Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiçbir şeyi olmayanlar için dünya bir hapishanedir, yığının en altındaki yoksulların köpekten farkı yoktur; insan ister pranga mahkumu olarak çalışsın, ister Tri-State Mühendislik Şirketi’ne para kazandırmak için çalışsın, kendi varlığı, benliği üzerinde söz hakkı yoktur.
Semahat, bize öğretti ki evi temiz tutan hizmetçi adedinin fazlalığı veyahut para değildir. Temiz, düzenli, muktedir bir kadın bile bir başına bunları mükemmelen yapmaya muktedirdir.
Sayfa 270 - Ithaki 2021Kitabı okuyor
Reklam
Anadolu romanında mekanın anlamı doğal olarak başkadır. Köy, kasaba ve yabanıl doğa, ezen/ezilen çatışması açısından bazı özellikler ifade eden coğrafya bölgeleridir. Bilindiği gibi dünya edebiyatında köy ve kent karşıtlığının tarihi çok eskilere gider. Köy, masumiyet, erdem, yapmacıksız saf insanlar ·ıe mutlu doğal yaşam demekir. Kent ise para hırsı, ikiyüzlülük, yapaylık, ahlaksızlık demektir. Anadolu romanında durum değişiktir. Köy idealize edilmiş pastoral bir tabloyu akla getirmez, çünkü gerçekçi bir yaklaşımla canlandırılmıştır. Yoksulluğun, cehaletin, ilkel yaşam koşullarının hüküm sürdüğü, insanların sömürüldüğü bir yerleşim alanıdır. Kasaba da değişik bir anlam taşır, çünkü egemen sınıfın o bölgedeki güç merkezidir. Bundan ötürü, köylü açısından kasaba, karakol, dayak, işkence, hapishane demektir. Taşbaş, Memidik, Hatçe, Koca Halil, Kürt Ahmet, Kambur Tellal ve daha birçokları karakola ya da hapishaneye düşer, dayak yer, işkence görürler. Buna bağlı olarak, ezen/ezilen karşıtlığı kimi romanlarda şehirli/köylü karşıtlığı şeklinde belirir.
Sayfa 321 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Eve gelince, "Anne şu sandığını aç da, Minoğlu'nun kızlarının çeyizle­ rinden ne kaldı bir bakalım" dedim. Sandığı açtı, bir yeşil kadife torba getirdi. Babam, annem ve ben üçü- müzdük. Kadife torbayı babam açtı. İçindekileri bir bir çıkarıp ortaya koydu. Çoğunun adlarını bilmiyordum. Kimini annem, kimini babam söyledi: 4 dokuma ipek havlu 2 kuşak (güve yemiş) 2 döşek çarşafı (erimiş, parçalanmış) 1 yataklık örtüsü (lekelenmiş, güve yemiş) 4 işlemeli yorgan çarşafı 5 karanfilli para kesesi 5 menevşeli para kesesi 1 el dokuması ipekten güvüllü göynek (erimiş) 2 işlemeli sofra peşkiri 1 işlemeli sofra altı 2 fıta peştemal Tığ oyaları: - sümbül oya - menevşeli - selvili - karanfilli - taçlı - papatyalı - güpeli - örümcekli 2 işlemeli ipek mendil 6 Buldan işi, aşmalı çember 2 Buldan işi, sırma işlemeli örtü Erimiş, güvelenmiş, lekelenmiş olanları bir tarafa; sağlamları bir tara­fa ayırdık.
Atatürk'ün Askeri diyor ki;
Güç, gücünü senden alır sana karşı kullanır. Kapitalizm ekonomisi ve liberal siyaseti böyle bir ahlaksızlıktır. Kapitalizm paranızı alır sizi emperyalizmin yararına tehdit eder, siyaset ise temsil yetkisi alır para ile tehdit eden kapitalistlerin emrine girerek sizi onlara sömürge ettirir. Gücümüzü bize karşı kullananlara bundan sonra güç vermeyeceğiz. Gücümüzü toplayıp geri alacağız bu ders bize sonsuza kadar yetecek. Önder Karaçay
Mustafa Kemal:
— Budalalar, beni para ile satın alacaklarını bile sandı­ lar, fakat sonra avuçlarım yaladılar, diyordu.
Sayfa 88 - İnkılap ve Aka kitabevleri
Reklam
Biz aktrisler, para ya da ikramları kayıtsızca kabul ediyoruz ama hepsi bir yana, en büyük ödülümüz insanları güldürmenin verdiği mutluluk oluyor.
Sayfa 20
Kabul görmek için çırpındığın kanatlarını yavaşça dinlendir şimdi
Yeteneklerinin kabullenilmediği ailelerde büyüyen kadınlardan, çoğu zaman, hem de tekrar tekrar çok parlak başarılara imza atmaları istenir, kaldı ki, bunun kendilerinden neden istendiğini de bilmezler. Ailelerine değerli olduklarını kanıtlamaya çalışırken üç tane doktora yapmaları, Everest Tepesine tırmanıp inmeleri ya da her türden tehlikeli, zaman tüketici ve para yiyen girişimin altına girmeleri zorunluymuş gibi hissederler. "Şimdi beni kabulleniyor musun? Hayır mı? Pekâlâ(iç çekme),o zaman şunu seyredin."
Milton'in Areopagitica'sının yayımlanışının üç yüzüncü yıldönümü münasebetiyle PEN Derneği'nin düzenlediği toplantıya katıldım- söz konusu risalenin basın özgürlüğünü savunmak amacıyla yazıldığını hatırlarsınız. Toplantıyı ilan etmek amacıyla önceden dağıtılan broşürlerde Milton'ın bir kitabı “öldürme"nin günahı üzerine
Sayfa 32 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kitaplarla profesyonel denebilecek türde bir ilişki kurmadan çoğunun ne kadar kötü olduğunu keşfedemez insan. On kitaptan dokuzu için yapılabilecek tek nesnel ve samimi eleştiri "Bu kitap beş para etmez," cümlesiyken, eleştirmenin kişisel tepkisi de "Hiçbir şekilde ilgimi çekmeyen bu kitap hakkında para vermeseler yazmazdım," olacaktır muhtemelen.
Sayfa 29 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.