Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonra fark ettim ki Su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor Her şey yine ve aynı şekilde oluyor Öyle bir yere geldim ki Sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış Üşümek ve sonra ısınmak gibi Tuncay Akdoğan-Bir Nehir Ki Ömrüm
Bir şeyler var. Biliyorum. Hissediyorum. Bir şeyler var ve sürekli zihnimin kıvrımlarında koşturuyorlar. Bir geçmişte, bir gelecekte dolanıp duruyorlar. Şimdiye değmeden, yalnızca eski ve yenide duraklıyorlar. Yakalamaya çalışıyorum. Anlamlandırmaya. Lakin yavaşım biraz. Biraz yorgun, biraz kırgın, biraz da ölüyüm onlar için. Titrek ellerim sigara tutmaktan bile acizken onları yakalama fikrine nerden kapıldım bilmiyorum. Her gece uykularımdan ediyorlar beni. Tam yakaladım sanarken bir bakmışım halen olduğum yerdeyim. Değil bir adım, bir milim bile yaklaşamamanın doğurduğu öfkeyle yanıyorum içten içe. Bir rüzgar esiyor, bir çocuk koşuyor yamacıma. Bir genç kaçıyor benden. Anlamlandıramıyorum. Bunlar bana ait ise, asıl parçam hangi anının zincirlerine tutsak? Koşmak istiyorum. Fakat ayaksızım. Durmak istedikçe batıyorum, hareket ettikçe derine iniyorum. Tanrım, durmamın yolu yok mu? Zira birazdan tükeneceğim. Öleceğim belkide. Hiç yaşayamadığım hayata gözlerimi yumacak, hiç bulamadığım kendimi tamamen kaybedeceğim. Daha tanışmadan sona uğurlayacağım. Bu adil değil. Tanrım, her tarafından haksızlık akıyor bu durumun. (Yazı şahsıma aittir.)
Reklam
Sanki yağmur gözeneklerimden içime sızıyor ;rüzgar göğüs kafesimin içinde esiyor gibiydi, kendimi deneyimlediğim o anda yapayalnızmışım gibi hissetmiyordum artık : Doğanın bu taşkınlığında ben; dünyaydım, kasırgaydım, yağmurdum, geceydim, tabiatın ta kendisiydim..
Eski rejimi olaylarla yıktık, ama fikirlerde tamamıyla ortadan kaldıramadık. Suiistimalleri yıkmak yetmez, örf ve âdetleri de değiştirmek gerek. Değirmen artık yok, ama rüzgâr hâlâ esiyor.
Sayfa 78
Uzaklardan bir rüzgâr esiyor efil efil Sessizlik, acze düşen bir hayal kadar sefil
Sayfa 49
Ne oluyor, rüzgar nerelerden esiyor, bazılarını savuruyor mu? SÖ: Savuruyor, savuruyor. Bazılarını ummadık noktalara doğru taşı­yor, bazılarını da yerle yeksan ediyor. "Bu çocuk bu hallere düşecek çocuk değildi," diyorsunuz. Hiç olmayacak şeyler oluyor hayatta.
Reklam
O sabah kavgalıydık Raif’le, erkenden aceleyle işim gücüm yokken çıkıvermiştim kapıdan. Soluğumun hızı rüzgar gibi esiyor eşlik ediyordu doğan güne… Geldiğimde, en sevdiğim petunyalarımla merhabalaşıp sulamaya doğruldum. Evet, Raif’e aldığım petunyalarıma. Saksının dibinde söndürülmüş izmaritleri görünce umudumu kesmiştim ondan. Benimle baharı yaşasın diye çiçekler ektiğim Raif, köklerinde izmarit söndürmüştü. Öylesine… Duygusuzca büyük bir hiçlikle yok saymıştı beni ve petunyalarımı. Küstüm ona öyle bir küstüm ki, bu küslük gece boyu konuştu benimle. Değersizliğe boyun eğdim. Boynumun ağrısına uyanıp kapımın kilidini değiştirdim. Raif evime giremesin diye. Umuyordum ki;gönlümün kilidi de kısa zaman içerisinde değişsin efendim ve Raif içeri giremesin.
Ne tanrılar değişmiş ne tarih Putlar kırılmış ve rüzgar esiyor belki
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.