YASAKLI KİTAPLAR LİSTESİ
Farklı ülkelerde çeşitli zamanlarda iktidarda bulunanlar tarafından siyasi, toplumsal, dinî veya ahlaki motivasyonlarla süresiz olarak ya da belirli bir süre için satışına, dağıtımına veya erişimine engel olunmuş, basılıp dağıtılmış olanlarının da toplatılmış olduğu kitaplar dünya üzerinde hep olmuştur. Birçok durumda
Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963
2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi
3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi
4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Albert Camus
“Özgür basın iyi ya da kötü olabilir, ama özgürlük olmayınca basın ancak ve ancak ‘kötü’ olacaktır.”
iyi ki doğdum! / iyi ki doğdum! / iyi ki doğdum!
"Nasıl buluyorsun bu yıl kendini
"Göğsündeki ruhbilimsel saate göre
Bana sorarsan, yıllar önce nasılsan
Öylesin gene
Hepsi hepsi bir kedin öldü sadece."
Edip Cansever abimizin, 
Tomris Uyar ablamıza doğum günü vesilesiyle yazdığı bu dörtlüğü kendime ithaf ediyorum...
İtirazı olan karşı tarafa lütfen... :))
“Yıllar da durulmayan
Türkiye güçlü bir ülke olabilir mi?
1950 yılında haritada yerini bile bilmediğimiz ülke olan Kore'ye Türk Mehmetçiği gittiğinde, kendilerini savaştan, sefaletten kurtardığımız ülke olan Güney Kore'nin Samsung, Hyundai, LG adında dünya devi markalar üreteceğini ve bu markaların dünyanın marka değeri en yüksek ilk 100 şirket arasına sokacaklarını tahmin edebilir miydik? Türkiye'nin
Düşünce Yasa Tanımaz ! Düşünce Suç Olamaz !
Düşünceyi bireysel ya da kolektif olarak sorgulamaya kimsenin hakkı yoktur. Düşünce özgürdür ve özgür olmalıdır. Sosyal görüşlerim ve politik fikirlerim yalnızca beni ilgilendirir. Bu konuda kesinlikle hesap vermem. Sorumluluk, düşüncenin eyleme geçmesiyle başlar, daha önce değil. Özgür düşünce zorunlu olarak ifade ve basın özgürlüğünü bağrında taşır. Özlü bir şekilde ifade edecek olursak, DÜŞÜNCE YASA TANIMAZ, DÜŞÜNCE SUÇ OLAMAZ !!! Hükümetin, düşünceyi kontrol, belli fikirleri dikte ve ya bazılarını tehlikeli addetmesi DESPOTLUĞUN ZİRVESİDİR !!!
Susamam
Günler koşuşturmakla geçip giderken
Neden var olduğunu unuttun
Neden olduğun sorunlarınsa farkında değilsin
Gülmek eğlenmek istiyorsun
Sorunlara çözüm bulmak gibi bir derdin yok
Hayat zaten çok zor
O yüzden müzik seni eğlendirsin
Gerçeklikten uzaklaştırsın istiyorsun
Ama biz müziğin bir şeyler değiştirebileceğine inanıyoruz
Bizimle
FİL İLE FARENİN HİKAYESİ
KENDİ KALEMİMDEN.
Ben fil. Milyonlarca filden sadece biri. Atalarımız olan Mamutlardan sonra bizler kaldık dünyada. Düşünün neredeyse arşa değecek belki başımız. Adımlarımla ve ağırlığımla gurur duymuyorum ama bu güç içimde fırtınalar koparıyor, dinginleşiyorum. Güzel bir gün bugün. Timur'dan beri ağaçlarla aramız iyi. 1402 yılından beri
25.12.1909 tarihli, "Yeni Özgür Basın" gazetesinin bir makalesinde, kendisi de Yahudi olan Walther Rathenau şunları dile getirmekteydi:
Birbirlerini çok iyi tanıyan ve Avrupa’nın kaderini yönlendiren 300 adam var. Bu Yahudilerin ellerinde ise ‘yaramaz’ olarak sınıflandırdıkları her devleti yok etmek için yeteri miktar kaynakları var.
Ve devam eder: Kendi haleflerini atayan ve bu dünyayı akıllıca yöneten bu 300 adamın güçlerinin temelindeyse kesin gizlilik yatmaktadır.
“Özgür basın iyi ya da kötü olabilir, ama özgürlük olmayınca basın ancak ve ancak kötü olacaktır.”
Albert Camus
“Bütün gazeteleri yok etmeliyiz. Özgür basın ile bir devrim yapamayız." diyen Arjantinli bir maceracıyı "Umudun ve özgürlüğün sembolü" yaptılar ya helal olsun😂😂