Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güllerin, Yüreğine de Cemaline de yuva kurduğunu Senin eşsizliğinle beslendiklerini biliyorum, Saklama benden. Müsade et dikenlerle dost olayım Dostun olayım Yükünü hafifleteyim, Nazlı yârim Can dostum.
" Bilgi miktarı zamanla artıyor. Ancak insanların kafalarında bilgi saklama yeteneği zamanla güçlenmiyor. "
Reklam
Hiç bir şeyini özel bir gün için saklama; Nefes alabildiğin ve yaşayabildiğin her gün özeldir. Bernard Shaw
“Sıkıntımı, onların bu halinden duyduğum iğrentiyi saklama telaşıyla ordan oraya seğirttim durdum.”
Saklama gözlerini Rengini gözlerinden alıyor kalbim
Cesaretin yoksa kendini bahanelerin arkasına saklama gülüm ! Açık ve samimi ol ! En azından aynanın karşısına geçip kendinle yüzleşecek yüzün olsun !
Reklam
Bernard Shaw
Hiçbir şeyini özel bir gün için saklama. Nefes alabildiğin ve yaşadığın her gün özeldir.
Ünlü tarihçi Ksenefon Anabasis adlı eserinde M.Ö. 401 yılında Kürt köyleri hakkında şunları anlatmıştır: Kürt evlerinin çok güzel olduğunu, bol yiyecek bulunduğunu ve bu evlerde bolca şarap bulduklarını, şarap saklama sarnıçlarının sıvalanmış iyi sarnıçlar olduğunu yazmıştır.
Şekerler eline geçerse onları saklama. Sadece parlak jelatinleri kitabının arasına koy. Böylece beni daha çok düşünürsün.
Altıkırkbeş Yayınları
Yetişkinler ne yaptıklarını saklama konusunda çok zeki değiller ve kısa süre sonra kendilerini ele veriyorlar. Biz çocukların uyuduğunu sanıyorlar ve onların ne dediğini duyacak ve ne yaptıklarını görecek kadar zeki olduğumuzu unutuyorlar. Sandıkları gibi aptal değiliz.
Sayfa 61 - Maviçatı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Arkadaş, iyi bir günü Sakla kötü günlere iyi dostu da öyle Güleç bir yüzü de sakla Sakla yiğitliği korkaklığı sevgiyi Kini sakın saklama
Hafıza dediğimiz şey, kanımızın akışından ve onun dalgalanmalarından, kanımızdaki her türlü değişiklikten ve başkalaşımdan etkilenen canlı bir şeydir; geçmişin bütün izlenimlerinin tabii nitelikleri, değerleri ve ilk şekilleri ile bozulmadan saklandığı kusursuz bir saklama aracı, bir buzdolabı değildir. Tek bir kelime içerisine sıkıştırmak için acele ettiğimiz ve -hafıza- dediğimiz bu akıcı ve kaypak şey içerisinde, vakalar, tıpkı akıp giden bir selin dibinde bulunan çakıl taşları gibi birbirlerine çarparlar, böylece birbirlerini yontup cilalayarak tanınmaz bir şekle bürünürler; belli bir düzen içerisine girerler, birbirlerine uyum sağlarlar ve esrarlı bir taklit gücü sayesinde, en ince ayrımlarına varıncaya kadar isteklerimize ayak uyduracak hale gelirler.
"İnsan meyvelerin aksine yapılmış bir mahluktur, tatlı eti dışarıda ve iç tarafı ele alınmayacak olan tarafıdır. Tebessüm, gülüş ve ağlayış hep saklama istediği gülünç veya iğrenç ruhun etrafında tuttuğu perdelerdir ki "ruh" onun arkasında çarpık ve ürkek bir hayvan gibi endişeli gözlerle bakarak çömelmiş oturur."
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.