Yazık ki, tek tanrıcılığın bir özelliği olarak ortaya çıkan hoşgörüsüzlüğü bugün öylesine kanıksamış bulunuyoruz ki diğer tanrılara karşı düşmanlığın yeni bir dinsel tavır olduğunu göremeyebiliriz. Paganizm temelde hoşgörülü bir inançtı. Yeni bir tanrının gelişi eski kültler için bir tehdit oluşturmadıkça, mevcut panteonda her zaman başka bir tanrıya yer vardı. Eksen Çağı'nın yeni ideolojileri eski tanrılara yönelik inançların yerini aldığında bile, eski tanrılar böylesine şiddetle reddedilmemişlerdi. Gördük ki Hinduizm'de ve Budizm'de insanlar, tanrıları gönülsüzce kabul etmek bir yana, tanrıların da ötesine geçmeleri için teşvik edilmişlerdir. Bununla birlikte, İsrail peygamberleri, Yehova'nın rakibi olarak gördükleri tanrılara karşı böylesi bir soğukkanlılık gösteremediler. Yahudi metinlerinde yeni "putperestlik" günahı, "sahte" tanrılara tapma, insanda kusma hissi uyandıracak derecede olumsuz bir şey olarak geçer. Bu, belki de bazı Kilise Babaları'nın cinsel arzu duymalarının yaratacağı şaşkınlığa benzer bir tepkiydi. Bu ise akılcı, sağduyulu bir tepkiden çok derin endişenin ve bastırılmış bir duygunun dışavurumuydu. Peygamberler, kendi dinsel tutumlarına yönelik gizli bir kaygı mı beslemekteydiler? Yoksa, pek kolay olmasa da kendi Yehova anlayışlarının paganların putperestliğinden pek de farklı bir şey olmadığının farkında mıydılar? Çünkü ne de olsa, onlar da tanrılarını kendi suretlerinde yaratmaktaydılar.
Free Palestine.....
🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸 Uluslararası hukukun yenilgisi ve İsrail devletinin cezasız kalması karşısında sıradan yurttaşlar bu boşluğu kapatmak için ellerinden gelen her şeyi yapmak zorundadır... ☆☆☆ Hoşea 4/3 Bu yüzden ülke yas tutuyor, Tükeniyor orada yaşayan herkes, Kırdaki hayvanlar, gökteki kuşlar Denizdeki
Reklam
Sahte Peygamberler
Kur'an, "Mislini getirin!" diyor. Söz değil, laf değil, entelektüel gargara değil. İcraat istiyor. Kur'an'ın bu çağrısına çağdaşları da cevap veremediler. (...) Denemeye çalışanları ise muazzam bir mağlubiyet bekliyordu. Bodley: "Bu sahte peygamberlerden bir tanesi olan Müseylime'nin çok natıkalı ve güzel konuşmak gibi bir kabiliyeti vardı. İlahi olduklarını iddia ettiği vaizlerden kendisine takipçiler temin etti, sihir oyunlarıyla kandırdığı başkaları da bunlara eklendi. Bizzat bir tane Kur'an yazdı, fakat bunun değeri sıfırdı. Yalnız insanın ruhunu eserine verişi bakımından bir husisiyet taşır." ('Eserin değeri sıfırdı, aynen ona işaret eden ruhunun kıymetsizliği gibi.' anlamında Müseylime'ye incelikli bir hakaret ediyor.) Zaten, onlar gerçekten mislini (dengini) ortaya koysaydı, İslam'ın zayıflayarak yok olması beklenirdi. Bu da onların mukabele edemediği konusunda ikincil bir delildir.
7.cilt
1691. Ebü'l-Heyyâc Hayyân İbni Husayn şöyle dedi: Ali İbni Ebû Tâlib radıyallâhu anh bana: "Seni, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in beni memur ettiği bir işi yapmakla görevlendireyim mi? Nerede canlı sûreti bulursan onu tanınmaz hale getir, rastladığın yüksek kabirleri de yerle bir et!" dedi. Müslim, Cenâiz 93; Ebû
Sayfa 195Kitabı okudu
487 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. İlk halife Hz. Ebubekir'in hayatını detayları ile anlatan güzel bir eser. Daha cahiliye dönemindeyken bile putlara tapmayan, içki içmeyen bir insan olan Hz. Ebubekir İslam ile karşılaşınca ona ilk inanan hür erkek yetişkin oluyor. Bu yüzden çok eziyet çekiyor. Dayak yiyor. Bilal Habeşi gibi pek çok köleyi parayla Azad edip işkence görmesini engelliyor. Peygamberimiz ile hicret edeceği zamanı, kızı Hz. Ayşe'den bile saklıyor. Peygamberimiz vefat edince Müslümanların dağılmasını engelliyor, Hz. Ömer ve Ebu Ubeyde Bin Cerrah'ı aday gösterip insanların onları seçmesini isterken bir anda halife oluyor. Peygamberimiz vefatı sonrasında özellikle Yemen, Umman, Bahreyn gibi yerlerde mürtedler çoğalıyor. Zekat vermek istemeyen, cahiliye dönemi alışkanlıklarına geçmek isteyenlere karşı Riddet savaşlarını başlatıyor. Esvedül Ans, Müseyleme, Tuleyha, Secah ki bu Müseyleme ile evlenmiştir gibi sahte Peygamberler ile olan mücadeleleri, çoğu insanın bu mürtedlere rağmen dinini terk etmemesi anlatılıyor. Irak ve Şam seferleri, Yermük harbi gibi konulara yer veriliyor. Burada Halid Bin Velid ve Amr Bin As'ın gayretleri, Ebu Ubeyde Bin Cerrah'ın yerini ona vermesi, Bizanslıların yenilmesi, Ebubekir'in meşverete önem vermesi, her komutanı gönderirken ona nasihatlerde bulunması, tavsiyelerinin genelde çıkması anlatılıyor. Ölümüne yakın Hz. Ömer'i yine meşveret sonrasında aday göstermesi, ona vasiyetini açıklaması anlatılıyor. Hz. Ali ve Talha Bin Zübeyir'in de sanılanın aksine ona biat etmesi anlatılıyor. Bu dönemi merak edenlerin mutlaka okuması gereken kitaplardan biri.
I. Halife Hz. Ebubekir (RA)
I. Halife Hz. Ebubekir (RA)Ali Muhammed Sallabi · Ravza Yayınları · 2017103 okunma
576 syf.
9/10 puan verdi
Mübah.
Hiçbir şey gerçek değil her şey mübah! Alamut, 10 yıla yakın planlanan, taslağı bittiğinde efsane olacağı bilinen bir eser. Kitabın her sayfası Sabbah'ın dünya görüşü üzerine kurulu. Dil akıcı ve yormuyor. Tarihî ve bilinen bir fikrin kitaplaşıp okunması için tek çare edebî kudrettir. Yalnızca varoluşsal sancılar çeken, hiçbir dünyevi derdi olmayan bir karakter yaratmak kolay ancak ütopiktir. Yalnız fedailere değil okura da Sabbah'ın kusursuz olduğu kitap boyu dikte ediliyor. Sabbah'ın İbn-i Tahir'e "gerçek varsayılanları anlattığı, yani amacının ulvi olmadığını" okuduğunuz bölümde söylediklerimin doğruluk payı anlaşılacaktır. Gören gözler için ne ibretler vardır. Gelgelelim kitabın ideolojisine... Hiçbir şey gerçek değil. Her şey mübah! Etrafınızda gördüğünüz her şeyin bir amacı vardır. Varolmak, amaçsızlığa zıt ele alınabildiği için "Tanrı neden yarattı?" Sorusu bizi tanrının muhtaçlığına iter. Hasan, bu farkındalık içinde kavruldukça bir cevabın olmadığına ve kökü olmayan bir ağacın yapraklarının sahte olduğuna inanır. Geçici olmayan bir şey bulamaz. Fikirler, statüler, isimler, hikayeler, peygamberler... Hiçbir şeyin gerçek olmadığını fark ettiğinde her şeyin kontrol edilebileceğini fark eder. Madem hiçbir şey gerçek değil o zaman her şey mübah! Alamut fikri böyle peyda olur. Bazı fikirler açıklanmaya muhtaçtır. Bazı tabloların derdi bakılmak değil görülmektir. Tekrarlayayım; gören gözler için ne ibretler vardır.
Alamut
AlamutJames Boschert · Yurt Kitap Yayın · 20123,312 okunma
Reklam
183 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.