İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor, diye düşündü. Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor. Hepimiz öyle kırılganız ki aslında..
Sayfa 56 - Martı YayınlarıKitabı okudu
İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor, diye düşündü. Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor. Hepimiz öyle kırılganız ki aslında.
Doğan Kitap
İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor, diye düşündü. Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor. Hepimiz öyle kırılganız ki aslında.
Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor. Hepimiz öyle kırılganız ki aslında.
Martı yayınlarıKitabı okudu
"İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor, diye düşündü. Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor. Hepimiz öyle kırılganız ki aslında."
"İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor, diye düşündü. Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor. Hepimiz öyle kırılganız ki aslında."
İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor,diye düşündü.Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor.Hepimiz öyle kırılganız ki aslında.
Hepimiz öyle kırılganız ki aslında.
Sayfa 46Kitabı okudu
"İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor, diye düşündü. Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor.
Hepimiz öyle kırılganız ki aslında."
Pişmanlıkların hiç faydası yok. Küskünlüklerin de keza. Yalnızca şimdi ve gelecek önemli. Öyle kırılganız ki...
Sayfa 284Kitabı okudu
+Kadın kendi hakkını korumamalı mı?
-Kadın korunmalı.
+Kadın güçsüz mü?
-Erkek kadar değil.
+Peki neden?
-Öyle yaratılmış.
+Nasıl? Peki ama nasıl? Evet çok nariniz, çok kırılgan.. Erkeğin gücüyle kıyaslanamaz gücümüz. Peki neden bu kadar narin ve kırılganız biliyor musun Selim? Anne sütünün ne olduğunu hiç düşündün mü ? Kemik suyudur anne sütü. Biz dişiler kemiğimizin içinde ne varsa çeker, kemiğimizi suya çevirir, süte dönüştürür, bebeğimize veririz...İnsanlar var olduğundan beri anneler yavrularını var edebilmek için onları kendi kemikleriyle besleyerek büyütmüştür. Anneler, yani kadınlar insanı, toplumları, dünyayı doğuran... doğurduğu yavruyu yaşatmak için kendi canından veren bir organizma, seven, adanan, sevdikçe daha da adanan bir organizmayız biz..
Erkek kendisi için yer, gelişir kaşlarını çalıştırır, Kadın yavrusu için yer, yavrusuna sağlık verebilmek için gelişir ve kemiğinden aldığı suyla beslediği yavrusu yüzünden asla kasları gelişmemiştir. Erkek yaşamak ve ailesini yaşatmak için gelişir, savaşır ve şiddete alışır. Evet daha güçlüsünüz. Ama..
Ama..kesinlikle daha iradesizsiniz. Öyle iradesizsiniz ki bir erkek bir kadını istediği anda alamaz ama bir kadın bir erkeği istiyorsa onu istediği anda alabilir. Erkeğin iradesi her zaman öylesine teslimdir ki..İşte bu yüzden iradesizliginizi dengelemek için o kaslara öyle ihtiyacınız var ki, yoksa bu kadar zayıf bir iradeyle bir hiç olurdunuz.
Sayfa 483Kitabı okudu
ّ
İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor,diye düşündü.Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor.Hepimiz öyle kırılganız ki aslında.