Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır, ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse… Nasıl söylemeli… Hâkimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey.
Bir sihirbaz Yaşar Kemal. Dilin sihirbazı. Bu toprakların kadim hikayelerini; o özgün ve kusursuz anlatımı ile ince ince dokuduğu, canlı-cansız tüm varlıklara ruh üfürdüğü eşsiz bir tabiat resmi içinden böyle başarılı anlatabildiği için. Yanı sıra, muktedirlerin dokunulmasını sevmedikleri yaralara cesurca dokunduğu, kim ne derse desin bu
«O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçak gönüllük demek. Sanatta Şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini Wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hâkimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey.»
Sayfa 84 - E Yayınları – 9. Basım ~ Aralık 2007, İSTANBULKitabı okudu
SEN GELİNCE
Sen gelince âlem içre cehle hiç yer kalmadı,
Kul faniyi terk eyledi, maddeye yer kalmadı
Bütün dünyada galipti zulmet ile tahakküm
Sen gelince güneş doğdu zulme hiç yer kalmadı
Gece gündüz ağlayarak inlerdi birçok sabi.
Sen gelince huzur doldu gözlerde yaş kalmadı.
Bitti zulmet, geldi rahmet, doldu kalpler Hak ile
Nur doldu cümle âlem karanlığa yer kalmadı.
Cümle insan oldu yaran vardı Hakka Sen ile
Mümin Sende Hakkı buldu batıla yer kalmadı