“Bir zamanlar birbirinden ayrılmak, birbirilerini kaybetmek ihtimalinin korkusunu çekmiş olmasalar, belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını hala bilmeyeceklerdi.”
Bu kitabı öğrencime aldırdım ve kendim de okudum. Yazar da öğretmense hikayenin tadından yenmiyor. Cesareti ve farklılıkları sevdiren bir kitap olmuş. İlkokuldaki her kademe okuyabilir.
Gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara
Sevmesem seni bir daha
Paramparça etsem yüreğimi cam gibi
Sonra yaksam
Savursam küllerini karlı dağlardan açık denizlerden
Yine seni severdim toz toz
Yine sana tapardım küllerimin ağırlığınca
Verdigin her kederin yüreğimde yeri var 
Hangi kitabı açtıysam senin okuduğum yıllardır
Hangi aynaya baktıysam seni gördüm
Gel desen gelemem
Git desen gidemem
Öl desen kanım akmaz
Anladım artık seni sevmek yüce bir şey
Anladım seni sevmek Tanrı’ya yaklaşmak gibi 
Bu kitabı 3. sınıf olan öğrencime öğretmeni tatil kitabı olarak vermiş. Okuyup özetini çıkaracakmış. Kitabı ilk önce kendim okuyup ona göre özeti nasıl çıkaracağına bakacaktım. İyi ki ondan önce okumuşum. Kitapta erkek çocuklarını öldürme, çocukları kurban etme, çocukları kılıçtan geçirme, leşini parça parça etme, kafasını koparma gibi ifadeler yer alıyor. Sözde çocuk kitabı! Efsane bile olsa çocuk dediğimiz insanlara böyle kitaplar okutturulmamalıdır.
Arılar OrdusuBekir Yıldız · Cem Yayınevi · 199175 okunma
Nasıl açan bir çiçek ya da yaşanan tek bir sıcak gün yazın geldiğini kanıtlayamazsa, size haz veren birkaç anın ardından da hakiki mutluluğu bulduğunuzu söyleyemezsiniz. 
Platon insanların oy vermesine izin vermenin, yolcuların geminin dümeninde olmasına izin vermekten farksız olduğunu düşünmüştür – dizginleri, ne yaptıklarını bilen insanlara vermek çok daha iyiydi.