Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama düşünmüyorlar çünkü düşünecek vakitleri yok ; hayatları onları köleleştirmiş.
Yüreği aşkla güveniyordu Kötü kalpli, insafsız, zalim bir düzenbaza.
Reklam
Satranç kurallarının aşk ve savaş kurallarıyla aynı olduğunu, birinde kazananın diğerlerinde de kazanabileceğini söylüyordu.
"Üzgün Bella gençti, bilmiyordu. Bu dünya zorludur, erkekler aldatır."
Hayırlı sabahlar
Ümmet, namaz denince Hz.Ömer gibi yerinden kalkar, Abbad b. Bişr gibi namaza durursa Allah Teâlâ yine uzakları yakın kılacak, yine engelleri izale edecektir. Mazlum İslâm Coğrafyası'na yine "selam" ve "rahmet" yağacak. İşte o zaman "selamlar" Londra'da, Paris'te, Newyork'da öyle makes bulacak ki çağdaş Firavunların putları hak ile yeksan olacak
*** Aslına bakarsanız, bu yaşıma kadar heybetli bir saray, bir katedral, bir piramit, bir kolezyum, bir bulvar, şıkır şıkır bir şehir görmedim ki temelinde sömürü, kan, cinayet, fuhuş, uyuşturucu, kara para yatmasın. Ne Londra, ne Paris, ne Roma, ne New York, ne de St. Petersburg (hele de St. Petersburg!) görkemli bir metropol olsun da insan kemikleri üzerine yükselmesin. ***
Reklam
Hyde park
Burası, insanın içinde geçirdiği her saati anılar kitabına yazdığı o küçük, şirin parklardan biri değil. Paris'te kentlilerin parc des Amoureux¹ adını vermiş olduğu, bakımlı yeşil çitlerin önünde duran, ışıltılar içindeki şair ve yazar heykelciklerinin yollarını süslediği Parc Monceau'yu hiç andırmıyor. Hele Verona'daki, kara selvi ağaçlarıyla ziyaretçileri çok etkileyen küçük Giardino Giusti'yle veya Avignon'daki şatoda, içindeki suları masmavi gölcüklerde yaban kuğularının yüzdüğü, terasından unutulmaz Provence manzarasının tadına varılan papaların küçük bahçeleriyle de hiç benzerliği yok... Hyde Park, içindeki karaağaçlarıyla insanı çok etkileyen, eşsiz güzellikteki El Hamra'yı; Sevilla'nın kraliyet parklarını; güneşli bir sonbahar günü gezindiğiniz, çakıllı yollarını altın sarısı yaprakların bezediği Viyana'daki Schönbrunn Sarayı'nı da anımsatmıyor. Hayır, Hyde Park düşlere dalınacak bir yer değil. Orada yaşam var, spor, zarafet ve özgürlük var. Bu park sadece dinlenilecek ve düşlere dalınacak bir yer olmuş olsaydı, onu çoktan evlerle kaplar, demiryollarıyla sarıp sarmalar, üzerine gürültü sağanağı dökerlerdi. Londra'da sadece gerçekleşme imkânı olan düşleri seviyorlar. İngilizlerin gerçek düşü de Hyde Park değil, hâlâ İtalya. ¹. (Fr.) Aşıklar parkı.
Sayfa 82 - Everest Yayınları
Bana ne Paris'ten Avrupa'nın ülkü mezarlığından Moskova'dan Londra'dan Pekin'den Newyork Bütün bu türedi uygarlıklar umurumda mı
Paris güzel bir salon, Londra güzel bir park, Berlin güzel bir kışla ama İstanbul güzel bir şehirdi.
Sayfa 56 - Remzi Kitabevi, 28. Basım, Ağustos 2006.Kitabı okudu
Paris-Londra Hattı
Bütün büyük Fransız aydınları yaşamları boyunca en az bir kez Londra’ya sürülmüşlerdir ve bu kentte acı kalıntılarıyla bizim için bir özgürlük havası vardır.
Sayfa 66 - CanKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.