Benlik kuyusu, dışarıdan sürekli su taşıyarak doldurulamayacak kadar derindir.
Sayfa 30 - ketebe yayınlarıKitabı okudu
Her kadın ve erkeğin bir parçası, bütün sevgi ilişkilerinde ölümün de payı olması gerektiği bilgisine direnir. Sevginin ölmesiyle ilgili ya­nılsamalarımız olmadan da sevebileceğimizi düşünürüz. Yüzeysel bek­lentilerimizle ölmeden de devam edebileceğimizi sanarız. En gözde he­yecanlar ve ürpertilerimiz asla ölmeyecekmiş gibi yola devam ederiz. Ama sevgide psişik olarak her şey yıpranır, her şey. Ego, bunun böyle olmasını istemez. Ancak, olması beklenen budur; derin ve vahşi bir doğası olan biri, inkâr etmeden bu ödeve doğru yönelir. Ne ölür? Yanılsamalar ölür, beklentiler ölür, her şeye sahip olma hır­sı, sadece güzel olan her şeye sahip olma isteği, tüm bunlar ölür. Sevgi her zaman ölüm doğasına doğru bir inişe neden olduğundan, böyle bir bağlanmanın niye bol miktarda benlik-gücü ve ruh-gücü gerektirdiğini anlayabiliriz. İnsan sevgiye bağlandığında, İskelet Kadın’ın özünün ve onun bütün öğretilerinin yeniden canlanmasına da bağlanmış olur.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
İlahi Adalet değil mi? .. bence değil
Bir kere gözden düşüldü mü ,bu düşüş mutlaktır; kişi günahından ne kadar pişmanlık duysa da bunun geri dönüşü yoktur.
Sayfa 24
Kolay inanırlık en amansız düşmanlarımızdan biridir...
Sayfa 99 - İlhan YayıneviKitabı okudu
Ben O Duvarlara Çarpa Çarpa..._Casalini_
Ölü duvarlar. İnsanın soluğunu daraltan duvarlar. Duvarlar yaşamımızdaki mezarlar mı. Kent sokaklarında çıkan her benlik değiştirilmiş, takınılmış bir kişilik değil mi. Duvarlar gerisinde en çok kendimiz olmuyor muyuz. En çok duvarlar arasında direnmiyor, en çok duvarlar ardında duymuyor muyuz.
Aramızdan kaçı Tanrı iradesinin kararlarına izin verme yürekliliğini gösterebilir? Hangimiz kararların Tanrı’dan geldiğini söylemekten utanmayız?
Reklam
1.000 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.