Avrupa alimleri, eski Türk dinini, Şamanizmden ibaret zannederler. Halbuki Şamanizm, eski Türklerin dini sistemleri değil, sihri sistemleridir. "Şaman", "kahin" ve "sihirbaz" demektir. Eski Türklerin dini reislerine, "toyon" derlerdi. Sihirbazlara da "kam" derlerdi. Tibetliler, bu kelimeyi "kaman" şekline soktular; Avrupalılar da buna "şaman" kılığını verdiler.
Sayfa 385 - Yapı Kredi Yayınları
Jean Paul Roux
"Budizm onlara bilinmeyen oldukça erken bir tarihte ulaşmıştır. Ve kesinlikle Müslümanlık ile Hristiyanlık da. Buna rağmen onlar şaman olarak kalmaya devam etmişlerdir. Şamanın Türkçesi olan "kam" kelimesine ilk olarak Kırgızlarda T'ang devrinde rastlanması da salt bir rastlandı değildir."
Reklam
Biz xoşlamanıq dərsi ki, min məktəb açılsın, Gər min də məarif sözü dünyayə saçılsın, Məktəbdə nə hörmət ki, o samanə qaçılsın? Meyxanədə votqa vurarız, kam alırız biz, Qafqazlılarız, məst olarız, nam alırız biz!
İlk Araplar Türk hakanını şaman ayinleri yaptırarak Kam'ların kehânetlerine göre memleketi idare eden kimseler gibi tasvir ederler. Emevi halifesi Hişam'ın (724-743) gönderdiği elçi huzuruna girdiğinde Hakan iğerlerini tamirle meşgul oluyormuş. Elçi buna İslâmiyeti kabul eylemesini halifesi namından teklif ettiğinde. Hakan ordusunun hirfet ile değil harp ile geçinen insanlardan mürekkep olduğunu ve İslâmiyeti kabul ederek halife ile muhadenette yaşamak yoluna girişemiyeceğini bildirmiş imiş.
Sayfa 51 - muhadenet: dostluk, samimiyet
Kadim Türk inancı genel olarak araştırmacılar ve bilimciler tarafından "Şamanizm" olarak adlandırılmaktadır. Yabancı kökenli -İzm- ekiyle "Şamanizm" kelimesi, hem bu inanca mensup olan halkların diline hem de bu inancın mantığına ve felsefesine ters düşmektedir. Şaman, inanç önderinin adı olduğuna göre, din görevlisini merkez alan bu adlandırma, bu inancın özüne aykırıdır. Daha çok din görevlisi yani rahip merkezli dinlerin etki alanından gelen ya da bu dinlere mensup kişiler tarafından incelenen Gök Tanrı İnancı, kendi özüne ve işleyişine aykırı bir adlandırmaya maruz kalmıştır. Bu inanç asla rahip merkezli değildir. Bu inançta, şamanlar - Kamlar, en son ve nadiren sahnenin görünen yüzüne çıkan kişiler olmuşlardır. Bu sebeple de Şamanizm kelimesi, bu dini tanımlayan en son kelime niteliğinde kabul edilmelidir. Kam, dinî bilgiyi aktaran kişi de değildir. Akay'ın dediği gibi "Tanrıcılıkta başçılık, öğrencilik olmaz. Herkes Tanrı'dan öğrenir." Akay Kine'nin ifadelerinden ve Altaylılarla yaptığım görüşmelerden yola çıkarak bu inanç sistemi ile ilgili Ak Cang / Gök Tanrı İnancı / Tanrıcılık isimlendirmelerinin yaygın olarak kullanıldığı sonucuna vardım. Bizim asıl inancımız ‘Ak, Cang’dır Başka bir ifadeyle 'Tanrıcılık'tır.
Sayfa 13 - Çatı KitaplarıKitabı okudu
Şaman sözcüğü, Mançu-Tunguz dilinden gelmektedir. Tunguzca şaman, saman; Mançu dilinde sama'dır. Türk kavimlerinde ise, şaman sözcüğü "kam" sözcüğüne karşılık gelmekteydi. Şamanizm, trans durumuna geçebilme yeteneğindeki kimselerin, doğaüstü varlıklarla ilişki kurarak onların güçlerine sahip olmalarından bu güçleri toplum adına kullanmalarından ve bu amaçla yapılan dinsel-büyüsel pratik ve törenlerden ibarettir (Örnek, 1988:48; aktaran Artun 2011; 95-96): Şamanizm, büyüye dayalı bir kabile dini olma özelliği taşımaktadır (Ocak,1 983:34; aktaran Aertun 1984; 96). Şamanizm'de birden fazla tanrı vardır ve bu tanrıların görev ve yetkileri birbirinden ayndır. Şamanizm'de beş kutsal unsur vardır. Bunlar; demir, toprak, ateş, su ve ağaçtır (Artun 2011; 99).
Reklam
163 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.