Sanatın iyileştirici gücü
Virginia Woolf, aynı yıl To the Lighthouse’ı (Deniz Feneri) yazıp, o romanda Mr. Ramsay ile Mrs. Ramsay kişiliklerinde annesiyle babasını yeniden canlandırarak, baba kompleksinden kurtuldu.
Sayfa 13 - Güncesinde ve mektuplarında, babasını da, annesini de her gün düşündüğünü; her ikisinin de çok sağlıksız bir saplantı haline geldiğini; ama bu romanın, onlardan kurtulmasını sağlayan bir büyü olduğunu anlatır. (1928 yılı)
Sanatın, insanı hayran bırakan bir gücü var.
Sayfa 140 - Can
Reklam
Uyku
Günün birinde aniden ilham gelse, sanatın olanca gücü içime dolsa, uykuya bir güzelleme yazardım. Hayatta uyuyabilmekten daha büyük zevk tanımıyorum. Uyurken hayat ve sanat tamamen hükümsüz kalır, varlıklardan, insanlardan tamamen uzaklaşırsınız, hatırasız, yanılsamasız bir gecedir uyku - ve nihayet, geçmişin de, geleceğin de olmayışıdır...
Sanatın muazzam bir iyileştirici gücü vardır ama eşitsizliğin, adaletsizliğin bu kadar derin uçurumlarla birbirinden ayrıldığı bir yerde neye yarar?
Sayfa 256Kitabı okudu
Sanatın, insanı hayran bırakan bir gücü var.
Tahakküm günlük pratikler içinde doğallaşarak ve görünmezleşerek bir rızaya dönüşür. Ezilme bütün tahakküm biçimlerinin bir bileşkesidir ve çok katmanlıdır; bu bağlamda kimlik de çok katmanlıdır. Tahakküm edenler, tahakkümün doğası gereği rızayı üreten kimliklerin sabit kalmasını murad edeler. Bir çeşit yerleşme olarak değerlendirebiliriz bu sabitliği. Oysa karşı-kültür içinde yerleşmeye karşı akışkan direnişçi öğeleri barındırır. İnsanın bir fail kendini ve dünyayı değiştirebileceğini gösteren sanat, ezilenlerin elinde politik bir silaha dönüşür. Ezilen olmak konumsal ve tavırsal bir durum olduğundan, ezilenlerin bir anlamda dillerini oluşturan sanatları da bu konuma ve tavra göre şekillenir. Ezilenler sahip oldukları deneyimleri yansıtan bu dili çeşitli biçimlerde gelecek kuşaklara aktarırlar. Aktarılan deneyim tahakküm ilişkisinin değişen şekillerine göre işlevselse korurlar, uyarlanabiliyorsa değiştirirler ve işlevsizse terk ederler. Bununla birlikte kaplanılan yeni tavırsal konum direnişin diline yeni öğeler de ekleyebilir. Ancak sanatın direnme gücü artan hegemonya ile birlikte azalmaktadır. Aktardığı deneyim de buna bağlı olarak silikleşmekte, işgal edilmekte ve giderek işlevsizleşmektedir.
Reklam
551 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.