Madem burada adama ihtiyaçları yok, ne diye bu ilanları basıp dağıtmak zahmetine katlanıyorlar?" "Biraz kafanı yorsan olmaz mı?" "Ögrenmek istiyorum." "Bak!" dedi genç adam. "Bir iş için sana bir adam gerekse ve bir de iş isteyen bir tek adam bulunsa. O zaman sen bu adamın istediğini vermek zorunda kalmaz mısın? Ya, bir de yüz adam olursa, bir düşün..." Takımını bıraktı. Gözleri sertleşmiş, sesi keskinleşmişti. "Bir de yüz adamin iş istediğini düşün. Düşün ki çocukları da var, bu çocuklar da aç. Düşün ki bir pis on sentle çocuklara ancak bir kutu konserve alınabilir; düşün ki beş sentle bile çocuklara hiç olmazsa bir şeyler alınabilir. Karşında da yüz adam var. Sen de onlara beş sent verebilirsin. Zavallılar bu beş senti bile almak için birbirlerini öldürürler. Son çalıştığım işte bana ne veriyorlardı, biliyor musun? Saatte on beş sent. Bir buçuk dolar almak için on saat çalışıyordum. Sonra da orada yatıp kalkamazsın. Üstelik her gün işe gitmek için benzin yakacaksın..." Hiddetten soluyor, gözlerinden tiksinti fışkırıyordu. "İşte bunun için o el ilanlarını bastırıyorlar. Tarlalarda bir insanı saatte on beş sente çalıştırarak elde edeceğin kârla, o ilanlardan yüz binlercesini bastırırsın, anlıyor musun?"
Sabahın seher vaktinde oturmuş kahve içer Bir elinde altın makas yarine fistan biçer Bir selama kail olduk onu da vermez geçer Bu güzellik sana bana kalmaz geleceksen gel şimdi
Reklam
Dört bir yana haber salsam Öldü desem inanır mı? Dağlar bana geri verin Kadir'imi, (Alparslan'ı) , Sinan'ımı Jandarma kurşunu çaldı Canını teninden aldı Nurhak'a abide kaldı Dağlar aldı selamını Nurhak sana güneş doğmaz Uçan kuşlar yuva kurmaz Dökülen kan yerde kalmaz Soracağız hesabını Böyle kalır sanma devran Yola devam eder kervan Öldü Sinan, doğdu Sinan Omuzladı silahını
Sayfa 86 - Doğan Kitap / 1. Baskı
Mesela üç çocuğun bulunduğunu farz edelim ve bunlardan biri henüz çocuk yaşta Müslüman olarak ölsün. Bir diğer çocuk ise ergenlik çağına vardığında Müslüman olsun ve ergen bir Müslüman olarak ölsün. Üçüncü çocuk ise kâfir olarak ergenliğe ulaşsın ve küfür üzere ölsün. Onlara göre adalet, ergenliğe ulaşan kâfir çocuğun ebedi olarak ateşte kalması,
Sayfa 154Kitabı okudu
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
ayet hadis dışında şimdiye kadarki en mühim alıntım
Çilem... O hadiseden sonra yaş her türlü meyve yiyemedim. Yemek arzuluyordum fakat boğazımda kalıyor. Bin müşkülatla yutsam kusma hissi geliyor çıkarıyorum...
Sayfa 9
Reklam
336 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.