Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Lao Tzu; “Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Oysa gezi asla sona ermez.Bir yol biterken yenisi başlar.Bir kapı kapanırken, başkası açılır.”
Kendi iyini ve kötünü sen verebilir misin kendine? Ve kendi istemini bir yasa gibi asabilir misin üstüne? Kendi yasanın yargıcı ve celladı olabilir misin? Kendi yasasının yargıcı ve celladıyla baş başa kalmak korkunçtur. Bir yıldızda böyle fırlatılır yalnızlığın ıssız boşluğuna ve buzlu soluğuna. Bugün hala eziyet çekiyorsun çoğunluktan, sen tek olan: cesaretini ve umudunu yitirmedin henüz bugün. Oysa günün birinde yalnızlık yaracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak "Yalnızım! " diye haykıracaksın günün birinde. Günün birinde sende yüksek olanı artık görmeyeceksin ve sende alçak olana çok yakın olacaksın; kendi ululuğun bile bir hayalet gibi korkutacak seni . "Her şey sahte!" diye bağıracaksın günün birinde. Yalnız kişiyi öldürmek isteyen duygular vardır; öldürmeyi başaramazlarsa eğer, onların ölmesi gerekir! Peki gücün yetİyor mu katil olmaya?
Sayfa 57
Reklam
Oysa hissedilen yakınlık başkaydı, gerçekte olan başka.
Oysa yer bir kere ayaklar altından kayınca, insan bunu unutmayı beceremiyor.
Oysa büyümek hayat demekti ve hayatın yazgısı hep ışığa gitmekti
Reklam
Vazgeçiş
Kendinden veriyorsun ve durmadan eksiliyorsun. Oysa bazı insanlar oldukları gibi kalırlar,elde ederler istediklerini. Ben ,kanımı damla damla süzerek veriyorum. "Beni bu yarım adamlardan kurtarmayacak mısın?" diye sızlandı Bilge
Sayfa 158 - İletişim yayınları
Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben, kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.
Sayfa 598 - İletişimKitabı okuyor
Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı.
Reklam
" Yetenek bir insan kimsenin daha önce vuramadığı bir hedefi vurur ;oysa bir dâhi kimsenin göremediği hedefleri vuran kişidir. "
Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekâlâ yaşanabilirdi.
Farklılık
"dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz"
Bunca sevildiğine inanamıyor gibiydi. Oysa çok geçmeden, Şair'in aşkından başka hiçbir şeye inanmaz olacaktı.
Ruskin' in tezini tarihsel kökenleriyle uğraşmadan, kendi içinde tartışmak isteyen bizler, onu Descartes'in su sözleriyle tam olarak özetleyebiliriz: "Bütün iyi kitapları okumak, bu kitapların yazarlığını yapmış geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla konuşmak gibidir." Ruskin belki de Fransız filozofun biraz kuru diyebilecegimiz bu düşüncesini bilmiyordu ama İngiliz sislerini eritip en sevdiği ressamın manzaralarını şanıyla aydınlatan ve Apollon altınına karışankonuşmalarının her köşesine sinen aslında bu düşünceydi . Ruskin, "Arkadaslarimizi iyi seçecek iradeye ve zekaya sahip oldugumuzu varsaysak dahi, içimizden çok azının bunu yapacak gücü vardır ve tercih alanımız da son derece sınırlıdır." demistir. "Istedigimiz kisiyi tanıyamıyoruz. Şans eseri büyük bir sairi görebilir, ses tonunu duyabilir veya bize hosça cevap verecek bir bilim adamına soru sorabiliriz. Bir bakanla ofisinde on dakikalik konusma yapma sansini zar zor elde edebiliriz, hayatımızda bir kere de olsa bir kraliçenin bakışını yakalama,ayrıcalığına erişebiliriz. Ne var ki can attığımız bu kaçamak rastlantılara yıllarımızı verirken, tutkularımızla kabiliyetlerimizi ise bunlardan daha azı için harcarız. Oysa bu zaman zarfinda, hangi sınıftan olursak olalım bizimle dilediğimiz kadar konuşan kisilerden meydana gelen, her zaman açık bir toplum vardır. Bu toplum, o kadar kalabalık ve ılımlıdır ki krallar ile devlet adamları sabırlar söz hakkı vermek için değil, elde etmek için beklerken onu, tüm gün boyunca yanımızda tutabiliriz. Kütüphanelerimizin raflarıyla sadece döşenmiş bekleme odalarında. .
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.