"ABD' de yayımlanan haber dergisi Newsweek 'tüm zamanların en iyi 100 kitabı' listesini yayımladı.Liste, aralarında İngiliz Daily Telegraph ve The Guardian gazeteleri ile ABD'li talk show sunucusu Oprah Winfrey'nin Kitap Kulübü'nün de bulunduğu 10 farklı en iyi kitap listesinin tercihlerine dayanarak oluşturuldu
1.Savaş ve Barış / Lev
Prospero kitaplığı
"Shakespeare'in Fırtına'sında Prospero, kızı ile birlikte 12 yıl yaşamak zorunda kaldığı adadan ayrılırken sihirli asasının ve kitaplarını gömer. Prospero'nun kayıp kitaplarından mahrum kalan insanlığın kendi rüyalarını( ütopya) kabuslarını (distopya) hayallerini (fantastik) ve geleceğini (bilimkurgu) yazmaktan başka
Olivia'nin tirajik bir geçmişi var. Sevgilisi Dan kendisini terk etmiş ve Liv hamile, evini satmış anne babasının evine taşınacağı gün ailesi üst düzey güvenlik önlemlerine rağmen evlerinde ölü bulunur. Evini sattığı Robert ise şimdiki kocası olur ve ondan da 2 çocuk doğurur. Kontrolcü, aşırı rahatsız tuhaf ve takıntılı bir adam olan Robert birgün kayıp ilanı verir. Oliva ve çocuklar ortada yoktur. Akıbetleri belirsiz ve hiçbir ipucunun olmadığı polis soruşturması ile kitap tam gaz devam etti. Anlatım çok sürükleyici, gidişatı kestirmek zor, şaşırtıcı ve merak uyandırıcıydı. Polisiye ve psikolojik gerilimin güzel bir karışımıydı, kesinlikle öneririm.
Tonla yeni yazar deneysel uzay vs okuduktan sonra Mogul kitabına bayıldığım 2 kitaplık White House serisine hasta olduğum pek kıymetli yazarlarımdan birine geri döndüm . Manwhore serisi kadının efsane serilerinden ne zamandır kenarda bekletiyordum . Ve evet gerçekten çok güzel çıktı kadın karakterin bazı hallerine hafiften takıldım ondan 9 oldu
“Kız, Kral... ve dönüştükleri canavar.”
Başrol karaktererimiz Elspeth kafasının içinde yaşayan kabus mücadele etmeye çalışırken yolu Kralın yeğeni ve şövalyelerin komutanı olan Ravyn'le kesişiyor. Ortada kartlar var ve her kartın bir anlamı bir sihri var. Bu kartlara kim dokunur, o sihri içine çekerse yavaş yavaş yok olmaya başlıyor ve
2/10
2/5
Verity sana dediğim tüm sözleri geri alıyorum. Çok özür dilerim çünkü beterin beteri varmış.Ben merhaba falan demeyi saldım bu arada direkt yorum giriyorum ama olsun bence anlaşıyoruz. Şimdi diğer Collen kitapları haricinde bu kitabın kötü olduğunun bilincinde olarak başladım ama yediği sözleri hak eden bir kitaptı. Miles hayatımda
"Çirkin aşk oluveriyorsunuz. Sizi tüketiyor. Her şeyden nefret etmenize neden oluyor. Bütün güzel yanların buna değmeyeceğini anlamanızı sağlıyor. Güzel kısımlar olmayınca, bunu hissetme riskine asla girmiyorsunuz."
Tate Collins yüksek lisans yapmak için pilot olan abisi Corbin'in yanına taşınmaya karar verir. Yorucu yolculuğunun
Alkolik, kocasından boşanmış, işini kaybetmiş, hiçbir işi rast gitmeyen Rachel karakterinin her gün trenle yolculuk ederken gözetlediği evdeki çifte özenmesi, mutluluğu onlarla tanımlaması. Ve bir gün o evdeki kadın, yani Megan kayboluyor. Rachel da o saatlerde Megan'ın yakınlarında görüldüğü için şüpheli konumunda. Kısacası konu bu şekilde özetlenebilir. Gelelim yoruma... Bu kitabın filmi var, onu önce bir söyleyeyim. Ancak ben önce kitabı okudum, sonra filmi izledim. O yüzden filmi pek önermiyorum çok iyi değildi. Konuyu dağıtmayayım, kitaptan bahsedecek olursak çok iyi diyebilirim. Kayıp Kız'dan sonra yeni gözdem olabilir çünkü anlatımı öyle gizemli ki, katilin kim olduğunu asla anlayamıyorsunuz. Hatta bir katil olduğundan bile emin değildim ben, o derece.
Her neyse, yazar kahraman bakış açısı kullanmış kitapta. Yani hem Rachel, hem Megan, hem de Anna'nın ağzından anlatılmış ancak dikkatinizi çekerim üç kadın da birbiriyle yakından bağlantılı. Ve kitabın sonunda çok şaşıracaksınız. Bunun garantisini verebilirim. Gayet akıcı, merak uyandırıcı bir kitap. Yani 2 günde bitirebileceğiniz başarılı bir eser diyorum.
SPOİLER VB.!!!!!!!!!
Paula hawkins in de kitabın da adını çok duymuştum.Açıkçası kitabın adını görünce "aman trende cinayet olacak,tren duracak,masum bir kız katille aynı trende sıkışıp kalacak,trende elektrik gişdecek,ekspress tarzı film gibi bir kitap mı" tarzı hayaller kurmuştum ama nafile!!! psikolojik gerilim demiş ama pembe dizi den farkı yok...Tüm kitap şundan ibaret Rachel işsiz bir kadın bir trende gdip geliyor,onun eski kocası Anna ile evlenmiş.aynı adam yani Tom Megan la da ilşkiye girmiş.Megan ı öldürmüş.Megan kayıp aman rachel kendini olayın içinde buluyor ..150 sayfa boyunca olanları araştrıyor.Saçma sapan eski sevgili eski eş meseleleri...kitapta şikayet ettiğim noktalar:
1)rachel ın her akşam sabah trende boş boş gidip gelmesi 40 sayfa anlatılmış.kahramanımızın pek bir gizemi de yok = işsiz alkolik vs
2) Anna ile Tom un Rachel dan şikayet etmeleri abartılmış da abartılmıiş
3)yazar kahramanların ağzından direkt olay vermek için başlığa kişinin adını yazıp onun dilinden anlatmış..fakat ben rachel ı megan ı bir ara karıştrdım çünkü ikisinin de kötü giden evliliği var ve olaylar benzer..Bu hiç başarılı bir anlatım tekniği olmamış sayın paula=)
4) kitapta hiçbir matah olmamasına rağmen tuhaf bir akıcılık vardı hani ha heyecen başlayacak ha birşey olacak dyorsun abuk subuk şeler oluyor..sadece son 20 sayfada belki biraz merak uyandırdı.. Kocasını ,terapisti kötü gösterip suçlunun Tom olması çok alakasızdı.Bağlantısızlık dizboyu...
5)Dönüp dolaşıp aynı olaylardan bahsedilmesi ve yukarıdaki şikayetlerimden dolayı kitaba 10 üzerinden -10 veriyorum...hiç beğenmedim..tavsiyede etmiyorum..