Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ermeniler ve Ermeni dostlarının yürüttüğü 1965-1972 yılları arasındaki yoğun Türkiye aleyhtarı propaganda 1973’te yerini fiilî saldırıya bıraktı. 27 Ocak 1973 tarihinde Los-Angeles Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ve yardımcısı Ermenilerin saldırısı sonucu şehit olunca, mesele bütün birikmiş kiniyle yine karşımıza geldi.
Sayfa 7 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
100 syf.
·
Puan vermedi
Özel in bu kitabı yazmasındaki en büyük nedeninin öğrencilik yıllarında benimsediği ideolojik bir yapının içerisinde bulunması ve akabinde mevcud şartların da getirsiyle, özellikle 1972- 1980 yılları arasında Türkiye'de yaşanılan siyasi ve askeri darbeler, olaylar, propaganda ve ideolojik çatışmaların Özel i derinden etkileyişi ve bir fikir ayrılığına düşmesidir ki yazar bunu kitap da çok rahat bir şekilde dile getirmekle beraber bazı konularda da okuyucunun aklında soru işareti bırakmayı ihmal etmemektedir. İsmet Özel , benim kanaatimce 68 kuşağının damgasını vurduğu yıllarda Sol ideolojinin hem Türkiye hemde tüm Dünya da etkisini gösterdiğinin farkındalığını anlatmak isterken bundan etkilenmemesinin olanaksız olduğunu okura hissettirir ve adeta benim o şartlar altında komünist olmam gerekiyordu demeye getirmiştir lafı. Kısacası yazarın her bir sayfada , içersinde bulunduğu yapıyı eleştirip kimi zaman da hak vererek, kendisini yeni bir seçim yapacak kadar aklayabilme arzusu taşımakla beraber anlaşılamamak endişesini de okurun gözü önüne sermekten kaçınmadığı malumdur.
Waldo Sen Neden Burada Değilsin
Waldo Sen Neden Burada Değilsinİsmet Özel · Çıdam Yayınları · 19912,817 okunma
Reklam
İran'da Çeşitli Siyasal Muhalefet Güçlerinin Kürt Sorunundaki Tutumu 2
Ulusal Cephe: 1950'de Dr. Musaddık tarafından kurulan Parti İran orta sınıflarınca benimsenmiştir. Ulusal Cephe'nin yurt dışında üstlenen Üç kesimi (Amerika'daki tutucular, Avrupa'daki ılımlılar ve Orta Doğu'daki marksist kökenli köktenciler) İran'da ulusal sorunun varlığını hiç bir zaman kabul etmemişlerdir. 1972'de yayımlanan yeni programında Ulusal Cephe ulusal baskılardan söz etmemektedir. Şu anda cephenin Şah'dan ulusal sorun açısından tek farklılığı bir noktadadır: Resmi propaganda İran'da yalnızca bir ulusun varlığını vurgulamak için 'İran ulusu'ndan söz ederken Ulusal Cephe yayımlarında 'İran halkları' demektedir
Belge YayınlarıKitabı okudu
Robinson Cuma’nın efendiliğine katlanabilir mi?
Franz Fanon, yedi yaşlarında bir erkek çocuğundan bahseder, tellerle sıkı sıkıya bağlanmış, vücudu yara bere içinde bir çocuktan. Fransız askerleri, önce çocuğun gözleri önünde babasını, annesini ve kız kardeşini tartaklamış, sonra da öldürmüş. Bir Fransız teğmen, ailesine vahşet uygulanırken çocuğun gözlerini elleriyle açık tutmaya çalışmış;
222 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Alıntılar
Alıntılar; İsmet İnönü, görüşmelerde usule aykırılık olduğu gerekçesiyle anayasa Mahkemesi’nde “karara iptal” davası açtı. (Sayfa 18.) Avukatlara da sanık gözüyle bakılmış ve hatta savunmalarında geçen bir sözcüğün suç olduğu gerekçesiyle davanın 11 avukatı hakkında T.C.K.266.maddesi gereğince dava açılıp, Ankara 3 Nol’u Sıkıyönetim Mahkemesi’nce
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,9bin okunma
Mahir Çayan ve arkadaşlarının Tokat'ın Niksar ilçesi Kızıldere köyünde güvenlik güçleri tarafından 31 Mart 1972 günü öldürülmeleri, Çayan'ın 1971 yılında kurduğu kısa adı THKP-C olan Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephe örgütünün ortadan kalkmasına yol açmamıştı. Çayan'ın görüşleri İhtilalin Yolu ve Kesintisiz Devrim I-II-III başlıklı iki kitapçık ve Bütün Yazılar başlıklı bir kitapta yayınlanmıştı. Mahir Çayan'ın bu görüşlerinin odak noktalarından biri Siyasal Bilgiler Fakültesi'ydi. Abdullah Öcalan'ı da İstanbul Hukuk Fakültesi'nden Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne çeken temel dürtü belki de buydu. Çayan'a hayrandı. Öcalan, SBF'de kendisini Çayancı olarak adlandırılan öğrenciler arsında buldu. Bu yüzden ilk eylemi, Çayan ve arkadaşlarının öldürülmesi üzerine gerçekleşti. Tutuklandı ve yargılandı. Esin kaynağı Çayan'ın düşünceleriydi. Çayan, silahlı eylemleri tek yol olarak görüyordu. Öncü savaşı ve silahlı propaganda olmadan devrim yapılamazdı. Bunlar için parti kurmak gerekiyordu. Tıpkı Mahir Çayan gibi!
Sayfa 15 - UMAG Yayınları 50. BaskıKitabı okudu
Reklam
Atsız Affediliyor: Af kampanyası nihayet neticesini vermiş, yukarıdaki yazı, rapor ve dilekçeleri de gören Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 21 Ocak 1974 tarihinde Nihal Atsız'ı affetmiştir. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı'nın imzalarının bulunduğu 13020 sayılı af kararının metni aşağıdadır: "1-Milli duyguları zayıflatmak için
Deniz Gezmiş "Ölüm Orucu Zayıf Düşürür”
Nisan'da Anayasa Mahkemesi idam kararlarını beşe karşı 10 oyla iptal etti. 18 Nisan 1972'de Gezmiş, İnan ve Aslan anayasa değişikliklerini, zamları, işkenceleri ve sansürü protesto etmek için ölüm orucuna başladı. Ama avukatları Halit Çelenk onları zayıf düştükleri takdirde aleyhlerinde propaganda yapılabileceği gerekçesiyle ölüm orucundan vazgeçirdi.
Sayfa 69 - HERDEMKitabı okudu
Atsız ve Mustafa Kayabek Mahkûm Oluyor: "Konuşmalar" yazısı dolayısıyla yıllardan beri devam eden dava da 05 Temmuz 1972'de İstanbul Toplu Basın Mahkemesi'nde sonuçlanmış ve mahkeme oy çokluğuyla eski kararında ısrar etmiştir. Karar, Nihal Atsız ve Mustafa Kayabek'in 15 aya mahkûm olmasıdır. Avukat Enver Yakuboğlu
568 syf.
·
Puan vermedi
En büyük zalimler kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar.
Uzun bir süre boyunca dünyanın görünüşte en medeni, yüksek eğitimli toplumlarından biri olan Almanya, neden kendisini koca bir kıtayı cenazeevine çeviren bir ölüm makinesine dönüştürdü? Almanya neden kendisini bir adamın, Shirer'in küçümseyici bir şekilde "serseri" olarak bahsettiği adamın çılgın imhacı emirlerine teslim etmişti?
Nazi İmparatorluğu 3. Cilt
Nazi İmparatorluğu 3. CiltWilliam L. Shirer · İnkılap Kitabevi · 201066 okunma
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.