Bir kaç yıl evvel yine roman okumadığım bir dönemde ne işse Kürk Mantolu Madonna'yı alıp okumuştum. Popülerliğini de bilmiyordum. Yazarın dili o kadar güncellemeye rağmen konunun çok üstündeydi benim için.
Kürk Mantolu Madonna'yı okurken aklıma gelen ilk soru, 'bu adam şiir yazsa nasıl olurdu acaba?'ydı. Keşke şiir de yazsaydı diye iç geçirdiğim birisiydi. Aradan yıllar geçti şiir kitabı olduğunu öğrendim.. Yoğunlaşmasam da okumuş bulundum. Şiir okuyorum ama hakkını veremiyorum. Bir nevi okuma hastalığına mı düştüm acaba?
Şiir konusunda epey zenginmiş Sabahattin Ali, aruz, hece, terkibi bent, rubai... Dilimizde yaşanan tahripler midir yoksa yazarın üstünde çok duramadığı için midir bilmiyorum, romanını okuduktan sonraki şiir beklentimin biraz altında kaldı. Ahmet Hamdi Tanpınar için de düşündüğüm şey gibi.. Çünkü bu iki isim özellikle Tanpınar şiir konusunda Türk edebiyatının zirvesinde olabilecek kalitede.
Beklentimin altında kalışından şiirleri kötü bulduğum anlaşılmasın. Gayet okunabilir bir eser.. Bir kaç şiiri Türküleşme bahtına erişerek, Sabahattin Ali'nin şairliğini kanıtlamış.