ilk kitabı olan, puslu kıtalar atlası'nı birkaç kez soluksuz ve huşu içinde okuyup, sağa sola da aynı heyecanla tavsiye ettiğimiz ama diğer taraftan da "yazık olmuş, adam daha ilk kitabında bütün barutunu tüketmiş" diye yorum yapıp, daha sonra çıkan kitapları kitab-ül hiyel ve efrasiyab'ın hikayeleri de bu zannımızı destekleyince "evet evet dediğimiz çıktı" deyip, hakkında ileri geri düşündüğümüz ihsan oktay anar'ın dört yıllık bir aradan sonra, bu densizliğimiz nedeniyle bizi mahçup ettiği son kitabı.
üstad yine,
tarih bilgi ve sevgisini,
alet edevat tutkusunu ve
denizcilik aşkını
muhteşem palavracılık yeteneği ile birleştirerek,
biz sadık okurlarını mesut ve bahtiyar kılmış,
kendisi ile aynı çağda yaşadığımız için
övünç duymamızı sağlamıştır.
zbam
14.12.2005 tarihli ekşi sözlük yorumu