Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
İçinizdeki çocuğu mutlu etmeye ne dersiniz ️
Cevabınız evet ise “dedemin bakkalı” kitabını papatya çayınızı yudumlayarak okumanızı tavsiye ederim şimdiden iyi eğlenceler
VUSLAT İNCİLERİ
“Hatıralar bir papatya kurusu gibi dilsiz olmalı. Dilsiz ama imâlı. Salonda vazolandırmaktansa Kitap içlerinde kurutulmalı.”
“Okuyucu olmak sanattır. Bundandır ki, eğitim-öğretim kurumlarında ‘okuma sanatı’ gibi kitaplara ve hatta derslere yer veriliyor. Okuyan, araştıran, yazan, yorum yapabilen insanlara ihtiyacımız var.”
“Tüm
Çoğunluk öyle diye öyle olamam
Herkesleşmek midir olağan yoksa kendin olmak mı? Eğer diğerlerinden ayrı bir özelliğiniz varsa bu sizi hem acınan hem de korkulan biri yapabilir. Hele ki diğerlerinin göremediği arkadaşlarınız varsa.
.
Küçük yaştan beri değişik davranışları vardı. Okul diye hastaneye götürülüyordu. Ama ona sorsan arkadaşlarıyla mutluydu. Ta ki Papatya'yı sevene dek. Üstelik Uzun da onu seviyordu. İplerin kopuşu da uzun eşek oynarken oldu. Papatya uyarmıştı; eğer Uzun'a dokunursan ayrılmak durumunda kalırız. Ancak kendini tutamadı ve Uzun'a vurdu. Ya da o öyle sandı.
.
Yıllar sonra bir garajda çırak oldu, sonra bir arabayı sevdi ve bir gün yağmurlu bir gecede kapı çaldı. Saat 01.43'tü. Kucağında yavru köpekle gelmişti. Yaşam yine alt üst olmak üzereydi elinde levyeyle kapıyı açtığında. Sonra ne mi oldu? ...
.
Yaşam, herkesin algısına göredir. Bize doğru gelen diğerine yanlış olabilir. Okurken bunu da sorguluyorsunuz. Gerçek olabilirliği de yüksek bir öykü. Bu da etkiyi artırıyor. Hem tinsel hem duygusal bir yönü var.
.
"1.43" Rat Garaj, hem bir öykü hem de bir tiyatro oyunu. Ankara Fuarı'nda sonunda tanışma fırsatı bulduğum yayınevi Vaveyla Yayıncılık ve yazarları ile sıcak konuşma sonrası aldım bu betiği. Konusu oldukça ilgi çekici. Zaten başkişinin içinde olduğu durum beni hep çeken bir konu olmuştur. Hem düz yazı biçiminde hem de tiyatro yazısı biçiminde yazılmış. İkisini de okumak ayrı bir tat verdi.
"Sen gerçek bir mucizesin, Auggie. Bir mucize."
Evet Auggie mucizesin inan bana senin yerinde ben olsam bu hayatla ve yaşadığın bu kadar sorunla kimseyle savaşamazdım küçüğüm.Senin o küçücük kalbin altın değerinde...Hele papatya aranızdan gittiğindeki o güçlü duruşun...Ben senin gibi olamazdım küçüğüm.Sen hayata sunulan bir mucizesin ve ben mucizelere seninle yeniden inandım.Ne kadar boş sebepten şeylere üzülüyormuşum kendime kızdım defalarca, aynaya koşup elimde olan mucizelere sevindim küçüğüm.Sen inanılmaz bir mucizesin...Cesaretine hayran kaldım.Ve küçük bir itirafta bulunayım gözyaşlarıma engel olamadım senin o güçsüz duruşlarında....Neyse ki sende benim gibi yürekli bir aileye sahipsin de çabuk toparladın kendini...Senin kendinle ve hayatla barışık olman hepimize birer parça bir şeyler öğretti küçüğüm...
Yine güzel bir bozkır tarifi, çile çeken insanlar doğa ile başbaşa bir hayat... Cengiz Aytmatov'un duru ve etkileyici dili bu kitapta da yerini almış. Daha önce hiç ekilip, biçilmemiş bozkırın ortasında Anarkay adı verilen yeri tarıma kazandırmak için toprağı süren bir grup insan ve bu insanların en genç ve tecrübesizi Kemal...
Liseden mezun olmuş, bolca kitap okuyan üniversiteye gitmeyi arzulayan Kemal'in kendini kanıtlama ve para kazanmak için öğretmenin tarifi üzerine gittiği papatya familyasından olan pelin otlarıyla kaplı sıcağın göbeği Anarkay bölgesine pullukçu olarak gidip farklı işler yapması ve kakülü güzel çoban yardımcısı bir kıza vurulması ve bu yoğun çalışma şartlarında kendisine çile çektirmeyi bir görev bilen nobran Abakir ile çalışmalarını konu alıyor. Saflığı yüzünden kendisini refaha ulaştıracak bir durumda, ellerinin sadece traktör direksiyonuna ait kalması. Bir solukta okunacak bir kitap, herkese iyi okumalar dilerim.
İnsanın kendini mutsuz ve umutsuz olduğunuzda, içinizi ısıtacak bir kitap. Adeta vazı durumlarda pskiyatrik (yanlış yazdıysam özür dilerim.) tedavi gibi geliyor. Hani bazen insan iyi hikayeler dinlediğinde kendi yaptığı kötülükleri hatırlayıp, pişman olur ya; işte onun olması bu kitapta olmuyor.
Kitabın malzemesi hakkında konuşacak olursam, kolay yıpranan bir kitap değil fakat zaman içinde kitabın sayfalarına ne oluyor o konuda fikrimi beyan edemeyeceğim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
