İsmini duyduğumda bende merak uyandırmasına rağmen distopya olmasi sebebiyle okumayı ertelediğim bir kitapti. Ray Bradbury' nin de söylediği gibi " Her şeyin bir zamanı vardır!". O yüzden geç kaldigimi düşünmüyorum.
Şimdi gelelim kitabın konusuna: 1952'de oluşturulan harika bir kurgu ile karşı karşıya kalacaksınız. Roman, şiir, dergi okumanın insanı düşünmeye iterek mutsuz olmasına sebep olduğu için devlet tarafından tüm bu yazılı metinlerin yok edilmesi planlanıyor. Bunun için de itfaiye ekipleri oluşturuluyor. Bu ekiplerin asıl amacı simdikinin tam tersine; yangın söndürmek yerine yangın çıkarmak ve yazılı metinleri ortadan kaldırmak. Evinde kitap bulunduran kişiler tespit edilip tek tek ateşe veriliyor. Çünkü "Ateş bir, sirdir. Sorunları kökten çözer"
Toplumun mutlu olmasını amaçlayan devlet, zihinsel faaliyetlerden uzak duran her bireyin eglence sektörüne yonelmesiyle bunun olacağını düşünür. Evlerine kocaman ekran bir televizyon ver ve düşünmelerini engelle sloganıyla hareket eder. İnsanin televizyon karşısında zihninin uyusmasini hedefler. Dilini, akiciligini, kurgusunu çok beğendiğim bir kitap oldu. Tüm bu kurguya rağmen daha çok okumak ümidiyle. Okuma arzunuz sonsuz olsun!