(Spoiler) Kardeşimin dolabındaki kitapları karıştırırken elime geçip, benim ismimle içerisine not yazılıp imzalanan bir kitap olduğu gerçeğini öğrenmemle başladı Öteki ile karşılaşmamız. Yakın arkadaşlarının ablasına ait olduğunu kitabın ortasında farkettim. Hiç tanışmamış olmamıza rağmen; uzun zamandır bana ait olan parçayı bulamadığım, bu yüzden de bıraktığım onlarca kitabın aksine, tam da ihtiyacım olduğu an bana ulaşması için imzalamıştı sanki Başak kitabını. Bazen duygularımı ifade edemediğim ne hissettiğimi bile bilemediğim dönemler oluyor ve bu durumlarda mutlaka bir şiir veyahut bir kitap okuma gereksinimi duyuyorum. İçimde dolup beni boğan, düşüncelerimi donduran ne varsa kolaylıkla kelimelere dökülmüş şekilde önüme sunulduğunu gördüğümde yaşadığım minnettarlık ve rahatlama paha biçilemez. Belki çok farklıyız ama duygularımız hepimizin ortak dili. Tek ihtiyacımız olan şey anlaşılabilmek ve kitabında da bahsettiği gibi birbirini anlamanın yolunu çok iyi öğrenmiş Başak. Mutluyken de üzgünken de sarmalanmak için koştuğumuz nadir insanlar olur ya, okudukça öyle huzurla doldu içim. Yüreğine sağlık, bir gün yollarımızın kesişmesi dileğiyle..
SPOİLİ YORUMUM;
Kitap Daren ve Novanın Diyara dönmesiyle olaylar başlıyor...3.kitapta diğer kitaplara kıyasla çok fazla olay ve çok fazla ayrıntı vardı. Gerçekten anlamak için bazı yerleri tekrar tekrar okuduğum oldu. Her sayfada yazarın kalemine zekasına hayran olmamak elde değil her bir bilmece bir gizem ve kitabın sonuna kadar o bilmeceyi
Swastika geceleri… Kütüphanede kitaplıkların arasında gezinirken gözüme çarpmıştı bu eser. Hem ismi hem de kapağıyla dikkatimi çekmişti. Bir zaman Holokost ilgi alanlarımdan biriydi ve tarihin karanlık dönemlerinden biri olan bu dönemle ilgili filmler izlemiş, kitaplar okumuştum. Hayli zaman olmuştu bu konuda bir eser okumayalı. Her kitabın insana
Açıkçası bu kitap kapak tasarımı yüzünden bayağı dikkatimi çekmişti ve kitabı da bu yüzden almıştım. Başta çok bir beklentim yoktu 'Çocuk Kitabı' diye düşünüyordum ama okudukça çok yanlış düşündüğümü anladım. Bu paha biçilemez bilim kurgu, macera, distopya karışımını herkese öneririm.
Kim olduğunu bilmiyor, nerede olduğunu bilmiyor, kime güveneceği hakkında
hiçbir fikri yok!
Manuel zihni gibi boş, beyaz bir odada gözlerini açar. Kim olduğu ve oraya nasıl geldiği hakkında hiçbir şey hatırlamaz. Kendisiyle iletişim kuran tek kişiyse bilgisayar tarafından oluşturulmuş Alice adlı yapay bir ses. Manuel yavaş yavaş başına gelenleri çözmeye başlar: Kaçırıldı mı yoksa olduğu yer evi mi? Dünyada gerçekten yapayalnız mı, bir ailesi var mı? Alice'ten öğrendikleri doğru mu?
Manuel aslında kim?
2.kısım
Anlam sorunu
Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
Neydi beni sarhoş eden şey şarap kokan dudakların'mı .
Ah o beni ayıltan eşsiz geceler o muazzam kokun.
Geçe bugün başka güzel, sen aya'mı gülümsedin ne paha biçilemez bir geçe bu böyle .
-PAPATYA -
Ruh sükuneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmak da aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilemez olduğu kadar kırılgan olmasa.
Marley bize çok önemli bir şey vermişti; paha biçilemez, getirilerine bakılırsa bedavaya gelen bir şey: Koşulsuz sevgi sanatı... Sevgiyi nasıl vermeli, nasıl almalı? Bu mesele hallolduğunda öteki parçaların çoğu zaten yerli yerine oturur.
Gelişen teknoloji ile birlikte her şeye o kadar çabuk ulaşabiliyoruz ki, ürün daha elimize ulaşmadan ondan sıkılabiliyoruz.
Sınırsız ihtiyaçların daha da sınırsızlaştığı bu yüzyılda; israfın, süsün ve gösterişin dünya tarihinde hiçbir devirde olmadığı kadar tabana yayılmasının kaçınılmaz sonuçlarından bir tanesi de tatmin olamama ve çok çabuk sıkılma hastalıklarının başta genç kuşaklar olmak üzere neredeyse toplumun tamamını ele geçirmiş olmasıdır.
Hatta önceki kuşakların ömrünü verdikleri çoğu istek, arzu ve amaca yeni kuşakların çok daha az zahmet ve daha az ayırdıkları zamanla çok daha kolay bir şekilde ulaşmaları ulaşılan şeyleri de ziyadesiyle değersizleştirmiştir.
Açtığınız anda musluktan su akmasının sağladığı konforu, gün içinde fırından alınan taze ekmeğin kokusunu, istediğiniz anda sokağa çıkmanın vermiş olduğu o paha biçilemez özgürlük duygusunu nasıl anlatabilirsiniz ki bu devrin insanına.
Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Randy Alcorn
Altından daha değerli bir sevinci keşfedin!
Paha biçilemez bir hazine ve yanı sıra özgürleştirici bir sevinç, uzanabileceğiniz mesafede.
Randy Alcorn`un Hazine İlkesi’nde, İsa’nın radikal bir öğretisini, verme eyleminde gizli olan sırrı gün yüzüne çıkaracaksınız. Ve bu sırrı keşfettiğiniz zaman yaşamınız artık asla eskisi gibi olmayacak. Olmasını da istemeyeceksiniz!
Yapın bunu. Aklınızda olanı Tanrı’dan isteyin...
Gözlerimi aç, Baba. Şu andaki sevincimi ve gelecekteki ödülümü benden çalan ve sıkı sıkıya elimde tuttuğum şey nedir, bana göster.
Hazine İlkesiRandy Alcorn · Haberci Basın Yayın · 20171 okunma
Körlük= Alışmak!
Eser Distopik bir eserdir. Bu eserlerde alt metin önemlidir. Okuyucuya verilmek istenen mesaj, tema çok farklıdır. Bu dispotik romanlar toplumda hızla değişen düzenin bozulması sonucunda ortaya çıkan olayların kötümser yansımalarından doğar. İnsan doğasında var olduğu düşünülen kötülüğün otoriteyi nasıl etkilediği ve bu otoritenin