Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitap okumayanların içinde kitap okuyan birisi olarak kitap okuduğu için kendisini salak hissetmek herkesin harcı olmasa gerek. Oysa bilinir ki kitap okumak iyi ve değerli bir şeydir.
Sayfa 39 - Dedalus Yayınları
Rose Yazıları
- Rose? --Efendiim. - ...(Uzun uzun bakmalar) --Söylesene ne oldu?
Reklam
ÜZÜLMEK İÇİN GEREKLİ MALZEMELER
Yaratılmışım demek sudan ve bahaneden Ama kurumuyor bir türlü günlerin ıslattığı Bu değil sadece beni derinden üzen Bulanıyor gökyüzü taş atınca bir kuşa Bir mümin gibi kapanmış dünya Kendi aşkının ayaklarına Ben de şayet aşkıma bir ırmaktan yağacaksam Bu ırmağı yağdırandan razı olsun mu Allah Söyleyin yağmura beni görmeye gelsin Üstüme yağsın ve
Buradaki geçici bulunuşunun, hayatında pek küçük bir yeri olacağını sanmıştı. Çarçabuk gelip geçecek, erkenden unutulacak bir bölümü olacaktı bu hayatının. Oysa burada, bu donuk, heyecansız mandırada, yenilik [aşk] bir yanardağ gibi dikilivermişti karşısına.
Sayfa 199 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna Güler
504 syf.
10/10 puan verdi
Sözlerin en zarif Osmanlıca ve Türkçe hali
Divan edebiyatına aşık biri olarak görür görmez kitaplığıma eklemek istediğim bir kitap oldu. Birkaç zamandır orda durmasına karşın, şimdi okumak nasip oldu, bu vakte esir oldu. Eser adeta divan edebiyatı antolojisi mahiyetinde. Öylesine zarif kelâm erbablarına yer verilmiş ki onlardan geriye kalan tek şey hakikaten ‘Hoş Bir Sadâ’ olmuş. Okuyup
Eskimeyen Şiirimizden Hoş Bir Sada 
Eskimeyen Şiirimizden Hoş Bir Sada Sıtkı Çoban · Semerkand Yayınları · 201333 okunma
Sevdiğimi görmüşüm rüyamda. Başımda oturmuş saçlarımı okşuyor elleriyle. Saçlarımsa olmuş bir sarhoş. Geçip kendinden, kucağında dalgalanmak istiyor köklerini saran aşk sarhoşluğunun yakıcı esintisiyle. Oysa ben!.. Ben ki geçmişim kendimden yüreğimi saran aşk sarhoşluğunun yakıcı esintisiyle. Ve de yitirmişim bu yakıcı esintinin büyüleyen
Sayfa 106 - Kırmızı Yayınları - 2. Baskı (2011)
Reklam
Kimi zaman, uzak bir yeri özlediğimizi sanırız, oysa aslında yalnızca o sırada daha genç ve daha taze olduğumuz için, orada geçirdiğimiz zamanı özlemekteyizdir. Böylece zaman bizi mekan maskesi altında yanıltır. Oraya yolculuk ettiğimizde, yanılsamanın farkına varırız.
Aşk acısını hep Karadeniz'e yüklerler, oysa bizi kavuşturmayan Marmara'nın hiç mi suçu yok?
Şövalye az gitmiş uz gitmiş sonunda köyüne dönmüş. Her sabah uyanır, atlarım temizler, gökyüzündeki en güzel yıldız olan güneşine selam verir, bahçesinde meyvelerini yermiş. Akşam oldu mu bir hüzün sararmış artık şövalyeyi. Erkenden uyur, güneşin doğuşuna gözlerini açarmış. O an anlamış şövalye, yıldızı güneş olmadan önce günün en sevdiği vakti geceymiş yıldızı gökte diye. Oysa yıldızı güneşe dönüşmüş, şimdi gündüzü severmiş şövalye. Aşk buymuş işte, sevdiğin neredeyse orası sana dünyanın en güzel yeri olurmuş.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.