Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkları bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirme sevdasına kapılma...
Sayfa 151 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Sonra en mühimi; Kendini halinden şikayet etmeye alıştırma! Ömrünün Sonuna kadar dövünsen bu hayatın cefası tükenmez; kendine etmiş olursun...
Sayfa 151 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BİR MAPUSHANE TÜRKÜSÜ
Akşam olur demir kapı kitlenir. Kimi kağıt oynar, kimi bitlenir. İnsanoğlu her bir derde katlanır. Göğüs gerdim şu cihanın gamına, Genç yaşında düştüm Konya damına.
Sayfa 101Kitabı okudu
Özgüvensizlik
Ayrıldıktan sonra arkamdan güleceğini,saflığımla, cesaretsizliğimle alay edeceğini düşünmek. Bütün insanlara büsbütün arkamı dönmemi, herkesten ümidimi keserek tamamen kendi içime kapanmamı icap ettirecek kadar ağır neticeler verebilirdi.
Sayfa 102 - Raif efendi
Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır... Hiç olmazsa bir tek sözü...
Kadını hiçbir zaman inkar etmedim. Hatta geceleri beni odama o kadar karışık bir halde yollayan, ekseriye bir kadın muvaffakiyetsizliğidir. Ve ben, bilmiyorum neden, hiçbir kadından aşk iltifatı görmüş değilimdir. Kadınlar benden hoşlanıyorlar, fakat beni sevmiyorlar. Ben onlarda herhalde ya pek çocuk, ya pek ukala bir tesir yapıyorum. Gayet iyi bilirim ki, en münevver ve zeki kadın bile, mesela bir "Balzac romanlarının kıymeti" bahsini ancak yirmi dakika dinleyebilir. Halbuki ben, en güzel bir kadını bile bir "Balzac romanlarının kıymeti" muhasebesine feda edebilirim.
Sayfa 66 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ah!.. Ne dedim?. Hayır gitme…Gel! Ben git dedim, dedim ama sen işitme… Gel!..
Sayfa 70
~Sabahattin Ali kıyamadığım şiiri
Hiçbir şey istemiyorum. Hiçbir şey bana cazip görünmüyor.
Sayfa 14 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Hayat ne fazla gülmek, ne de yasa girmektir.
Sayfa 97
Reklam
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o?.. Üçüncü ve dördüncüye de mi? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?..
Öyle zamanlarım olur ki, beni sessizce bekleyen odama giderken, bu her akşamki yürüyüş beni sıkar, boğar ve ben caddeyi örten kalın kar tabakasının üstüne uzanarak orayı nefesimle eritmek, ta toprağa kadar bir delik açmak isterim. Evin kapısını her akşamki gibi anahtarla açmak, sonra kapamak, karanlık koridorda yavaşça ilerlemek, merdiven basamaklarını ayaklarımın ucuyla aramak, -ki onları saymış ve ezberlemiştim ve dönemeç yerlerinin kaçıncı ayaktan sonra geldiğini gayet iyi bilirdim- nihayet odama girmek... Bütün bunlar beni deli eder. Bir kere de başka şeyler yapabilmek için mesela balkona tırmanmak, pencerenin camlarını kırarak içeri girmek ihtirasını duyarım. Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir. Her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. Bir zaman söyleyecek bir çok lafları vardır. Mesela, masanın kenarındaki ucu kırık mermer tütün tablasını belki yüz defa üstten, alttan, sağdan, soldan tetkik etmiş, elime alarak saatlerce kırık yerdeki ince damarları ve pürüzleri seyretmişimdir. O, bana artık kendi sesim kadar bildiktir. Halbuki en çok okuduğum bir kitabın en çok okuduğum bir satırı bile bana bazan başka şeyler söyleyebilir.
Sayfa 65 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
~Sabahattin Ali çocuklar gibi şiiri
Peki ama, bu sevmek midir be adaşım, bir kadını öpmek, onu istemek sevmek midir?..
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.