Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
276 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Vahdettin Paşa yaktın yüreğimizi.
Kitap karma bir çok olayı barındırıyor, yakın tarih bilgimizin ne kadar kıt ve eksik olduğunu çarşaf gibi ortaya seriyor, güzel kitap. En çok beni etkileyen sahneye gelecek olursam Vahdettin paşa oldu. Osmanlı'nın bu kadar kötü bitmesi, hanedan üyelerinin bu kadar perişan edilmesi ve özellikle Vahdettin Sultan ile ilgili zihinlerde yuva yapmış iftira kümeleri beni çok üzdü ve etkiledi. Osmanlının son evlatları çöp gibi atılmamalıydı, gönderilmemeliydi, sefil edilmemeliydi. Onlar şanlı bir devletin kurucularının evlatlatlarıydı şanlarına halel getirilmemeliydi.... Hülasa yaktı ciğerimi Vahdettin Sultan Yaktı göğsümü Osmanlının şanlı hanedanı.
Küller Altında Yakın Tarih
Küller Altında Yakın TarihMustafa Armağan · Timaş Yayıncılık · 2006530 okunma
Ali Fuad Paşa’nın babası İsmail Fazıl Paşa’yla çok dosttuk. Bana canlı bir tarih gibi gelirdi. Fakat Ali Fuad Paşa’yı tanımıyordum. Ali Fuad Paşa bu mevkii kabul ettikten bir hafta sonra, Moskova elçiliğine beraberinde gidecek adamları seçme işini kendisine havale etmişlerdi. Bir gün bizim eve gelerek benimle uzun konuşmaya başladı. Rus ihtilâlinin göründüğünden daha derin bir manâsı olduğunu, bizim bunu yalnız Rus ajanlarından dinlediğimizi veyahut da Marx’ın nazariyelerinden öğrendiğimizi söylüyordu. Bundan dolayı, emniyete değer, kafası olgun bir insanın Moskova’ya gönderilmesi gerektiğini söylüyordu. Ali Fuad fevkalâde bir kumandandı. Başka meziyetleri de olduğu için, onun seçilmesini doğru buldum. Her hâlde, Şark ve Garp mefkûrelerinin hususiyetlerini anlamıştı. Ben, o günlerde, Karargâh’taki işlerim, hayvanlarla köylüler arasında kaldığım için dünya ile ilgim âdeta kesilmiş gibiydi.Ali Fuad Paşa, benim kendileriyle birlikte Rusya’ya gitmemi teklif ve rica etti. Aynı zamanda, bana orada çok iyi bakılacağımı da söylüyordu. Bu teklifler üzerine iki gün düşünmek için müsaade istedim. İki gün sonra gidemeyeceğimi söyledim. Miralay İsmet’in Karargâh’tan ayrılması herkesin üzerinde fena tesir yaptı. Bilhassa yemeklerde onu çok arıyorduk. Çünkü konuşması, tavır ve hareketiyle, hatta bilgisiyle akşam yemeklerine hayat veriyordu.
Reklam
Ziya Paşa isminde bir şair... "Milyonla çalan baş üstün­de gezer, birkaç kuruş irtikap eden mahpusu boylar," demiş.
Sayfa 380 - İthaki Yayınları.
Enver Paşa
Madalyalar aldım. Dördüncü, Üçüncü Mecidiye Nişanları, Dördüncü Osmani Nişanı ve altın liyakat madalyası. Ardından da 31 Ağustos'ta Binbaşılığa terfi ettim.
Sayfa 44 - EFSUS YAYINLARIKitabı okuyor
Reklam
Eynegöl
Kalabalık bir cemaati olan çarşı içerisinde İshak Paşa Camii büyük bir camidir. İshak Paşa Camii alimler arasında büyüklüğüyle bilinmektedir... ...Eski usul bir diğer cami ise Kiremitli Yıldırım Han Camiii'dir... ...Şehir evvela Ezine (Cuma) gününde feth olunduğundan Eynegöl ismini aldığı söylenmektedir. Bu yüzden Türk kavimleri "za" harfini düşürüp kısaltma yaparak Eynegöl derler. Hala burada cemilere eyne damı yani Cuma Camii derler. Başlangıçta Cuma namaı göl kenarında kılındığı için Eynegöl derler...
Enver Paşa
Bana inanan askerlerim, ölümü seve seve göze alıyorlardı. Bu da başarıyı getiriyordu. Artık Makedonya dağlarında adım anılır olmuştu. Bu adı hak etmiştim.
Erzincan'a kadar yollar, dağlar ıssızdır. Hele yeni biten dünya savaşı, buralarını boşaltmış, insansız bırakmıştır. Yollarda tek tük, berbat, sefil, yorgun-argın bazı göçmen kalıntılarına rastlanır. Bunlar Birinci Dünya Savaşının Ağrı'dan, Erzurum taraflarından söküp, İç Anadolu'ya, Çukurova'ya attığı muhacirlerin artakalan döküntüleridir. Hepsi de aç, çıplak, vasıtasız ve ümitsizdirler. Mustafa Kemal bunları dikkatle süzer. Her rastladığı kafile, onu derin derin düşündürür. Dağlarına, ovalarına daldığı bu uçsuz bucaksız diyarlarda bir avuç tükenmiş insan! Halbuki tasarladığı savaşı, işte bunlarla yapmak zorundadır. Bir defasında, bir su başında bunlardan biriyle konuşur: - Nerelisin ağa? +Eleşkirt tarafından. Çukurova'dan gelirik... -Hepiniz bu kadar mı? +Çohtuk paşa can, çohtuk. Gidende dağlar, dereler göçü almazdı. Bal, lor, davar istediğin kimi. Ama şimdi at da bu, külfet de bu. İster al, ister sat paşa can... Evet, ister al, ister sat! En doğru söz buydu.
Reklam
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.