihin Tetikçileri
Zihin TetikçileriAydın Serdar Kuru · Karma Kitaplar · 201980 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
Büyük bir adaletsizliğin, sınıf ayrımının, fiziki üstünlüğün ve otoritenin içinde bulunan Kafka, sistemin, insanların tepkisizliğinin, adaleti aradığımız kaynağın doğruluğunun sorgulanması için okuyucunun sınırlarını zorlamış. Görüntünün büyük bir otorite aracı olduğunu hissettirirken buna sebebiyet verenlerin yine bizler olduğunu anlatıyor. Öyle bir an gelir ki davanda haklı olmanın hiçbir önemi yoktur. Çünkü anlaşıldığın, fark edildiğin ve birilerinin vicdanına dokunabildiğin kadar var oluyorsun hayatta.. Kısacası hukuk sistemine eleştiri balındıran kitap diyebiliriz. Sonu bir anda gelen ve okuyanda "e ne oldu şimdi" hissi uyandıran sonuç bölümü ayrı bir enteresan. Keyfiniz ve okumalarınız bol olsun ;)
Dava
DavaFranz Kafka · Ren Kitap · 201853bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Hindistan’ın Madanapalle kentinde doğan Krishnamurti’yi C.W. Leadbeater keşfetmiştir. Daha onüç yaşındayken Teosophical Society tarafından da dünya öğretmeni seçilmiştir. Konuşmaları ve yazıları herhangi bir dinle bağlantılı da değildir. Mesihlik yakıştırılmış olmasına rağmen bunu hiçbir zaman kabul etmemiştir. Kendisini hiç bir zaman bir otorite olarak görmemiş ve çevresinde müritlerin oluşmasına izin vermemiştir. Yaklaşımı bir birey olarak başka bir bireyle iletişim kurmak üzerineydi.  Eserleri dünyayı dolaşarak yaptığı konuşmalardan başkaları tarafından derlenmiştir.  Konuşmalarında bireyin yaşamla bütünleşerek gerçeğe, hakikate ulaşabileceğini, farkındalığı anlatmıştır ömrü boyunca. Söyleşilerinde önce insanları dinleyip, sonra konuşmuştur yani konuşan ile dinleyiciler arasında ki iletişimin gelişmesi adına.  Krishnamurti, 1929’da Aldous Huxley’in tanımına göre “içten gelen bir otorite”ile topluluklara konuşmaya başladı. Gerçeği ve özgürlüğü arayışında sergilediği güç, konuşmalarının ve diyaloglarının milyonlarca nüsha basılmasına, kırktan fazla dile çevrilmesine neden olmuştur. Kitapta yılın her ayında, yeni bir temanın yedi gün boyunca işlenmiş yazıları, benlik, korkudan özgürleşmek, bilinç-bilinçdışı, zihin, din, Tanrı, meditasyon,  zihin, olağanüstü görüş, sözcüklerin ötesine geçmek, algı gibi... ve daha bir çokları yer almaktadır.  Bu kitap eğer kişisel gelişim türü ise, kişisel gelişimin çok çok ötesinde bir eserdi. Muhteşemdi, mükemmeldi. Kesinlikle okumanızı öneriyorum. Kitap ve sevgiyle kalın...
Yaşam Kitabı
Yaşam KitabıJiddu Krishnamurti · Omega Yayınları · 201762 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
Özgür olduğunuzu hissedeceğiniz en özel anlardan biridir kitap okumak
Günümüzden 50 yıl sonrasını tahmin edebiliyor musunuz ? Neler hayalinizde yer ediyor ? Orwell, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (1984) adlı romanında gelecekte dünyanın üç devletçe yönetileceğini kurgulamıştır. Kahramanımız Winston, diktatör yönetimlerin birinde çalışan memurdur. Diğer iki devlet de Winston'un bulunduğu devletten farksız değildir otorite konusunda. Kitabı tek cümle ile özetle derseniz okuyucuların ortak görüşü "Big Brother is watching you" olacaktır. Roman boyunca Winston dahil halk, evde, işte, sokakta her yerde izlenmektedir bir ekrandan. hayatınızın her evresi devletçe belirlenip uygulanma talimatı veriliyor. Uygularken gözetim altında oluyorsunuz. ⠀ Orwell, yaşamı boyunca gözlemlediği devletler ve özellikle Sovyet rejimine beslediği kin neticesinde dikatörlük kavramına Stalin'i oturtmuştur. Hayvan Çiftliği'nde bu bakış açısı göze çarpmaktadır. Winston, diktatör rejime karşı harekete geçmiş sıradan bir insandır. Harekete geçmese belki işkence görmeden yaşayabilirdi ama bir umutla harekete geçti ve başarısız oldu...⠀ Kitap okumaya, kahve ya da çay içmeye fırsatınız varken değerlendirin. Zira Winston uzun süre çamurdan hallice kahve içti. hele kitap... Özgür olduğunuzu hissedeceğiniz en özel anlardan biridir kitap okumak.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165bin okunma
171 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Anthony Burgess - Otomatik Portakal
Alex ismindeki bir çocuğun liderliğini üstlendiği çete, sokakta gördükleri insanlara, kimi denk getirirlerse, vicdana ve ahlaka sığmayacak şekilde acımasızca işkenceler edip bir şekilde olaylardan sıyrılırlar. Çete içindeki otorite ve güç kavgasının sonucu Alex ıslahevine girer. Burada onu tabiri caizse bir denek olarak kullanırlar ve çeşit çeşit işkencelerde bulunurlar. Alex, ıslahevinden çıktıktan sonra istese de kimseye kötülük yapamaz hale gelmiştir. Büründüğü yeni kimlik onu bambaşka bir insan yapar ve kitabın sonunda Alex'in iyi bir insana dönüşü gözler önüne serilir. Kitabı ıslahevinden önce ve sonra diye iki parçaya ayırmak mümkün aslında. Islahevinden önceki dönemde Alex ve çetesinin insanlara ettikleri eziyeti okurken çok zorlandım. Islahevi sürecinde başına gelenlere genel olarak üzülemedim. Çete günlerini Freud'un id kavramı ile, ıslahevi günlerini de psikolojideki Pavlov'un köpeği deneyiyle sık sık ilişkilendirdim. Yazarın doluluğu ve yaptırdığı göndermeler usta işi seviyesinde. Okumak isteyenlere ilk bölüme dayanabilirlerse tavsiye ederim.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kafka ve postmodernizm
*ÖNCELİKLE OKUYAN ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR EDERİM. BİRAZ UZUN FAKAT OKUDUKTAN SONRA ŞATOYA BAKIŞ AÇINIZ DEĞİŞECEK. GERİ BİLDİRİM YAPMANIZ BENİ MUTLU EDER. TEŞEKKÜRLER* Kafka'nın şatosunu anlayabilmek için öncelikle modernizm ve postmodernizm kavramlarını bilmek gerekir. Modo kelime kökünden gelen modernizm '' şimdi, şu an''
Şato
ŞatoFranz Kafka · Cem Yayınları · 20209,8bin okunma
Reklam
83 syf.
·
Puan vermedi
Hoşgörü, dünya üzerinde yaşayan tüm toplumlar olarak kavgasız, gürültüsüz yaşayabilmemizin en temel şartıdır. Bunun için aynı dilden, aynı dinden, aynı ırktan, aynı cinsten olmamız da gerekmez. Hatta bunlar aynı olmadığı zaman hoşgörüye daha muhtaç bir hale geldiğimiz de yeryüzünde denk geldiğimiz olaylar sebebiyle su götürmez bir
Hoşgörü Üstüne Bir Mektup
Hoşgörü Üstüne Bir MektupJohn Locke · Liberte Yayınları · 2012393 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
Bilim ve İdeoloji Gerçeklik ve Algı Arasındaki Çatışma
Aldous Huxley'in "Cesur Yeni Dünya" adlı eseri, distopik bir geleceği tasvir ederken insan doğasının derinliklerine inen, çağdaş bir başyapıttır. Kitap, sadece bir distopya olarak değil, aynı zamanda insanın özgürlüğü, toplumsal yapısı ve teknolojinin etkisi gibi evrensel temaları ele alır. "Cesur Yeni Dünya", gelecekteki bir distopik toplumu, kontrol altında olan bir düzen içinde işleyen bir toplumu betimler. Huxley, bu dünyayı, insanların duygularını bastıran, teknolojinin ve bilimin her yönünü denetleyen bir otorite tarafından yönetilen bir toplum olarak tasvir eder. Kitap, okuyucuyu insan doğasının sınırlarını sorgulamaya ve modern toplumun getirdiği sorunlara dair düşünmeye davet eder. Huxley'in ustalıklı dili ve derin karakter analizleri, okuyucuyu düşündürürken aynı zamanda olayların akışını da sürükler. "Cesur Yeni Dünya", sadece bir distopya değil, aynı zamanda insanın özgürlüğü, mutluluk arayışı ve bireysel kimlik gibi evrensel konuları ele alan bir başyapıttır. Huxley'in eseri, okuyucuyu sadece olayların yüzeyine değil, aynı zamanda insanın derinliklerine de inmeye teşvik eder. "Cesur Yeni Dünya", modern dünyanın karmaşıklıklarını ve tehlikelerini gözler önüne seren etkileyici bir roman olarak öne çıkar. Aldous Huxley'in derinlikli bakış açısı ve çarpıcı betimlemeleri, okuyucuyu düşündürürken aynı zamanda etkileyici bir okuma deneyimi sunar.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202159,9bin okunma
104 syf.
3/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İnsan isimli eserinden sonra Hayat ve Zamane eserlerini okuyanların aynı tadı almayacağını düşünüyorum. Bende Engin Geçtan okumayı bu kitabıyla birlikte sonlandırıyorum. Kitabın kapak resminden ve isminden dolayı daha farklı beklentiler içine girmiştim. Fakat yine sizleri kolay bir okuma beklemiyor. Hayat isimli kitabı gibi yine kısa olan bu yüz sayfalık kitap yine bir çırpıda bitmiyor. Sindire sindire, özümsüye özümsüye okumanız lazım. 21 denemeden oluşuyor. Fakat denemelerde yine bir konu üzerinde ilerlemiyor. Farklı farklı konulara psikiyatrinin diliyle değiniyor. Ne anlamayacağımız bir dil ne de şıp diye hemen anlayacağımız bir dil. O yüzden kitap ağır okunuyor. Engin Geçtan geniş bir zaman aralığını alarak Türkiye'de yaşanan davranış şekillerine, değişen davranışlara psikiyatri açısıyla bakıyor. Bu arada zamanla değişen insan davranışlarıyla birlikte kendi tedavi yöntemleri de zamanla değişiyor. Klinik deneyimlerini otorite, öfke, sıkışmış kızgınlıklar, persona ve gölge, özerklik, kimlik sorunları, çocuk yalnızlığı konuları üzerinden biz okurlara aktarıyor. Engin Geçtan'ın zaman içinde en çok sevdiği zaman şimdiki zaman. Ne geçmişe takılıp kalın, ne gelecekte yolculuk yapın şimdiki zamanın keyfini yaşayın. İyi okumalar...
Zamane
ZamaneEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20201,082 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Masal, henüz altı yaşındayken 'Yaşanmış Öyküler' adlı kitapta gördüğü vahşi bir hayvanı yutan boa yılanının resminin aynısını resmetmesiyle başlar. Büyüklerden gelen yorumlar, yön göstermeler resim kariyerinin orada kalmasına neden olur ve ressam değil pilot olur aslında bir çoğumuzun kaderi değilmi bu ülke şartları, aile baskısı, toplum
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020233,8bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.