Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Şu zikri yapmam, bana göre üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir: “Sübhânallâhi, velhamdülillâhi, velâilâhe illallahü, vallàhü ekber” Ben Allah’ın, yüceliğine yakışmayan kusurlardan çok uzak olduğunu söylerim. O’na hamd ederim, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür.
Hz. Enes'den [radıyallâhu 'anh] rivayet edilen bir hadisi şerifte Resûlullah [sallallahu 'aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: مَنْ فَارَقَ الدُّنْيَا عَلَى الإِخْلَاصِ اللَّهِ تَعَالَى وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ وَأَقَامَ الصَّلَاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ فَارَقَهَا وَاللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ رَاضٍ "Kim namazını kılıp, zekatını verir, bir olan ve hiçbir ortağı bulunmayan Allah için ihlaslı olarak dünyadan ayrılırsa, o kimse Allah kendisinden razı olmuş bir şekilde dünyadan ayrılmıştır.” Muaz b. Cebel [radıyallahu 'anh] anlatıyor: "Ben Yemen'e vali olarak gönderildiğimde Allah Resûlün'e (sallallahu 'aleyhi ve sellem), Bana nasihat ediniz” dedim. Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyurdu: أَخْلِصْ دِينَكَ يَكْفِكَ الْعَمَلُ الْقَلِيلُ "Dinini Allah'a halis kıl, az amel sana yeter. "
Sayfa 162
Reklam
Hz. Ömer [radıyallahu anh] hilafet makamında iken Hz. Peygamber ve Sıddîk-i Ekber ile olan durumları hakkında şöyle buyurdu: "Hamd, beni sizinle ve sizi benimle imtihan eden ve iki arkadaşımdan, Resûlullah'tan [sallallahu aleyhi ve sellem] ve Ebû Bekir'den sonra beni sizin aranızda yaşatan Allah'a... Sürçmekten ve sapmaktan, dostuna düşmanlık, düşmanına dostluk göstermekten Allah'a sığınırım.
Enes ibni Malik radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir kimsenin, mescidi temiz tutmak için oradan çıkarıp attığı çöpe varıncaya kadar ümmetimin kazandığı sevaplar bana gösterildi. Bana ümmetimin günahları da gösterildi. Bunlar içinde bir kimsenin, Kur'ân-ı Kerîm'den bir sûreyi veya bir âyeti ezberleme nimetine kavuştuktan sonra onu unutmasından daha büyük bir günah görmedim."
Berâ [radıyallahu 'anh] anlatıyor: Allah Resûlü [sallallahu 'aleyhi ve sellem] ile birlikte bir cenazedeydik. Resûlullah mezarın kenarına oturdu ve öyle ağladı ki gözyaşları toprağı ıslattı. Sonra şöyle buyurdu: يَا إِخْوَانِي لِمِثْلِ هَذَا فَاعِدُّوا "Ey Kardeşlerim! Bunun gibisine (ölüme) hazır olun.” İbn Mâce, Zühd, 19
Sayfa 141
Ebû Berze radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem meclisten kalkmak istediğinde son söz olarak şöyle dua ederlerdi: "Sübhâneke Allahümme ve bihamdike eşhedü en lå ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyke": "Allahım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senden başka bir ilâh olmadığını kesinlikle belirtirim. Senden bağışlanmamı diler ve sana tövbe ederim." Bunun üzerine bir adam: - Ey Allah'ın Resûlü! Şüphesiz ki sen, daha önce söylemediğin bir söz söylüyorsun! dedi. Resûl-i Ekrem: "Bu söylediğim sözler, mecliste işlenen hata ve kusurları affettirir" buyurdu.
Reklam
Başkasının küfrüne razı olmak (!)
Üçüncü Kısım: Küfr-i Hükmî: Küfrün kısımlarından üçüncüsü küfr-i hükmîdir. Bu, Allah'ı, kitaplarını, meleklerini, resullerini, ahiret gününü ve ahirette olacak şeyleri, şeriat ve şeriat ilimlerini hafife almak gibi Allah ve Resûlü'nün yalanlama alameti saydığı şeylerdir. Kendisinin küfrüne razı olmak da mutlak olarak küfürdür.
Sayfa 122
38. Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ’dan rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar müslümanın başına gelen her şeyi, Allah, onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar. ”
Sayfa 18 - Buhârî, Merdâ1, 3; Müslim, Birr 49Kitabı okuyor
Enes radıyallahu anh demiştir ki: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ölüyü kabre kadar üç şey takip eder; aile fertleri, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri kalır. Aile fertleri ve malı geriye döner; ameli (ölüyle birlikte) kalır." (Buhari, Rikak 42: Müslim, Zühd 5]
Ebû Hureyre radiyallahu anh demiştir ki: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Her ikisi de hayırlı olmakla birlikte, Allah nezdinde kuvvetli mümin, zayıf müminden daha hayırlı ve sevimlidir. Sen, sana fayda verecek şeyi elde etmeye çalış. Allah'tan yardım dile ve acze düşme. Başına bir şey gelince de "Eğer şöyle şöyle yapsaydım şöyle şöyle olurdu." deme. Sana düşen "Allah'ın takdiri bu; O ne dilerse yapar." demektir Zira "Lev (eğer, şayet...) ifadesi", şeytanın işine kapı açar (şeytanın işine yarar)." (Müslim, Kader 34)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.