Düşünürsün hep " Acaba yalnız mıyım?" diye. Değilsin, çünkü paylaşabilidiğin çok şey var. Yalnızlık, aşk, sevgi ve daha niceleri. Hele ki yalnızlığını paylaşabiliyorsan asıl o zaman adı yalnızlık olmaktan çıkıyor şairin dediği gibi. Sabahları bir şeyler ararsın kahvaltı, eşin ya da yağmur, güneşli hava gibi ama öyle vurgular yapmış ki kahvaltıda yalnızlık arar gibi, eşinde yalnızlık bulur gibi, yağmurda yalnız kalır gibi... Hiçbir kelime ile ifade edemeyeceğin duygular binbir renkte kelimeyle ifade edilip okura sunuluyor. Demek ki her şeyin bir tanımı varmış. İlkbaharda açan çiçek kokusu, sonbaharda dökülen yaprak, kışın yağan kar, yazın parlayan güneş eşittir tek bir mevsimle bile ifade edilen duygular... Bir şeyleri gerçekten anlamak için önce birkaç defa okursun daha sonra sana şair seslenir. Bakarsın aynı şeyleri yaşıyoruz diyorsun o zaman toplumu ve duyguları ele almış binevi beni anlatmış. Kendinizi bulacağınız, belki de hayatınızı bulacağınız bir kitap. Bir kelime bin kelime olarak anlatılan yalnızlık her kelimesinde farklı bir okura, duyguya seslenir gibi. Her şeyini paylaş; sevgini paylaş ki çoğalsın, nefretini paylaş ki azalsın ama sadece tek bir şey; yalnızlığını paylaşma çünkü herkesin yanında zaten yalnızlığı var ve paylaşamadığın her şey ceza olur. Farklı yorumlar uyandıran ölümden sonra başlayan bir eser. Huzurlu okumalar.