Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
176 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Psikonet yayınlarını çok severim, kendine yardım serisi kitapları psikiyatristler, klinik psikologlar tarafından yazılmış veya çevirisi yapılmış kitaplardır. Öyle bir kaç kişisel gelişim kursuna gittim psikolog oldum tayfası değil. Dr. Alp Karaosmanoğlu benimde eğitimde yolumun kesiştiği ve Şema terapinin Türkiye’de ilk birkaç kişisinden biri. Bu
Narsistle Ateşkes
Narsistle AteşkesWendy T. Behary · Psikonet Yayınları · 2014632 okunma
"Sadece bizim nereden baktığımıza, uzaklığımıza ve ışıklandırmaya bağlı olarak değişebileceğini zannettigimiz insanlar bile, bize göre değiştikleri sırada, kendi içlerinde de değişirler.."
Reklam
Çünkü insanlar, hayalini kura kura bir resme, yeşilimsi fon üzerindeki bir Benozzo Gozzoli figürüne indirgediğimiz, sadece bizim nereden baktığımıza, uzaklığımıza ve ışıklandırmaya bağlı olarak değişebileceğini zannettiğimiz insanlar bile, bize göre değiştikleri sırada, kendi içlerinde de değişirler; bir zamanlar deniz fonu üzerinde basit bir siluet olan bu figür de zenginleşmiş, yoğunlaşmış ve hacim kazanmıştı.
gelir vergisi, hastalık, köleleşme, kırılmış kollar, kırılmış kafalar - bütün içine doldurulanlar eski bir yastık misali dökülür. her şeyimiz var ve hiçbir şeyimiz yok. kimisi bir süre idare edecek kadar takılır ve sonra bırakır, şöhrete kapılırlar, iğrenirler yaşlanırlar ya da kötü beslenirler ya da gözleri bozulur veya çocukları vardır kolejde belki yeni arabadır sebep ya da İsviçre'de kayak yaparken belleri kırılmıştır veya yeni politikalardır ya da yeni eşler ya da sadece doğal değişim ve çürümedir - dün on raund boyunca yumruk salladığını ya da üç gün üç gece Sawtooth dağlarının eteklerinde içki içtiğini bildiğin adam şimdi bir yorganın veya bir haçın ya da bir mezartaşının altında veya kolay bir hayalin etkisine kapılmış, ya da bir incil taşır yanında veya bir golf çantası ya da evrak çantası: nasıl da değişirler, nasıl da! - hiç değişmez sandığın herkes. böyle günler, senin bugünün gibi.
230 syf.
·
Puan vermedi
Başkalarına ne geleceğini bilmeden uzun bir yola çıkan arayış içinde bir sufi ile hayat amacını bulmaya çalışan genç bir kızın bu yolculuklarında yazgılarından başka güvenecekleri hiçbir şeyi yoktur. Yedi gün sürecek yolculuga yanlarında para kredi kartı yiyecek dahi almadan iki genç yolculuk boyunca başkalarına gelen sıra dışı olaylarda tamamen değişirler ve onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Yeniden yazılabilirmiydi kader? Elbette sadece yedi günde degişebilirdi her şey ... Tıpkı sazlıktaki bir kamışın yedi evreden sonra içli sesler verebilen bir ney" e dönüşmesi gibi.
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf DeğildirHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20215,9bin okunma
“Gelecekle ilgili şeyler sadece olasılık olarak bilinebilir ya da tahmin edilebilir" diye yanıtladı, "çünkü istek ve inançlar değiştikçe bunlar da değişirler. Bu noktada geleceğini tahmin etmek akıllıca olmaz. Yine de olasılıkları araştırma konusunda sana yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.”
Reklam
Şu ki, geçmiş yıkımlarına bir göz atan bütün insanlar -gelmekte olan yıkımlardan kaçınabilmek içinkökten yeni bir şeye başlayabilme gücünde olduklarını hayal ederler. Kendi kendilerine görkemli bir vaatte bulunur ve kaderin onları batırdığı o vasat uçurumdan çıkartacak bir mucize beklerler. Ama hiçbir şey olmaz. Herkes aynı olmaya devam eder; sadece hepsine damgasını vurmuş olan o düşkünlük temayülünün sivrilmesiyle değişirler. Etrafımızda yoğunluğu azalmış ilham ve coşkulardan başka şey görmeyiz: Her insan her şeyi vaat eder, ama her insan, kıvılcımının dayanıksızlığını ve hayattaki deha noksanlığını öğrenmek için yaşar. Bir varoluşun aslına uygunluk derecesi kendi yıkımından ibarettir. Oluşumuzun çiçeklenmesi: Muzaffer görünümlü olup, başarısızlığagötüren yol. Yeteneklerimizin serpilmesi: Kangrenimizin kamuflajı… Güneşin altında leşlerle dolu bir bahar hüküm sürmektedir; bizzat Güzellik, tomurcukların içinde şişinen Ölüm’den başka bir şey değildir… Kökeninde aldatıcı ve yıkıma mahkûm olmayan hiçbir “yeni” hayat görmedim şimdiye kadar. Her insanın zaman içinde ilerleyip bunaltılı bir geviş getirmeyle kendini tecrit ettiğini, yenilenme niyetine de ümitlerinin beklenmedik yüz buruşturmasıyla karşılaşıp kendi içine düştüğünü gördüm.
Başkalarının hayatına müdahil olmayı ne zaman keseceğiz acaba? İnsanların günahına da sevabına da kendimizinkinden daha fazla önem vermeyi ve insanların hayatında zerre kadar değerimiz yokken yaşamlarına karışmayı kendimize hak görmeyi ne zaman keseriz mesela? Ne isterse denesin-yapsın ne de olsa onun hayatı, kendi kararı demeyi herkes normal bir
137 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.