Cengiz Dağcı'nın muhteşem romanı, normalde burada kitap yorumlamamıştım fakat bu kitaptan o kadar etkilendim ki...
Roman Cengiz'in arkadaşı Sadık Turan'ı tanıması ve onun hatıratlarını okumasıyla başlar. Sadık'ın anılarıyla Kırım Türklerinin acıları, sürgün edilişleri, Sadık'ın yanında Sovyetler'de bulunan çeşitli Türklerin de Almanlara karşı zorla savaştırıldıkları anlatılır. Ruslar tarafından Türklerin nasıl yok edilmek istediklerini oldukça gerçekçi bir şekilde anlatmıştır.
Sadık'ın esir kamplarında yaşadıkları, kanlı sahneler müthiş gerçekci ve akıcı şekilde anlatılmıştır. Sadece Rusların değil Almanların da zalimlikleri, insanlık dışı uygulamaları anlatılır.
Rusya'da yaşayan Türk soydaşlarımızın çektiği acıları gerçekçi bir şekilde görmek isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir romandır.
Romanın dili son derece akıcı ve yalındır. Daha elinize aldığınız ilk anda romanın akıcı ve yalın üslubu kitabı elinizden düşürmemenizi sağlıyor ve kitapta anlatılanlar sizi kendisine bağlıyor.
Kahraman bakış açısıyla anlatılan romanın baş kişisi Sadık'la birlikte esir kamplarında geçirdiği 8 ayı okurken boğazımız yutkunuyor, çekilen çilelere üzülüyoruz.