Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Gülümseyin, gülümseyin. Gülümsemeyeni kurşuna diziyorlar. Kurşuna dizildi o bu sabah, sabahın köründe, kimsesiz, gülümsemesiz. Tarihin icapları. Peki ama kim karar veriyor, gülümsemeyi sürdürecek miyim, kesecek miyim?"
Sayfa 254 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Onayladığım önemli bir bilgi.
“1950’lerde bir grup psikiyatr bir odada toplandılar ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak bir liste hazırladılar. Bu listeye Mental Bozuklukların Teşhisi ve İstatistiği Elkitabı12 adını verdiler. O günden bugüne altı farklı şekilde geliştirildi bu liste ve bugün, 973 sayfadan oluşan 374 akıl bozukluğunu listeleyen bir elkitabı haline geldi. Artık dünyada yaşayan herkesi bu listede kategorize edilmiş birçok bozuklukla sınıflandırabilirsiniz! Yani her gün gelişen ve deliliği tanımlayan bu listeyi öyle bir geliştirdiler ki, kitabın içeriğine göre hepimiz hastayız. Klinik psikolojinin kutsal kitabıdır bu. Ama asıl konu bu değil! Anlatmak istediğim konu şu, bugün bu kitaptaki sınıflandırma dikkate alınarak 0-3 yaş arası çocuklara dahi akıl bozukluğu teşhisi konulabiliyor. Peki nedir akıl bozukluğu?! Bu kitabı yazanlara göre, psikolojik bozukluklar beyindeki kimyasal dengesizlikten kaynaklanıyor. 1965 yılında bu kimyasal dengesizlik teorisini ortaya atan adam Schildkraut, bir çalışmasında beyinde düşüncenin oluşmasına yani beyindeki elektrik akımının bir noktadan diğerine ulaşmasını sağlamakta kullanılan nörotransmitter adı verilen bu küçük elektrik akımlarındaki aksamanın depresyona yol açtığını buluyor.”
Reklam
Aklımda kımıldayan düşünce Bazen bomboş hissediyorum kendimi Boş, bomboş Her şey tedirgin ediyor beni Zaman akıp gidiyor Zaman, bana hem ait Hem ait olmayan İnsan neden ölüme yazgılı Ölümün matematiği neden Zamana ayarlı Saatli bomba gibidir O adam şimdi ölmüştür Çünkü aradan şunca zaman geçti Biz onu görmeyeli Peki bu zaman nasıl bir şeydir Biz onu düşünmediğimizde Geçen zaman Onun kendisi için Geçen zamana eşit midir
"Biliyorum, Sen bazen kullarına oyunlar oynayıp onları deniyorsun. Hoşlanmadıklarına da tuzaklar kurup onları iyice yoldan saptırıyor, içlerindeki ikiyüzlülüğü, kefereliği açığa çıkartıyorsun. Kafaları karıştırmak da hoşuna gidiyor. Bazen benzeşen ayetler indirip bizleri ortada bırakıyorsun. Biz saftirik kullar da tartışıp duruyoruz, o mu
Sayfa 152 - e-bookKitabı okuyor
Çocuklarıyla partner ilişkisi yaşayan anne baba, çocuklarıyla “konuşarak “çözüm üretmek veya karar almak istiyor.Peki çocuk konuşulanları psikolojik olarak ne kadar doğru algılayabilir; kavrama yeteneği ne kadar gelişmiş olabilir ya da çocuğa anlatılan veya sunulan seçeneklerin onun psikolojisini yormayacağını nereden biliyoruz?
SEBASTIAN Peki ya, halk arasında evlilik de mi olmazdı? ANTONIO Yok adamım, hepsi aylak — orospular ve serseriler.
Sayfa 39 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Peki sonra ne mi yaptım,aynı şekilde çok aptalca davranışlar sergilemekten başka ne yapmış olabilirim ki,akılsızca,hatta aptalca şeyler...
Diyeceksiniz ki peki bu kötü kapitalizm nasıl ortaya çıktı? Çünkü ilk ortaya çıkan Batı kapitalizmi İslami ka­pitalizmin bir kopyası diyebiliriz.
Sayfa 120 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Okumaya ayıracak kısıtlı zamanıma hayıflanıyorum ama kitap okumak için bütün bir günü, isterse gecesi olan bir adam düşünün. Ve istediği kitabı satın alabilecek paraya sahip bir adam. Sınırı yoktur. Arzusunun insafına kalmıştır. Peki arzunun en çok neye ihtiyacı vardır? Ukalalık gibi görmezseniz eğer... Sınırının belirlenmesine... Oysa kolay değildir bu. Brauer, bir yolcudan çok bir kâşifti. Buna dönüşmüştü.
Sayfa 32
Peki, Tetraktis neden bu kadar saygı görüyordu? Çünkü milattan önce altıncı yüzyılda yaşayan Pisagorcuların gözünde, Tetraktis evrendeki düzenin bir özeti gibiydi. Yunanlıların çığır açan düşünce devriminin sıçrama tahtası sayılan geometride, 1 sayısı sıfır boyutlu bir noktayı, 2 sayısı iki nokta arasındaki bir doğruyu, 3 sayısı üç nokta arasındaki bir düzlemi, 4 sayısı ise dört tane yüzü olan üçboyutlu bir objeyi temsil ediyordu. Dolayısıyla, Tetraktis uzayın bilinen tüm boyutlarını kapsıyordu.
Reklam
_Nasıl hissediyorsun peki? _Kâğıttan bir kurbağa gibi!
Peki... Avrupa raflarına kadar ulaşan GDO'lu pirinç Türkiye'de yok mu? Hibrit pirinç Türkiye'ye nasıl sokuldu? Kuşkusuz AKP sayesinde...
Latife Hanım ile beraber Konya'yı ziyaret eden Mustafa Kemal Paşa, bir öğle yemeğinden sonra Fahrettin Paşa ile istasyondaki Bağdat Oteli'ne gitmiştir; orada arkadaşları ile sohbet etmekte, hükümetin değişeceği söylentilerini değerlendirmektedir: "...Birden kapı açıldı, içeri Latife Hanım girmez mi? Her­kes şaşırdı, Latife Hanım da Atatürk'e "Kemal, buraya geldiğini haber aldım. Evde çay hazırlatmıştım. Seni almaya gel­dim...» tarzında hitap edince donakaldık. Atatürk benzi atmış bir halde «Peki hanımefendi, buyrun gidelim» dedi ve birlikte dışarı çıktılar, bizlere veda etti ve Latife Hanım'la beraber uzaklaştı. Latife Hanımefendi'nin Atatürk'ün otelde kalarak maiyeti ile içkiye dalması ihtimalini düşünüp buna meydan verme­mek için böyle yaptığına şüphe edilmezse de kültürü çok yüksek ve çok nazik bir hanımefendinin, Atatürk gibi bir insanın böyle bir davranıştan nasıl üzüntü duyacağını düşünememiş olmasına hakikaten hayret olunur.”
Sayfa 15 - fahrettin altayKitabı okuyor
"Peki ama neden böyle yalnız bir kuşsunuz?".. “Her kuş bir olmaz ki, kimi kuşlar böyledir işte,” ..
"Sevginin kutsal bir anlamı vardır ve kişi karşısındakini niye sevdiği konusunda niyetinin saflığını keşfetmek zorundadır. Sana istediklerini verdiği için mi seviyorsun? İstediklerin değişecektir. Peki iyi bir yoldaş olduğu için mi seviyorsun? İşte bu devam edecektir."
Sayfa 150
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.