Bu kitabı birkaç ay önce, ben derin bir dpresyonun kucağındayken ve bunu insanlara belli etmemeye çalışırken iş yerinden bir arkadaşım hediye etti bana. Sabah işe odaklanmaya çalışırken, arkadaşım geldi, bu kitabi çıkardı. "Bu kitap bana çok iyi geldi, seni iyi görmüyorum bu aralar" gibisinden cümleler kurarak hediye etti. Çok şaşırdım. Böyle bakakaldım önce. Teşekkür ederim, dedim. Çok mutlu olmuştum gerçekten. Ama tabii daha yeni okudum. Yani düşünüyorum keşke o zaman okusaydim, cidden iyi gelebilirdi. Ya da iyi ki şimdi okumuşum aslında.
Yaşadığım bu hayat olumlu veya olumsuz yönleriyle benim. Her şeyiyle. İliklerime kadar yaşıyorum ve yaşamalıyım.
Şöyle bir düşündüm... benim bir pişmanlıklar kitabım olsa... kac sayfa olurdu, kaç madde yer alırdı... Çok kalın bir kitap olurdu bence. Çünkü ben anın duygusuna katılıp yapmamam gereken çoğu şeyi yapmış biriyim. Bazen farkında olarak bazen olmayarak.
Üzüleceğimi bildiğim bir yola girerim mesela, yanlış olduğunu, bana uymadığını bildiğim kararlar alırım, mesela sevmeyeceğimi bildiğim kitabı alırım, bana iyi gelmediğini bildiğim hâlde sigara içerim, sinirlendiğimdr insanlari kırdiğımı biliyorum, sinirlendiğimde o ortamdan uzaklaşmak yerine orada durur, iyice tüm zehrimi kusar, sonra saatlerce ağlarım. Gerekçem de kötü biri olmaktır.
Oysa içimdeki o küçük, ürkek, gözleri dolu, dudakları ve çenesi titreyen kiz çocuğu ile göz göze gelirim bazen. Hatırlarım bazrn. Kafam doluyken kötü biri oluyorum.
Hatalarım var, telafi edecek gücüm var gibi de yok gibi de.
B