Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ruzigar

Su yüksek yerlerden alçak yerlere akardı. Yerçekimi kanunu böyleydi. Duygular da yerçekimine göre hareket ediyordu. Bağınız olan, duygularınızı paylaştığınız birinin karşısında yalan söyleyip paçayı kurtarmak zordu. Gerçekler ortaya çıkmak isterdi. Bu, özellikle üzüntünüzü ya da hassasiyetinizi gizlemeye çalıştığınız zamanlarda geçerliydi.
Reklam
Hayatlarımı­zın katmanları öylesine üst üste yığılmış ki, sonradan yaşa­dıklarımızda eskilerle karşılaşıyoruz durmadan: halleşip bir kenara bıraktığımız yaşantılar olarak değil, güncel ve can­lı deneyimler olarak. Bunu anlıyorum. Yine de buna dayan­mak zaman zaman zor geliyor bana.
Sayfa 188Kitabı okudu
Söylediklerinizin hakikati yaptıklarınız olduğuna göre konuşmanın ne gereği var?
Sayfa 151Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Suçlulara yönelecek o işaret parmağı bizi utançtan kurtarmıyordu. Ama utancın acısını dindiriyordu. Utancın çektirdiği edilgen acının yerine, enerji, eylem ve sal­dırganlığı geçiriyordu.
Sayfa 147Kitabı okudu
Ama kötü bir düşten uyanmak, insa­nı rahatlatmaya yetmeyebilir. İnsan ne korkunç bir düş gör­ düğünü, hatta belki de düşünde korkunç bir hakikatle karşı­laştığını ancak uyandığında fark edebilir.
Reklam
Beni hüzünlendiren bu mu? O zamanlar benliğimi doldu­ran ve hayatı, asla ve asla gerçekleşemeyecek bir vaade dö­nüştüren o hırs ve inanç mı? Bazen aynı hırs ve inancı ço­cukların ve yeniyetmelerin yüzünde de görürüm ve onlara, tıpkı kendi geçmişimi düşündüğüm zaman kapıldığım hü­zünle bakarım. Bu hüzün, hüzün dediğimiz şeyin ta kendisi midir yoksa? Anılardaki mutluluk bir durumdan değil, ger­çekleşmemiş bir vaadden kaynaklandığı için, geçmişe bakar­ken güzel anılarımızın dağıldığını görüp de kapıldığımız hü­zün müdür bu?
Ama bugün olmak, meczuba yabancı olmadan akıllı olmaktır; zayıfın yıkımına sebep olmadan güçlü olmaktır; küçük çocuklarla oynamaktır, ama bir baba gibi değil, onların oyunlarına katılmak isteyen bir arkadaş gibi.
Özlemimin yüksekliğini ne bir usturlapla ne de derinliğini bir iskandille ölçtüm. Çünkü aşk, hele sıla hasretiyle de karışmışsa, zamanı ölçüp yoklayacak her aleti tüketir.
Gözlerine duru bir bahar hüznü gelip yerleşmişti.
Ruhumu dolduran bu anlaşılmaz tedirginliği, bu delice sevinci yenmek için ne yapmam gerektiğini yere göğe, dağlara, taşlara sormak için kalkıp koşmak isterdim.
Reklam
Bugün ihmal edilmiş gibi görünenin yarını beklemediğini kim bilebilir.
Şafak vakti kanatlanmış bir yürekle uyanmak ve minnet duymak yine aşkla dolu yeni güne; öğleyin dinlenmek ve aşkın vecdini düşünmek derin derin; ak­şamleyin eve şükranla dolup taşarak dönmek; sonra da uyumak yüreğinizde sevgiliye bir dua ve dudaklarınız­ da bir övgü şarkısıyla.
Değişmeyen bir yasadır, her ekmeğin mayasında biraz ter vardır
Sayfa 125Kitabı okudu
Onu düşündükçe boş durmama, iyi bir şeyler yapma, hiçbir güçlükten, hiçbir beladan yılmama gücünü bulunuyordu kendinde.
Açık yüreklilikle, yoğun şekilde acıyı düşünüyorum. Bugün güneyde ölen insanları. Dünün, yarının ölülerini.
Sayfa 146Kitabı okudu
186 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.