Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
herkesçe
"Herkesçe • Belli belirsiz, Bir hayatım sen var iken sessiz . Bir hayatım sen yok iken sesli. Bir anım yaşama korkusuyla, Bir anım yaşama dair kanun gibi, Ama bildiğim ne varsa sensin. Sen yoksan nereye sürükler ise oraya,
Neyin içindeyim? Kendimi bulabilmek için çıktığım yolda, içinde yaşayabilmek uğruna sevdiğim renge boyadığım duvarları da kaybedersem ne olacaktı? Oysa duvar, duvardı. O duvarı sevdiğim renge boyamam, o duvarın benim engelim, özgürlüğümün kısıtlandığı yer olduğunu değiştirmiyordu. En fazla bir engelden kurtulmuş olmayacak mıydım? Kadehi dolduran kırmızı şarap gibi, damarımın içini dolduran kızıl kanın hâlen daha taze olduğu, bir iğnenin ucunun bile tenimi delip o kanı oluk oluk akıtabileceğini bildiğim yaştaydım.belki de haklıydım, belki de intihar düşüncesi benim için yeni bir yol, bir son olacaktı ama benim sonu bu şekilde görmeye değil, benim sonu yaşayarak görmeye ihtiyacım vardı. Ağlayarak boyadığıma duvarı yıkmanın zamanı gelmişti.
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
"Sen benimle oynuyordun. Benden nefret ediyordun. Çünkü sevgin nefrete dönüşmüştü. Hatta belki bir çeşit intikam alıyordun benden. Ben farkındaydım. Buna rağmen seni sevmeye devam ediyordum hala da ediyorum. Ben, sana hak vermeye çalışıyordum, veriyordum da. Oysa senin çektiğin acılardan belki daha da fazlasını ben de çekmiştim. Sen beni,
Oysa sevdiğini iddia eden gönüller sevdiklerinin önüne çıkan engelleri ayıklarlardı benim bildiğim...
Çocukluğumda içinden çıkılmaz bir kafa karışıklığıyla, ergenliğimde güçlü bir öfkeyle şimdilerdeyse garip, huzurlu, anlayışlı bir kabullenişle irdeliyorum özgür iradeyi. Olmak zorundadan olmalıydıya sonrasında ise olabilirdi belki de diyerek kabul ediyorum olmadığını. Özgür irade yalnızca bir yanılsamadan ibarettir. Tıpkı tanrı gibi o da
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
Reklam
Bu kitaplarda cani ruhlu, alçak, aşağılık insanlar anlatılırken onlardaki bu anlaşılmaz acımasızlığın; benim çok sık tanık olduğum ve iyi bildiğim insanları küçük görme, aşağılama, onlarla alay etme eğilimlerinin üzerinde pek durulmadığı dikkatimi çekiyordu. Kitapların acımasız kişileri, işleri, çıkarları gereği acımasızdılar; onların niçin acımasız olduğunu hemen her zaman anlayabiliyordunuz. Oysa ben hiçbir amacı, anlamı olmayan acımasızlıklara tanık oluyordum; hiçbir çıkar beklemeksizin, salt eğlenmek için acımasız davranışlar sergiliyordu bizde insanlar.
Sayfa 193Kitabı okudu
Jenny -İslam'da müzik dinlemek- hakkında
Müslüman olduğumda Allah’tan sadece kendisini hoşnut etmeyen şeylerden uzaklaşmama yardım etmesini değil, aynı zamanda beni İslâm’dan uzaklaştıracak veya kalbimi karartacak bir hayatı özlememe neden olabilecek hatıraları da zihnimden uzaklaştırmasını diledim. Elbette ailemle ve arkadaşlarımla güzel anlarını hatırlamak istiyordum ama işlediğim
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,004 okunma
Ben epeydir o 7 Haziran günündeki ben değilim artık, oysa hala o zamanki "bana" ait olan yazı masasının başında oturuyorum, o benin kalemiyle ve onun eliyle yazıyorum. O zamanki "ben"den tam da bu olay nedeniyle tamamen koptum; artık ona dışarıdan, soğuk ve yabancı bir tavırla bakıyorum. Ve onu, hakkında pek çok esaslı şey bildiğim, ama yine de benim dışında bir oyun arkadaşı, bir iş arkadaşı, bir dost olarak tasvir edebilirim. Bir zamanlarki "ben" olduğunu hiçbir şekilde hissetmeden hakkında konuşabilirim, onu eleştirebilirim veya yargılayabilirim.
Reklam
Oysa artık bir limana sürüklenmek istiyorum. Kök salmak istiyorum. Bir yerde ya da birinin yanında biraz olsun kalabileceğime inanmak istiyorum. En azından kafamın içinde bazı şeylerin akmadan öylece kalabildigi, dışarıda son sürat değişen manzaraya inat, içeride, bazen çok derinde, kaçıp sakinledigim bir bahçe bulmak istiyorum. Zamanın gülünç bir detaya dönüştüğü o bahçede, ağaçların bilgeliğine falan ulaşmak istiyorum. Kayaların, dağların, denizin ne olsa sarsilmayacak gibi görünen bütünlüğüne kavuşmak. Yalnizligin o kadar da yalnız bir şey olmadığı, tek başına da olsan evrendeki her şeyin bir parçası olduğunu önlenemez şekilde hissettiğin, bir ağacın gövdesi neyse, benim de tam olarak o olduğumu, o kadar olduğumu, daha fazlası olmadığımı iyi bildiğim bir bahçe. O bahçeyi bekliyorum hevesle. Bu şeyden inip durmak istiyorum. B noktasını unutmak, A noktasını da unutmak ve indiğim yerde kendimle buluşmak. Bir bahçeye kavuşmayı beklemek ne tuhaf...
Sayfa 79
Can YÜCEL- Kendimden Özür Diliyorum
youtu.be/7VABvaHXTwo?si=... KENDİMDEN ÖZÜR DİLİYORUM.. YAŞADIĞIM SÜRE BOYUNCA HEP MERHAMETİMİN ARKASINDAN YÜRÜDÜM, BEKLENTİLERİMİ ARKADA BIRAKTIM. KİMSEDEN BİR ŞEY BEKLEMEDİM, DOĞRUSU BU SANIYORDUM ÇÜNKÜ. YAŞADIKLARIMI YAŞAYAMADIKLARIMI İÇİMDE SAKLADIM, SUSTUM BASTIRDIM OLSUN DEDİM İNSANLIK BENDE KALSIN. BEN EN İYİSİNİ
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.