Yorgunum dersin, "Sırtında taş mı taşıdın?" derler.
Mecal bulup "Taş, sadece sırtta taşınmaz!" bile.
Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek. Başka bir insanı bahtiyar edebilmek, kendini bahtiyar edebilmekten daha güç fakat daha insancadır.
Sayfa 11Kitabı okuyor
"Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakınıyoruz."
Sayfa 45Kitabı okudu
Yaşanılanlar herkes için ağırdı. Bir başkası olsa, belki de şu an Sokak Nöbetçileri'nin dağılması gerektiğini söyleyebilirdi ama onların birbirlerinden başka bir kapısı yoktu, ayrılamazlardı. İnsan ailesini sadece yeni bir aile bulduğu zaman terk edebilirdi, diğer türlü terk ettiği zaman, bu ölene kadar vicdanını sızlatırdı. Onların yeni bir ailesi olmazdı.
Sokak Nöbetçileri'nin vicdanları ise birbirine bağlıydı.
Sayfa 468Kitabı okuyor
"Yaşamımızı kendi evrenimizin merkezindeymiş gibi sürdürüyoruz ama aslında sadece mahvolmuş bir bütünün minik parçalarıyız."
Sayfa 40 - Pena YayınlarıKitabı okuyor
"Üşengeç değilsin, sadece mutsuzsun ve mutsuz insanlar yorgun olur,hiçbir şey yapmak istemezler."
Bazı travmalar sadece iz bırakmaz, hayatımızı belirler.
Sayfa 474 - KOZAKitabı okuyor
II. Dünya savaşı sonrası
Eski sömürge ve yarı sömürgeler arasında kendilerini emperyalist sömürüden en azından kısmen kurtarabilenler sadece sosyalist gelişim yoluna girmiş (Çin, Vietnam, Kuzey Kore ve Küba) olanlardı.
İğneleyici konuştuğumu düşünecek olursa büyük bir yanılgıya düşer kendisi. Ben sadece gördüğümü söylüyorum ve benim yanılma payım çok düşüktür. 😉
“haydi bakalım, şimdi odanıza çekilin, gürültü etmeden kendi kendinize oynayın.” derler.
Aslında bunun anlamı şudur:
“Başımızdan defolun da ne isterseniz yapın! Sadece bizi rahatsız etmeyin.”
