189 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bu ay #reşatnuriokurları olarak “Damga” kitabını okuduk. Oldukça akıcı, güzel bir eserdi. Damga; İffet adındaki bir gençin hayatını, yaşadığı hayal kırıklıklarını konu alıyor. İffet, bir Paşa’nın oğludur. Annesini çok küçük yaşta kaybetmiştir o yüzden annesine dair pek anısı yoktur. Kardeşleri ve yaşlı dadısıyla birlikte babasının otoritesinin altında büyümüştür. Aşk hakkındaki ilk hayali duyduğu şu masal sayesinde belirmiştir: “Birbirini seven iki nişanlı, İsmail’in askere gitmesi ile ayrılmak zorunda kalmış. Kız her ne kadar İsmail’i beklese de köyün ihtiyarları savaşa giden gelmez diyerek kızı zorla evlendirmiş. Yıllar sonra İsmail, kızı bulduğunda akşam değirmende buluşmak için sözleşirler. Gençler tam bir araya gelip, başlarından geçenleri birbirlerine anlattıkları zaman kapı vurulmuş ve kocanın geldiği anlaşılmış. Değirmen de saklanacak yer yokmuş. İsmail ‘Korkma ben öyle de öldüm böyle de, senin namusunu kurtaracağım.’ diyerek kendini değirmenden çaya atmış. Sevdiği kadının namusuna laf gelmesin diye ölürken bataklıktaki sazlara sarılmış, ölüsü bile bulunmamış.” İffet’in çocukken duyduğu bu masal, yıllar sonra çocuklarına öğretmenlik yaptığı evin hanımını sevmesiyle tekrar zihninde belirmiştir. Acaba onun da sonu İsmail’e benzeyecek mi? Yoksa çok daha kötü mü olacak?
Damga
DamgaReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20173,376 okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Başucu kitabı, atam gibi. O dönemi yaşamışım gibi hissettirmişti. Yer yer dönem kaynaklı olan cinsiyetçiliklere rağmen Reşat Nuri'nin tam tersi şekilde düşündüğü çok açıktı, bunu kitap boyunca hissettirmesi de çok hoştu. Anlatım, olay örgüsü, tatlılık... Başucu kitabı olacak kadar var tabi!
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,9bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Atatürk gerçekten Siroz hastalığından mı ölmüştü? Yoksa ihmalden mi? Sağlığında mason localarını kapatan Atatürk'ün hastalığı sırasında onu tedavi eden doktorların içinde mason isimler de bulunuyor. Peki neden mason doktorlara da kendini tedavi ettirdi.? Atatürk'e otopsi yapıldı mı? Bu gibi arayacağınız cevapların hepsi bu kitapta. Kitapta Atatürk'ün son hastalığı da görev alan tüm doktorlar ve aramızdan ayrılışına kadar olan tüm anlara belgeleri ve anılara kronolojik olarak tanıklık edeceksiniz. Notlar; Atatürk'ün tedavisinde birçok ilaç kullanılmıştı ve bunların çoğu yurt dışından getirilmişti. Aynı zamanda Atatürk karnından su çektirmişti. Kitapta dikkatimi çeken cenaze töreni izleyenler için de yazar Reşat Nuri Güntekin'in de olmasıydı. Atatürk'ün ölmeden önce büyük ölçüde bilinci kaybolmuştu söylenenleri duyamıyordu. Dilini tamamıyla içeri çekti başını biraz sağa çevirdi göz kapaklarının arasında sıkışıp kalan gök mavisi gözleriyle Neşet Ömer bey'e dikkatlice baktı son sözünü söyledi : -Aleykümselam. Okurken zaman zaman tüylerim diken diken oldu duygulandım da... Tavsiye ediyorum. Saygı ve minnetle
Atatürk'ün Katilleri ve O Doktor
Atatürk'ün Katilleri ve O DoktorYaşar Gürsoy · Destek Yayınları · 2022137 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitap ilk başta zor ve sıkıcı gelebilir ama okudukça konu Kenan'ın maceralarına ve Lamia'nın hayatına gelince göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor.Okurken bazı yerlerde bu kadar da çile çekilmez diyorsunuz,bqzen sinirleniyorsunuz. Bazen karakterlere kızıyorsunuz ama sonunda her şey çözülüyor. Yazı dili oldukça rahat, okuyucu tam anlamıyla bütün duyguları hissedebiliyor.Ve tabikide dizisiyle alakası yok gibi denilebilir. (Spoiler) (Spoiler)Öncelikle Kenanın gençliğinde sessiz ve içine kapanık olduğunu ancak büyüyünce kendini şöhrete teslim ettiğini ve kendisi olmaktan uzaklaştığını görüyoruz. Kenanın bu yeni kişiliği hoşuma gitmedi (sona kadar çok sevdiğim söylenemez). Sonlara yakın zaten yeni kişiliğinden vazgeçmiş daha doğrusu artık öyle yaşayamadığının farkına varmış ve önceki baskı altındaki mutsuz zamanlarına geri dönmüştür. Lamia ise Kenan'la tanıştığında daha çok çocuktur. Kenan'a olan sevgisini ve duygularını açıkça lütfeder ancak Kenan'ın kalbsiz biri olduğunu sadece eğlendiğini düşünmez. Ve Lamia'nın binbir talihsizliklere rağmen her şey kabul etmesi ve yaşamaya devam etmesi çok takdire şayandır.
Dudaktan Kalbe
Dudaktan KalbeReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20186,7bin okunma
175 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Reşat Nuri'den Hikayeler
Reşat Nuri Güntekin genellikle romanlarıyla, bilhassa "Çalıkuşu", "Acımak", "Yaprak Dökümü" ve "Dudaktan Kalbe" eserleriyle tanınır. Ancak bu kitap Reşat Nuri'nin öykücülüğününde oldukça gelişmişliğini gösterir. Bu kitapta Reşat Nuri'nin öyküleri ve oyunları (tiyatro metinleri) yer alır. Kitapta eski Türkçe kelimeler yer yer fazlaca var. Ama okumayı çok da zorlaştıracağını düşünmüyorum. En azından Türk edebiyatında tecrübeliyseniz veya biraz bilginiz varsa cümlenin anlamından çıkarabilirsiniz. Çoğu hikayesini çok sevdim. Oldukça sürükleyici bir kitaptı. Sıkıldığım yerler olmadı diyebilirim. Hele bazı yerlerde çok ince düşünülmüş, komik sonlar da vardı. Hani, Temel bir gün... diye başlayan ve yapay zeka tarafından seslendirilen videolar vardır ya sosyal medyada, işte o tatta olanlar da vardı. Genel olarak kısaca bitirebileceğiniz bir akıcı ve güzel bir eser. Genel olarak çok sevdim. Tavsiye de ediyorum. Fakat burada eleştirebileceğim bir şey var. Bu kitapta bir bölümde Hâfız bir kişi var. Ancak bu kişi şerefsizin önde gideni bir kişi. Okurken söve söve okuyacaksınız. Ama niye böyle edepsiz, ahlaksız, terbiyesiz kişiler dinle bağlantılı kişiler oluyor. Aslında bu böyle değildir. Fakat bilhassa Cumhuriyet dönemi yazarlarından Yakup Kadri, Halide Edip gibiler buna bayılırlar. Elbette bunun altında dini sömürenleri eleştirmek ve insanları dini duygularını istismarı kınamak yatar. Ya da bu savunma altında İslam düşmanlığı yaparlar :) Karar sizin...
Tanrı Misafiri
Tanrı MisafiriReşat Nuri Güntekin · İnkilâp Kitabevi · 20131,760 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kızılcık Dalları
Kızılcık Dalları…Yüreğimi parça parça eden evlatlık Gülsüm’ün trajik öyküsü. Evlatlık verildiği evde yüzü gülecek diye beklerken ben bambaşka bir hale bürünen ve zaman içinde yozlaştırılıp insanlıktan çıkarılan bir kız çocuğunun başından geçenleri anlatmış Reşat Nuri. İnsanı sevmeli hele ki çocukları daha çok…Çünkü sevgi tam olduğunda bir şaheser yaratabilirsiniz ama eksik olduğunda insanın mayasını bile bozabilirsiniz.Aslında tüm romanın temel özeti tek cümleyle bu olmalı. Kardeşinden zorla ayrılmış Gülsüm’ü evlatlık edinen Nadide Hanım,onun kaderini avuçları arasına alsa da bir romanın sonunda bambaşka bir Gülsüm ortaya çıkar. Çok beğendim özellikle ruh tahlilleri yapmak ve toplumun gidişatını görmek için harika bir eser.Tavsiye ederim “Üç günlük ömrümüz var.Ne olurdu şu dünyada ayrılık olmasaydı! Öz ağlamayınca, göz bu kadar ağlar mı?”
Kızılcık Dalları
Kızılcık DallarıReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20101,373 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.