Stoikler etiğin evrensel bir doğal yasadan kaynaklandığını ileri sürüyordu, Kant'ın geliştirerek şu ünlü formülünü elde ettiği fikir: "Öyle bir düstura göre hareket et ki, aynı zamanda onun evrensel bir yasa olmasını isteyebilesin."
Çok yönlü deneyimi olanın ya da "kültürlü" dediğimiz kişinin, yalnızca dünya deneyimi değil, dinsel, estetik, etik, politik, pratik-teknik vb deneyimleri veya "kültür"ü vardır.
Büyükbabalarımızın, babalarımızın kendini kurtardığı, önyargılarını eleştirmek bize kolay. Kendimizde olan inanç ve değerler arasında önyargılar arayışına çıkmak daha zor.
“Entelektüeller tarafından 'rasyonel' olmaları niyetiyle yaratılmış dinsel dünya yorumları ve etikleri, tutarlı olma buyruğuna sıkı sıkıya bağlıydı. Tek tek durumlarda 'çelişki içermeme' istemine ne denli az uysalar ve rasyonel olarak türetilemeyen tavır alışları, etik postulatlarına ne denli çok ekleseler bile, ratio'nun özellikle de pratik postulatların teleolojik bir biçimde türetilmesinin etkisi, tüm bu yorum ve etiklerde bir biçimde ve çoğu zaman güçlü bir biçimde ayrımsanabilir.”
Pek çok insan okültizmin tek yuvasının Doğu olduğunu sanır ama bu kesinl ikle doğru değildir. Her ırkın çok az kişiye açıklanmış, pek çoklarından gizlenmiş geleneksel, korunan bir bilgeliği olmuştur ve hâlâ da vardır. Kendi Batı geleneğimizin kökenleri Mısır'a kadar uzanır. Kalde, Yunan ve ateşli Kuzey geleneğinden de etkilenmiştir.
Genel Notlar:
Kuramlar seçicidir, tek yönlüdür, belli yapı ve özellikleri aydınlatırlar; bu onların gücü, ama aynı zamanda güçsüzlüğüdür (sf.12).
Hermenötik insanları anlam üreticiler olarak görmemizi
sağlar, ama herhangi bir şeyin onlar için neden önemli olduğunu anlamamızı sağlamaz (sf.13)
Ne yazık ki birçok sosyal bilimci