Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-"Neye ihtiyacın vardı?" +"Kendim olmaya ... " -"Kendin olman için ne gerekiyordu?" +"Bilmem ... İşte bu yüzden tuzak kurulmuştu ... Ben, dışa­rıda kalan bir şeydi, önemi yoktu. Ben yapan eldim. Ansiklo­pedilerimle, fişlerimle, fırçalarım ve kadehlerimle geliyordum.Ama hayatta, herhangi bir gün, herhangi bir gece maskemi söküp atmak ve sahte tablo ressamından başka bir şey olmak istiyordum ... Bu kimlik üstüme yapışmıştı, hep peşimdeydi ... Kimsiniz siz? Hiç kimseyim, herhangi biriyim ... "
Erikson, bireysel kimliğe odaklanmanın yanı sıra büyük grup kimliği kavramıyla da ilgilenmiştir. İnsanlık tarihinin başlangıcında insan grupları kendilerini diğer gruplardan korumak için bir nevi zırh gibi postlar giyerek ve tüyler takarak ayırt edici bir kimlik duygusu geliştirmiştir. Erikson bu süreci sahte türleşme olarak adlandırmıştır. Erikson'un hipotezine göre her grup kendini gerçek insan kimliğinin tek sahibi olarak görmüştür. Böylece her grup, diğer gruplardan üstün olduğuna inanarak sahte bir tür haline gelmiştir.
Reklam
Sahte kimlik
1 :) Avrupanın en çok aranan suçluları arasında yer alan kişiler , sahte kimlikle Türkiye’ye nasıl bu kadar kolay giriyor? 2:) Uluslararası uyuşturucu kaçakçıları, ülkede elini kolunu sallayarak rahat bir şekilde nasıl seyahatler yapıyor ve otellerde kalıyorlar ? 3:) Suç işledikten sonra sahte pasaportu kolayca tespit edilen bu kişiler neden suç işlemeden önce hiç yakalanmıyor?
Bu nedenle narsist birey kim olduğunu bilemez, kimlik karmaşası yaşar. Her gün, her durumda, herkesin karşısında kendini el çabukluğuyla yeniden ve yeniden inşa etmesi gerekir. Tekinsiz bir hologram gibi, bir görünüp bir kaybolur ve her an bir başka şekilde çıkabilir ortaya. Narsist bireyin büyüklenmeci sahte benliği deneyimlenen ve süreklilik arz eden bir oluş değil, duruma göre icat edilen bir duruş, icra edilen bir performanstır. Sandığı benlikle sunduğu benlik arasındaki örtüşmeyi sağlamak içindir bütün çabası. Otantik benlik, bireyin dış dünyada, ötekilerle ilişkilerinde zora düştüğünde, aklı karıştığında, dağıldığında, yolunu kaybettiğinde dönebileceği içsel bir merkez, bir güven üssü, bir ev gibidir. Narsist birey bu bağlamda evsizlere benzer. Döndüğünde rahat ettiği, huzur bulduğu bir evi; ait hissettiği, güvende hissettiği, yerleşebildiği bütünlüklü bir benliği yoktur. Büyüklenmeci sahte benlik uğruna kendi evinden kovulmuştur. Sokaktaki hayali sahnesinde tek kişilik bir oyun sergiler gibi geçer yaşamı. Herkesin gözü önünde, her an başkalarının bakışına, görüşüne, onayına aç ve talip.
Az önce " kimlik " sözcüğün bir " sahte dost "olduğunu söylememiş miydim? Meşru bir eğilimi yansıtmakla başlar ve bir savaş aleti haline gelir . Bir anlamdan diğerine kayış hiç fark edilmez , doğal gibidir ve bizler , hepimiz zaman zaman kendimizi buna kaptırırız . Bir haksızlığı kınarız , zulüm gören bir halkın haklarını savunuruz ve ertesi gün kendimizi bir katliamın suç ortakları olarak buluruz .
Kendi kaderinizi eksik yaşamak, başkasının sahte hayatını tam yaşamaktan daha iyidir. -Bhagavad Gita 3.35
Reklam
“Kimlik, duyarlılık yetisine dayanmadığı sürece, ortak temeli kendilik nefreti olan bir gruba aidiyete dayanılarak oluşturulur.”
Sayfa 66 - Çitlembik
"Bir ara ölümden kaçmaya çalışırken, kendime yirmi tane sahte kimlik kartı çıkartmıştım." demişti Romain.
Sayfa 108Kitabı okudu
Artık o sahte kimlik değilsin ama henüz gerçek kimliğin de değilsin. Belirsiz bir ara bölgedesin, kim olduğunu bilmiyorsun.
Tek başına kaldığın an, sahte olan kimlik parçalanmaya ve bastırılmış olan gerçek kimlik kendini ifade etmeye başlar. Yalnız kalma korkusu budur.
361 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.