Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aycan...

Aycan...
@rosamonna
Bir incelik gösterin incinmesin yüreğim...(acz)
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
28 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
·
Puan vermedi
Kızkardeşi ile birlikte köle gibi satılan bir genç kızın dehşet verici öyküsü. Babaları tarafından kandırılıp ilkel bir kabileye satılan iki İngiliz kızı Nadia ve Zana. Kitabı okurken okadar derin duygular yaşadım ki. Modern bir hayattan koparılıp daha çocuk yaşta para karşılığı satılan iki mahsum hayat. Ve 8 yıl boyunca yaşadıkları acımasız zorluklar. Dönüp bakıldığı zaman hala ilkel yaşamın olduğu bölgeler var ve hala küçük kız çocuklarının zorla evlendirildigi bölgeler var. Kadınların hala bir söz hakkının olmadığı bölgeler var. Oysa ki biz veda hutbesinde "kadınlar size Allah'ın emanetleridir " diyen bir peygamberin ummetiydik. Asıl acı olan bu hikâyenin gerçekte yaşanmış olması ve ne üzücüdür ki insanlarin bunlari görmezden gelmesi.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Annemi Bir Kez Daha GörebilsemZana Muhsen · Real Kitabevi · 19952,459 okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitaba başladığımda küçük bir çocuğun anlatacağı bir masal diye düşünüyordum. Ama kitabı okumaya başladığımda hiçbir şeyin öyle küçük bir masaldan ibaret olmadığını gördüm. Kitap aslında hepimizin günümüz de yaptığı okadar çok hataya değinmiş ki unuttuğumuz, değerini kaybettiğimiz, asıl önemli olan şeylerin ne olduğunu öyle güzel ve ilgi çekici bir şekilde anlatmış ki. Günümüz şartlarında iş telaşı, ekonomik durumlar, bir araya getirilmiş ve hiç kimsenin hiç kimseyi tanımadığı soğuk duvarlardan örülmüş binalar, çocukların sadece teknoloji bağımlısı olduğu bir dönemde herkesin herkesten uzak olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ama oysaki bu kitap dostluğun, sevginin, birlikteliğin, komşuluğun,merhametin aslında dört duvardan oluşmadığını, koşturmalı iş hayatından oluşmadığını okadar güzel anlatıyor ki kendimizi bir anda çok sıcak ve samimi bir sohbetin içindeymiş gibi buluveriyoruz. Asıl zaman hırsızları bizim kendi içimizde sürekli kendimizi hayatın getirdikleri ile bir yarış haline getirmemiz. Hayallerimizi hep görmemezlikten gelip yaşamın bize sunduğu ile yetinmeye çalışıyoruz ve o zamanın içinde farkında olmadan hayal dünyamızın giderek yok olduğunu görmüyoruz bile. Bize verilen kocaman bir hayatın içinde aslında okadar güzel açılmış rengarenk zaman ve hayal çiçekleri var ki ama biz insanlar bunları görmemek için kendimizi dört duvar arasında saatlerce hayal kurmadan yaşamaya mahkûm ediyoruz. Bu kitap benim hayatımda büyük bir yer edindi dilerim okuyan herkesin bazı şeyleri görüp hayatında güzel yer edinir.iyi okumalar...
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766bin okunma
71 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı bir tavsiye üzerine okumaya başlamıştım. Kitabın isminden çok etkilenmediğim için beni çok saracağını düşünmüyordum. Ta ki okumaya başlayana kadar. Zwaing, bu kitapta aslında sadece bir kadını değil bir kadın üzerinden sosyolojik yapıyı anlatıyor. Bu durumu anlatırken eleştirmenin yanı sıra bütün duygu durumlarını da inceliyor. Kitabın başından itibaren bakıcak olursak evli bir kadının genç bir delikanlıya karşı hissettiği yoğun duygular üzerine bütün hayatından vazgeçip o gençle birlikte kaçıp gitmesi anlatılıyor. Bütün bu olanlardan sonra Mrs.C'nin ise empati kurup bu durumu kendi hayatında yaşadığı 24 saat ile anlatıyor. Kitap aslında toplumun hoş karşılamadığı durumlar üstünde dursada bir eleştiri örneğidir.Günümüzde buna benzeyen olaylar meydana geldiğinde hepimizin verdiği tepki ve eleştirinin aynı olduğunun göstergesidir. Asıl önemli olan şey ise bir insanı yargılamadan dinlemektir. Yaşanılan 24 saatin asıl nedenini anlayabilmektir..
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
196 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Anlatıcı, son sığınak olarak gördüğü bu adayı en doğal hali ile anlatmaya çalışmıştır. İnsanların kendilerine kurdukları bir ütopya olan bu ada en sakin en doğal günlerini yaşarken adaya gelen bir başkanın adayı distopyaya çevirmesi ile başlar. Romanın genel temasina baktığımızda gündelik yaşamımız içinde küçük boyun eğişlerimizden oluşan küçük günahların bir hikayesi anlatılmıştır. Gündelik yaşamda da yanlış görülen bir çok şeyi düzeltmek yerine boyun eğmek zorunda kalışlarimiz vardır. Livaneli bu romanı ile toplumumuzdaki en büyük sorunlardan birine değinmiştir. Hayatın sadece para,siyasi iktidarlar,bireysel çıkar ve egolar üzerine kurulmadığını en sade hâliyle anlatmıştır. Ve her şeyin tekrar asıl sahiplerine kalacağını gözler önüne sermiştir.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,4bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
451 Fahrenheit" kitabın asıl adı bu şekilde ama yazar bunu yer değiştirerek kullanmayı tercih etmiş. 451 Fahrenheit bir kitap kağıdının yandığı derecedir. Yazar kitabına isim ararken bunu bir itfaiye şefinden öğrenir ve kelimelerin yerini değiştirip kitaba'fahrenheit 451' ismini verir.kitap bir bilim kurgu romanı olmaktan çok aslında kitapların insanların hayatları üstündeki etkisi üstünde duruyor. Ve kitapların insanlarin hayatlarını etkilediklerini düşündükleri için onları yakmaktan zevk alan bir itfaiye ekibi kurulmuştur. Yakmak onlar için başlı başına bir zevkti.kitabin ana kahramani montag yaptığı işin ne olduğu üzerinde bir gün olsun düşünmemiş bir insandır. Ta ki küçük bir kız çocuğu ile karşılaşana dek. Clarisse ile tanıştıktan sonra hayatını sorgulamaya başlayacaktı. Kitapları neden yakıyordu? Bir kadının uğruna canını feda ettiği bu kitapların içinde ne vardı? Bütün bu sorulara cevap aramaya başlamıştır. Ta ki hayatın bütün gerçeklerinin farkına varacağı o güne dek ve o gün geldiğinde artık o toplumda yaşayabilecek miydi?
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
Reklam
355 syf.
·
Puan vermedi
“İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.” “… basit bir sırrı öğrenirsen her türlü insanla anlaşman kolaylaşır, Scout. Bir insanı anlayabilmek için o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin. Kendini onun yerine koyup her şeyi onun gördüğü gibi görmelisin.” Aslında hepimizin bildiği basit bir şey değil mi bu. Empati yapmak. Ama bizlere okadar zor gelirki bu kendimizi karşımızdakinin yerine koymak,onun hissettiklerini hissetmeye çalışmak.cunku bizler kendimizden yani asıl olan Ben'den taviz vermek istemeyiz.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,2bin okunma
494 syf.
·
Puan vermedi
Stalin döneminde zulme, sürgüne, işkencelere maruz kalan Kırım Türklerinin hayatı anlatılıyor. İçten, yalın bir dili var kitabın. Sanki Karadeniz'in diğer tarafında değil de, bu tarafında yaşanmış bir olaymış gibi. Bir insanı ele alıp aslında bütün insanlığın anlatıldığı bir roman...
Onlar da İnsandı
Onlar da İnsandıCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 20202,871 okunma
430 syf.
·
Puan vermedi
Yazarı, uçurtma avcısı romanını okumaya başlarken tanıdım. Okadar çok etkilemiştiki kitap beni bitmesin diye okumaya kıyamıyordum. Taki #Binmuhtesemgunesi okuyana dek. Bir toplumun içinde bulunduğu savaş dönemi ve bu savaşlarla birlikte kaybolan hayatlar,yaşanılmayan çocukluklar ve bütün savaşlar da olduğu gibi en ağır bedeli ödeyen kadınlar ve çocuklar...en iyi dram kitabı demekte bir mahsur olmaz bence.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,9bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Öncelikle bu kitabı okuyup anlayan herkesi tebrik ederek başlamak istiyorum. Çünkü oldukça yoğun ve zorlu bir okumayı başardığınızı düşünüyorum. Kitabı bitirdiğimde hiç bir şey anlamamış gibi ama aynı zamanda çok şey anlamış gibi bir düşüncede buldum kendimi. Sanırım bu kadar özel bir kitap olmasının sebebi de bu.Dilinin ağır olduğunu düşünmüyorum ama yavaş yavaş okunmalı ki vermek istediği mesajlar anlaşılabilsin. Romanda öyle hızla akacak bir olay örgüsü yok. Buna rağmen yazar içeriği öyle harika bir üslupla yedirerek okuyucuya sunmuş ki takdir etmemek elde değil.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,4bin okunma