Bir imparatorluğun tasfiyesinden doğduk. Bu imparatorluk eski bir çiftçi imparatorluğuydu. Hâlâ onun iktisadî şartları içinde bocalıyoruz. Nüfusumuzun yarısından fazlası istihsale açılmamış. Müstahsil olan da faydalı şekilde yapamıyor. Sadece çalışıyor, emek sarf ediyor. Fakat insan beyhude çalışırsa çabuk yorulur. Bakın, hepimiz yorgunuz! Ne insan, ne toprak geniş mânasında ekonomimize, hayatımıza girmiş. Münferit teşebbüslerin ötesine bir türlü geçemiyoruz. Bugünün çalışması yarının hızını arttırabilmelidir
Ah, bırak yas tutmayı," dedi adam,
"yorgunuz diye, çünkü başka aşklar bekliyor bizi;
Nefret ve aşk sürer kaygısız saatler boyu
Sonsuzluk uzanıyor önümüzde; aşktır ruhlarımız
Ve süregelen bir ayrılış."
-W. B. Yeats
- Aynı vakıanın iki yüzü. Biz bir taraftan bir medeniyet ve kültür buhranı içindeyiz; diğer taraftan bir iktisadi reforma ihtiyacımız var. İş hayatına açılmamız lazım.
Bunların birini öbürüne tercih edecek vaziyette değiliz. Buna hakkımız da yok. İnsan birdir. Çalıştıkça ve bir şey yarattıkça kendisini bulur, iş mesuliyeti, mesuliyet düşüncesi
Nereye baksam düşüncem kendisine mukavemet eden bir şeyle karşılaşmıyor. Çok yumuşak bir toprakta yuva yapmağa çalışan bir hayvan gibi istediğim yere hızımı götürebiliyorum. Fakat bu kolaylık zararlı oluyor. Her istediğimiz yere gidiyoruz gibi geliyor bize, halbuki ölmüş köklerin arasından daima aynı boşluğa, imkânsızlığın tâ kendisi olan bir
Orhan, Nuran'ı tetkikten vazgeçti:
-O hâlde size göre bir kriz zarurî ve muhakkak... - Sade muhakkak görmüyorum. Onu yaşadığımıza inanıyorum. İhsan bardağını eline aldı ve yudum yudum içti. Nereye baksam düşüncem kendisine mukavemet eden bir şeyle karşılaşmıyor. Çok yumuşak bir toprakta yuva yapmağa çalışan bir hayvan gibi istediğim yere
" Ah, bırak yas tutmayı," dedi adam
" Yorgunuz diye, çünkü başka aşklar bekliyor bizi;
Nefret ve aşk sürer kaygısız saatler boyu
Sonsuzluk uzanıyor önümüzde; aşktır ruhlarımız
Ve süregelen bir ayrılış. "
WİLLİAM BUTLER YEATS
Bir imparatorluğun tasfiyesinden doğduk. Bu imparatorluk eski bir çiftçi imparatorluğuydu. Hâlâ onun iktisadî şartları içinde bocalıyoruz. Nüfusumuzun yarısından fazlası istihsale (üretime) açılmamış. Müstahsil olan da faydalı şekilde yapamıyor. Sadece çalışıyor, emek sarf ediyor. Fakat insan beyhude çalışırsa çabuk yorulur. Bakın, hepimiz yorgunuz!
“Yorgunuz. Yalnızız. Korkuyoruz. Hayallerimizden asıldık.
Öyle yorgunuz ki, sorsanız nefes alıyoruz elbet ama bugün mezarımızı kazmaya hazırız yarın ölmek için.
Öyle yalnızız ki konuşmayı, kendi dilimizi unuttuk, düşünceler yetiyor sadece yeterince kalabalık olmaya, bizim yalnızlığımız bile çok kalabalık aslında…”
Fanilerden bel bağladığımız her şey bir yere kadar..
Cesaret, yetenek, bilgi, beceri, başarı, tecrübe, zeka, para, çevre, akıl, kariyer, itibar,
hepsi sınırlı ve sonlu...
Gözümüzü başkasına dikmeden, elimizi kimseye açmadan, kimsenin önünde serfuru etmeden, bel bükmeden, diz çökmeden...
Duruşumuzu doğrudan doğruya Allah'a bağlayıp öylece doğrulabiliriz..
Başka kapıda ne işimiz var? Başka bağlantıların bizi bağlalamayacağını
herkesin bilmesi lazım...
Sadece kendi sübjektif imkânlarımızla bu hayatı taşıyabileceğimize inanıyorsak
yanılıyoruz...
Görmüyor muyuz? Yalnızız... Yorgunuz... Yılgınız... Güvensiziz... Huzursuzuz...
Hayatın hayrı kaldı mı? Hayır... Çünkü "Hasbunallah/
Allah bize yeter" den koptuk...
Şimdi "Hasbunallah" deme zamanı...
Evet, "Hasbunallah" diyenlerin hesabı sağlamdır...
Nüfusumuzun yarısından fazlası istihsale açılmamış. Müstahsil olan da faydalı şekilde yapamıyor. Sadece çalışıyor, emek sarf ediyor. Fakat insan beyhude çalışırsa çabuk yorulur. Bakın, hepimiz yorgunuz! Ne insan, ne toprak geniş mânasında ekonomimize, hayatımıza girmiş. Münferit teşebbüslerin ötesine bir türlü geçemiyoruz. Bugünün çalışması yarının hızını arttırabilmelidir.
Yorgunuz. Yalnızız. Korkuyoruz. Hayallerimizden asıldık. Öyle yorgunuz ki, sorsanız nefes alıyoruz elbet ama bugün mezarımızı kazmaya hazırız yarın ölmek için.
Öyle yalnızız ki konuşmayı, kendi dilimizi unuttuk, düşünceler yetiyor sadece yeterince kalabalık olmaya, bizim yalnızlığımız bile çok kalabalık aslında.