Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evlilik... öylesine beklenmedik, öylesine hayal kırıklığıydı ki... Karısının ağız kokusu, o şehvetli haller, yapmacıklık! O ruhsuz işi, Pera hırsı, bir on, yirmi yıl hep aynı şey... Git gide artan bir ruhsuzluk! "Tepeye tırmandığını zannederken aslında bayır aşağı koşmak. Tam böyleydi durum. İnsanların gözünde giderek yükselirken, aynı anda hayat da benden o kadar eksiliyor, ayaklarımın altından çekilip gidiyordu. Madem öyle, ölmeye hazır ol!
Sayfa 71
Sadece yiyor, içiyor, uyuyor ve ruhsuz şekilde eğleniyoruz... Hareket eden mumdan heykeller gibiyiz. Bize ruh üfleyecek biri gerek... Teneke veya tahtadan yapılmış, ses çıkaran, şarkı söyleyen güzel Japon oyuncaklarından farkımız var mı sanki!.. Gerçek hayat, yalnız cesetle yaşanmaz ki! Bir tiyatro oyunu sahneler gibi gülüyor ve ağlıyoruz...
Reklam
" Her şehir aynı trajediyi yaşıyor. Şehirler yenilenirken eski olan ne varsa gidiyor. Eski yapılar; iyi midir kötü müdür, kullanılır mı kullanılmaz mi diye bakılmadan, sırf eski oldukları için yıkılıyor. Sonra tabii ki her şehir niteliksizlikte aynılaşır. Aynı tarz hayat, aynı tip fakirlik taşan ruhsuz varoşlar, aynı tip orta sınıf, aynı tip yüksek burjuvazi... "
İstediğiniz kadar mükemmel anayasalar yapın Özgürlükler alanında da halka dilediğiniz kadar haklar tanıyınız. Eğer çocuklarınız gerektiği şekilde eğitim almazlarsa hayata bir hiç olarak atılırlarsa, yasalar ve bütün sosyal haklar var olmasına rağmen toplumsal hayat yine de sönük ve ruhsuz olacaktır
191 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazar Ogai Mori'nin yazmış olduğu, @tokyomangaklasik bünyesinde çıkan "Yaban Kazı" kitabının yorumu ile geldim... Bu kitabı canım
Melis Ünler
Melis Ünler
ile birlikte Japon klasikleri okuma grubumuzda okumuş bulundum Geçmişe geri dönmenin umudunu iliklerinize kadar yaşayacağınız bir hikaye...
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · Tokyo Manga · 202350 okunma
…gerçekten de bir hastalık sonucunda “ruhsuz” kalmış olabilir miydi?
Sayfa 59 - YkyKitabı okudu
Reklam
Toplumsal kalıplar içinde benliğimizi kaybedip tek tip insana dönüşerek hissizleştiğimiz mesajı veriliyor. Beğendiklerimiz, beğenmediklerimiz, doğrularımız, yanlışlarımız, istediklerimiz, istemediklerimiz biz farkında olmadan başkaları tarafından belirleniyor. Biz de o kişi olduğumuzu zannedip yanılarak ruhsuz, hissiz varlıklara dönüşüyoruz. Dönüşümümüzün gerçek kendimize olduğu, kendi içimizi keşfedebildiğimiz bir hayat diliyorum herkese.
Nedense tanıdık geldi...
Eğer çocuklarınız gerektiği şekilde eğitim almazlarsa hayata bir hiç olarak atılırlarsa, yasalar ve bütün sosyal haklar var olmasına rağmen toplumsal hayat yine de sönük ve ruhsuz olacaktır. Bu nesilden gelen memurlar bencil ve uyuşuk, devlet adamları ise politik madrabaz olurlar. Milletvekilleri çıkar peşinde koşar. Okullar yeni neslin bilincini körelten ve kalbini karartan birer karanlık mağara olur. Basın, sokak fahişelerinin albümlerine döner. Tok veya aç olan halk kitleleri ise, kendilerine yabancı olan her şeye, özellikle varlıklı sınıfa mensup insanlara karşı nefret, kıskançlık ve intikam duyguları beslemeye başlar.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.