406 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Beyoğlu’lu, eski İstanbul’un son izlerinden biri, İstanbul beyefendisi, çok dilli, çok kültürlü, sinema tutkunu üstad Giovanni Scognamillo ile ölümünden 8 yıl önce yapılan bir nehir söyleşi bu. Yıllar önce sinema televizyon okuyan arkadaşlarımın baskısı ile aldığım, eski bir kolide karşıma çıkıveren ve o eşsiz kokusu ile beni mest eden bu
Bir Levanten Şövalye
Bir Levanten ŞövalyeEmel Armutçu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20086 okunma
10/10 puan verdi
Depresyonel Düşünceler
Bu kitabın bana kattığı en büyük farkındalık bir türlü 'an' yaşayamadığım oldu. Yazar hayatın hemen her noktasına değinmiş eserinde: evlilik, boşanma, tembellik, din, felsefe, eğitim,kıskançlık,tecrübe... Değindiği konuların hepsinde kesinlikle katılıyorum dedim resmen. İnsana kendini sorgulatıp eksiklerini bulmasında, düşüncesindeki yanlış bakışaçısını göstermede çok başarılı bir eserdi. Sanki tecrübe dolu bir büyüğümden nasihat dinliyor gibi hissettirdi, çok samimi bir kalemi var. Bence herkes kendinden bir şeyler bulabilir bu kitapta. Kişisel gelişim sevenlere tavsiyemdir, sevmeyenlere de şunu söylemek istiyorum ki mutlaka şans verin, hepimiz saygı duyduğumuz bir büyüğümüzü dinlemişizdir pek bir fark göremedim ben. Sondaki Hayat İle Röportaj kısmı tam olarak hayat mottosu yapılacak şekilde alın okuyun öğreninne yazdığını bence. Birkaç alıntı bırakıp gidiyorum, kitapla kalın. *İnsanların yaşamı boyunca inşa edeceği en büyük eseri "kişiliğidir". *Bütün hayallerimiz gerçekleşir,vazgeçemediğimiz sürece. *Bu hayatın "kendi dışında" da bir yansıması vardır. *Herkes aynı yaşta doğar aynı yaşta ölür, çünkü herkes <<an>> kadar yaşar. *Her olumsuz durumda kendimize bir "pişmanlık duygusu " taktırmak haksızlıktır. *Bu hayatın tek gerçeği ölüm değildir. Ölüm sadece bütün insanları kapsayan tek gerçektir. *Güven tek kullanımlıktır. *Bu hayatta yaptıklarımız, "sonsuzlukta" yankılanır.
Depresyonel Düşünceler
Depresyonel DüşüncelerAli Küçüközer · İkinci Adam Yayınları · 2021115 okunma
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Çingeneler Ayrıntı yayınları bilimkurgu dizisinin 13. kitabı. Ayrıntı bu diziden bir kitap hariç PM Press’in “Outspoken Authors” başlığı ile yayınladığı kitapları çevirip yayınlıyor. blog.pmpress.org/outspoken-autho... Kitap da kitaba adını veren uzun öykü “Çingeneler” ve ayrıca, “Scholz’un Tanrı’nın Dokuz Milyar Adı”, “Amerika Muafiyet Birleşik Devletleri” ve “Sahte Para” adlı öyküleriyle birlikte, Terry Bisson ile yaptığı “Teçhizat. Yemek. Kayalar” başlıklı röportaj da yer alıyor. Kitabın en uzun ve en güzel öyküsü olan Çingeneler yok olmak üzere olan uygarlıktan, dünyadan bir kaçış öyküsü. Bilimkurguda benzeri konulara sıkça rastlanabilir ancak bu öykünün bilim ve teknolojisi günümüz bilim ve teknolojisine çok yakın. Çingene öyküsünden anlatılan hikaye çok daha gerçekçi ve inandırıcı geliyor. Diğer öyküleri pek beğenmedim gibi ama Çingeneler öyküsünü çok beğendim
Çingeneler
ÇingenelerCarter Scholz · Ayrıntı Yayınları · 20242 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Ezgi Durmuş
Ezgi Durmuş
Eve Dönüş
Eve Dönüş
Sevdiğim sanatçıların kitaplarını okumayı, çok severim. Kuvvetli sesi ile hayatımın ortasına bomba gibi düşen bir sanatçının hakkında bir şeyler öğrenme imkanı sunduğu için, yazara teşekkür ederim. Şarkılarının çoğu kendisine ait. Bu kadar kuvvetli bir sese, hassas bir kalem çok yakışmış doğrusu.. Kitap içeriğine gelecek olursam, biraz komik olacak ama sanki Buda ile yapılmış bir röportaj gibiydi. Tan'ı üzerinde Budistler'e özel turuncu giysi ile bile gördüm bir aralar :) Düşünceleri, fikirleri oldukça şeffaf. Burada ne demek istemiş diye düşünmüyorsunuz. Süslü cümlelerden uzak, sade bir dille alıntılanmış. Kitabı elime aldığımdan beri aklımdan "Allah neden bana değil de, Tan'a bu sesi vermiş?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Feryad edebilmek büyük bir avantaj, benim için bir çeşit meditasyon, baca temizliği.. Çok isterdim gerçekten. Bunun farkında ve paylaşıma açık şekilde yaşıyor kendileri. D&R'dan edindiğim e-kitap şeklinde okudum ama PDF versiyonunda download ediliyor. Epub olarak güncellemeleri lazım. Kobo'da okurken zorlandım, epey küçük fontta okumak zorunda kaldım. Hülasa, teşekkür ederim, sevdim. Severek almıştım, ondan mı sevdim, yoksa okuduktan sonra mı sevdim, bilemiyorum :))
Tan Taşçı
Tan Taşçı
Eve Dönüş
Eve DönüşEzgi Durmuş · Destek Yayınları · 202479 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
Konforlu Bir Ömür Nasıl Yaşanır!!!!
Otobiyografik, Bir röportaj kitabı; İlber Ortaylı'yı TV den sosyal medyadan izlediyseniz hep kendimizi geliştirmemiz için nasihatlerde bulunuyor, kırım prensi olduğu için nasihatler emir gibi gelebilir!! Kitap akıcı bir dille yazılmış İlber Ortaylı ile sohbet ediyormuşuz gibi, sorulara cevaplarını iç sesimiz konuşmasındaki hızla aynı yavaşlıkta seslendiriyor. Kitap içeriği otobiyografi olduğu için gezdiği yerleri, okuduğu kitapları, okuduğu dünyayı, sohbet ettiği kişileri ve kazanımlarını anlatıyor. Ruslardan bahsederken bazı kentlerinin ekonomik olarak gelişmediğini ama kitap okuma alışkanlığı ve kültür seviyesinin yüksek olduğunu söylüyor, şu Türkiye de maalesef ekonomik ve toplumsal fakirlikten dolayı büyük çoğunluk Rus kasabaları ile aynı hayatı yaşıyor. Ekonomik olarak Kendi özgürlüklerine ulaşamamış bireylerin hayatta kalma mücadelesinden bihaber. Eleştirel bir inceleme değil benim ki, sadece doğduğumuz coğrafya da bir ömrün var olmadan nasıl yok olduğunu ve insanların kendini gerçekleştirmek için verdiği mücadelelere şahit olunca git dünyayı gez diyememenin sitemi içindeyim.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,6bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Fransa'da yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkarak yazılmış bir çocuk istismarı hikayesi bu. Okurken yüreğinize öküz oturmuş gibi hissediyorsunuz ama yazar başarılı bir biçimde acının ve şiddetin pornografisini yapmadan anlatmayı başarmış romanda. Sekiz yaşındaki Diana düzenli olarak anne-baba şiddetine uğramaktadır. Bunu okuduğu farklı okullardaki - ki aile sürekli yer degistirir-öğretmenleri ve okul idaresi fark eder ama bürokrasinin çarklarına takılırlar. Özellikle okul doktoru ve aile hizmetleri müdürlüğü yeterli delil olmadığı için işin üstüne gitmezler. Çocuk sürekli düştüğünü, çarptığını, sakar olduğunu söylemektedir. Şiddeti asla itiraf etmez. Anne baba ise narsist bir kişilik sergileyerek mükemmel aile profili çizmektedir. Bir gün çocukla ilgili bir kayıp ilanı verir aile. Olayı araştıran jandarma ise olayın hiç de söylendiği gibi olmadığını fark eder. 2009'da Fransa'da bu olay yaşanmış, anne baba tutuklanarak cezaevine gönderilmiş. Yazar röportaj tekniğini kullanmış romanda. Anneanne,teyze, ağabey, öğretmenler,müdire,doktor,jandarma kendi bakış acıları ile kendilerine bir soru sorulmuş gibi anlatmışlar hikayeyi. Başarılı bir teknik bu. Ezcümle aile kurumunun kutsallığı tartışılır. Hicbir şeyi kutsallastirmamak gerekiyor bence. Çünkü gün sonunda böyle şeylerle karşılaşınca inancınızı yitiriyorsunuz her şeye karşı.
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023570 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.