Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Uykumun içinde bir rüya, Rüyamda bir gece Gece de ben.. Bir yere gidiyorum, Delice... Aklımda sen." Kitabı okudu..
Dağın Yamacındaki Büyüleyici Manastır: Sümela Sabahın ilk saatleri, puslu hava eşliğinde servis aracımızla yola çıktık. Sümela Manastırı’nı ilk defa göreceğim için çok heyecanlıydım. Araç yavaş yavaş Trabzon Maçka’ya doğru hareket ederken ben solumdaki camdan Trabzon’u seyrediyordum. Gözlerimin önünden evler, apartmanlar, dükkanlar, okullar,
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Attila İlhan
"Gecenin ortasında ne işin var yıldızlara dokunma yanarsın bak birazdan ay da batacak karanlık bulaşmasın ellerine tersine döner yolunu bulamazsın içi dışı uzay tozu yansımalar sahi mi yalan mı anlayamazsın bir rüya gemisi iskele sancak dokunup geçiyor hayallerine ağlayasın gelir ağlayamazsın sevmek insanın yüreği kadar küçükse büyüğünü taşıyamazsın yalnızlığı da dene oldu olacak nasıl yankılanır derinden derine iyi midir kötü mü çıkaramazsın insan insanı kendisi tamamlar içinde başka dışında başkasın eksikliğin fazlana elbet bulaşacak öbürü sığacak bunun derisine yoksa sabaha sağ çıkamazsın."
Viva Zapata filminden;
Ve eviniz yakılırsa yeniden yapın, tahılınız yakıldıysa yeniden ekin. Çocuklarınız ölürse daha çok doğurun. Sizi ovalardan kovarlarsa dağlarda yaşayın ama yaşayın. Hep liderler arıyorsunuz, hatasız güçlü adamlar. Hiç yok, sadece sizin gibiler var. Yaşarlar, değişirler, bırakırlar, ölürler. Liderler yok, sadece siz varsınız. Güçlü bir halk, süren tek güçtür. Amacımız topraktı, bir düşünce değil. Aileleri besleyecek buğday ekili toprak. Özgürlük bir kelime değil ama akşam evinin önünde güven içinde oturan bir adam. Barış bir rüya değil, dinlenmek, nezaket için zaman. Kafamda bir soru var: Kötü bir davranıştan iyi bir şey çıkabilir mi? Bu kadar şiddetin sonunda nezaket çıkabilir mi? Bu kadar cinayetten barış çıkabilir mi? Öfke ve nefret düşünceleri içinde doğmuş bir insan, barışı sürdürülebilir mi? Barış içinde yönetebilir mi, bilmiyorum? Öyle uzun zamandır savaşıyorum ki barışı anlayamıyorum... Emiliano Zapata
Reklam
Gördüğümüz her şey ya da tüm gözüken. Yalnızca rüya mıdır bir rüya içinde?
Edgar Allan Poe
Edgar Allan Poe
Gecenize bir şiir armağan ediyorum:
Uykunun içinde bir rüya, Rüyamda bir gece, Gecede ben. Bir yere gidiyorum, Delice… aklımda sen. Ben seni seviyorum, Gizlice… El-pençe duruyorum, Yüzüne bakıyorum, Söylemeden, Tek hece.
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Dünya handır han içinde Yaşar o ruh can içinde Rüya gibi gelir geçer İnsanoğlu gam içinde Dertli ağlar dertsiz ağlar Dünya içinde . Zeki Müren - Hey Gidi Koca Dünya youtube.com/watch?v=flNiBnD...
şehrazat
Sen gecenin gündüzün dışında Sen kalbin atışında kanın akışında Sen Şehrazat bir lamba bir hükümdar bakışında Bir ölüm kuşunun feryadını duyarsın Sen bir rüya geceleyin gündüzün Sen bir yağmur ince hazin Sen şarkılarca büyük hüzün Sen yolunu kaybeden yolcuların üstüne Bir ömür boyu yağan bir ömür boyu karşın Sen merhamet sen rüzgar sen tiril tiril kadın Sen bir mahşer içinde en aziz yalnızlığı yaşadın Sen başını çeviren cellatbaşının günü Sen öyle ki sen diye diye seni anlıyamayız Şehrazat ah Şehrazat Şehrazat Sen sevgili sen can sen yarsın Sezai Karakoç
Reklam
Seni aradım bir rüyanın içinde.. Belki de çok uzaktan sevdim, Yada çok yakın... Kısa dedim bu cennetin sonu, Dalından kopardım elmayı.. Attım aç kalanların önüne! Bir rüyanın tonunu bozdum bu gece, En ağır komanın parçalayamadığı kalbi.. Seni arayarak kopardım bu gece! Tükenmiş gözyaşlarım yatağımda, Kimseyi aldatmamış.. Küsmemiş kan ter içindeki bedenime! Rüya dedim, rüyanın içinde.. Eksildi nefesimden sabahın heyecanı, Henüz bulamadan seni, Uyanmaktan korktum, uyandırılmaktan! Ve kısık bir ıslık kondu kulaklarıma, İşte hasretin orada dedi.. Her adımda bir sis kalktı gözlerimden, Aramak dedim.. Sen kadar güzel. İbrahim ÇEKİN
Geceye.. Özlem
Uykunun içinde bir rüya, Rüyamda bir gece, Gecede ben… Bir yere gidiyorum, Delice… Aklımda sen. Ben seni seviyorum, Gizlice… El-pençe duruyorum, Yüzüne bakıyorum, Söylemeden, Tek hece. Özdemir Asaf
Neden bizden bir olmadı Bunda hangimizin kusuru daha fazlaydı Ben yamalı bohça gibi bir ilişkinin içine sen ittin Ben sana bir gömlek bir pantolon gelecektim Üstümden ceketim hiç çıkmayacaktı , terlemeyecektim. Ben böyle kalacaktım İstediğimiz her şeyi yapabilecekken Bir düzen içinde olacaktı Sen beni böyle beğenecektin. Şehrin bu yakasında yol
Sarı uzun saçlı küçük bir kız, İlhan İrem’i rüyasında görür. Yola merdivenle inilen, iki katlı taş evlerin olduğu bir sokakta, pelerinle İlhan İrem karşısındadır. Küçük kıza İlhan İrem ‘Ben seni bulamam, sen beni bul’ der. Rüya gerçeğe döner Ankara’da bir İlhan İrem konserinde sarı saçlı o kız konser bitimi İlhan İrem’i bulur, ona bir kitap verir ve ardından kalabalıkta kaybolur. İçinde ne isim, ne adres… Sadece bir cümle yazılıdır; ‘Sözcüklerin büyütülmesinin bazen sessizlik olduğunu ve neşenin büyütülmesinin bazen gözyaşları…’ Yıllar bu gizem ile geçer gider, İlhan İrem hep o kızı merak eder. Şan şöhret alır başını gider. Bir gün bir röpörtajında elinde o kızın verdiği ‘Magnafantagna’nın Ölümü’ adlı kitap ile şöyle der; ‘Ankara konserinde bu kitabı bana veren kızla evleneceğim.’ Yıllar sonra ... yine bir Ankara konserinde kalabalığın içinde o kızı görür İlhan İrem, asistanından kalabalıktan kızı bulmasını ister ve kulise çağırır. İlhan İrem’in kuliste ilk sözü ‘nerelerdesin sen’ olur. Ertesi gün Gölbaşı’da buluşurlar. Hansu Hanım İlhan İrem’in röportajını gördüğünü söyler ama buruktur neden biliyor musunuz.? Rüyasında onu çağırıp konserde gördüğünde tanımadığı içindir. Düşünsenize kendi gördüğü rüyadan onu sorumlu tutar ve içlenir. Çok masum ve çocukça bir sitem. İlhan İrem o dönem popülerliğin zirvesinde, hayranlar, şöhret anlamsız bir dünyada, anlamsız insanlarla, anlamsız koşuları bırakıp, bambaşka bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Işık yürekli insanlar için birlikte cennetimizi kuracağım insanım Hansu der ve evlenirler.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.