Yan yana uzanmış mezarlıklar gördüm,ıssız kentleri vardı.
Onlar da bir zamanlar şendiler,mutluydular.
Sevdiler,sevildiler,kırıldılar,yok oldular.
Toprağın üstünde yeşil kabartılar,
belki de yaşıyordular,ama unutuldular.
Seni sevmek benim fikrim değildi!
Yarım kalan herşeyime inat mı bu güzelliğin...
Yarım bırakamadığım gözlerin mi adın!
Savrulmuş yapraklar gibi ...
dallarından kurumuşum
Yalnızlık beni adımla mı yoğuruyorsun?
Korkakların arasında neden bu kadar ayrıyım!
Gölgeler kadar değişmez...
Ve gölgen kadar karayım!
Sayfa 54 - CİNİUS
Gevezeler sessizliği,yobazlar hoşgörüyü,acımasızlar iyiliği öğrettiler bana;ama ne gariptir ki bu öğretmenlere karşı hiçbir gönül borcu duymuyorum.
-Halil Cibran-
Kimseyi değiştiremezsin hayatta. Ve kimse için de değişmemelisin.
Kimliğini kaybettiğin an, yaşamını çöpe attin demektir.
İstemediğin sürece, hiçbir şey için ödün vermeyeceksin.
Çünkü gün gelir, verecek hiçbir şeyin kalmaz. Her şeyi sen istediğin için yapacaksın, başkası senden istediği için değil.
Ve sen, sen olarak kaldığın sürece senin yanında olanlar da mutlu olacaktır.
Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler gelsin seninle.
Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil. Herkesin gidebileceği bir yol vardır. Sen yeter ki, yanında yer almayı bil. Ne sen kimse için mecburi istikametsin, ne de bir başkası senin için...
Seninle gelmek isteyenleri yanına al.
Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata.
Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini.
Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla
Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel...
Ve unutma; aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir...