"Kaf Dağı'na merdiven... O öykünün sonu nasıl bitiyordu?"
“Bu olsun mu öykünün sonu? Bir çeşit iç çekiş?
Sayfa 238 - Bernard
Reklam
Ve tadı damağımda kalan bir öykünün daha sonu..
Kendi içine bakmak en emin yol. Başkalarıyla uğraşmayı bırak. Her gazap, her kahır ağır bir çanta... Sıcak hava balonu gibi hayat...Yukarı mı gitmek istersin, aşağı mı? Hiddeti, intikamı, rekabeti bırak, torbalardan kurtul!...
Ey okur, eğer sonunu getirmezsem anlatmaya başladığım öykünün, nasıl merak edersin bu sonu, bir düşün;
Kırk yedi sadık adamın öyküsü burada sona eriyor; ama aslında bu öykünün sonu yok, çünkü belki de sadakat nedir bilmeyen, ama bir gün sadakat gösterme umudunu hiçbir zaman tümden yitirmeyen bizler, onları sözlerimizle onurlandırmayı sürdüreceğiz.
Sayfa 59
... hayatınızı anlatırsanız her şey değişir. Ne var ki bu değişikliği kimse fark etmez. Kanıtı da ancak gerçek hikayelerdir. Olayları anlatırken onların çıkış biçimin tam tersine döndürmüyor muyuz sanki? Gerçekte hep sonradan başlanır. Son oradadır, görünmez olan oradadır. Başlangıcının değerini birkaç kelimeyle veren odur. Bunlar gelecek tutkuların ışığı ile aydınlanmışlardır. Sonra öykü sondan başa doğru devam eder. Mutluluklar birbirinin üzerine durmadan yığılır. Öykünün sonu onları kendine çeker, her an da kendinden bir öncekini çeker. Derken son onların hepsini birden kapıp, kavrayıverir.
Reklam
333 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.