Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan ne yapabilir, kendine dair başka ne bulabilir ki? Hem sonsuz bir yaşam hayal edecek kadar romantik olmak hem de hakikaten biraz sonra ölecekmiş gibi dünya ile barışık bir ilişki kurmak…..Sonra kurduğun ilişkide egemenlik peşinde koşmamak… Nihayet bu dünyanın sonsuz sahibiymiş gibi güçlü bir tahayyül ve tasavvurla yaşamak…” Bu dünya benım,” demek.” Benim bu dünya ve ben bunun bir parçasıyım.Sonsuz bir yaşam sanki beni bekliyor,” diyebilmek!.
Kılavuzun Pusulası - Alıntılar…
Sanki ela gözlerinden vaktinden önce açmış ıhlamur çiçeklerinin kokusu geliyordu.❞ ❝Biliyor musun ıhlamur ağaçları ne zaman çiçek açar? İki sevdalı kavuştuğu zaman açarmış aslında. Tıpkı zorlu fırtınaların ardından gelen bahar gibi.❞ ❝Belki de benim hiç tanımadığım sana ihtiyacım vardı.❞ ❝Sonuçta her ruh kendi kitabını kendi seçer hatta bazen kitap gelir o ruhu seçer.❞ ❝Unutma, sırlar yalnızca ehline verilir.❞ ❝Evim oldun sen benim. Ben banklarda, parklarda iki büklüm bir kat sabahlarken evim oldun. Kör kuyularda sürüklenirken, dipsiz uçurumlara giderken, sarp dağlarda yürürken evim oldun.❞ ❝Hiçbir dünya dilinde ifade edemiyorduk kendimizi.... Yaşanmış ve geçmişte kalmıştı her şey. ❞ ❝Hocam gerçekten inanıyor musunuz? Kitapla insan tedavi edilebilir mi?❞ ❝Doğru insan, doğru zaman ve doğru kitapUnutma şifre bu!
Reklam
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sayfa 366Kitabı okudu
Amerika’ya daha ilk ayak bastığımda başlamıştı gariplikler silsilesi. Bilen bilir, yurt dışında okumaya gittiğiniz zaman üniversite size bir “host family” ayarlar, yani sizi misafir edecek Amerikan aile .. Siz de hem seyahatin yorgunluğunu atlatır hem de bu sırada kendinize kalıcı bir yer bulursunuz. Benim kalacağım aile de şimdiye kadar
"Yemekten önce ve yemekten sonra ben sanki iki ayrı insanım." demişti Montaigne.
“Sen beyazdın sanki, ben ise siyah, hiç şüphesiz. Bunu ikimiz de biliyorduk.”
Reklam
Nedense çok kötü şeyler olduğunu düşünüyordum. Bu kadar gizem ve kasvetli bir hava olması normal değildi. Çalışanlar hiçbir şey bilmeseler de sanki bir şeylerden korkuyor gibiydiler. Hepsinin rengi atıyordu ben gidince. Arada uğrayıp bir şey bulup bulamadıklarını soruyordum. Cevap alamayacağımı anlayınca gitmeyi de bıraktım. Sanki bir efsane biliyorlarmış da bana anlatılmıyormuş gibi hissediyordum her seferinde. Bunları düşündüğümde yine sonuçsuzluk beni yormuştu artık. Nereye bakacağımı, kime soracağımı bilmeden bir boşlukta sürüklenmek gibiydi. Çevremdekilerin söylediği yoluna bak, geleceğin için uğraş demeleri de ayrıca moral bozucu etkenlerdendi. Bir insan nereden geldiğini, ailesini, geçmişini bilmek istemez miydi? Ağaç kovuğundan çıkmadığıma göre bütün bu bilgiler mevcut ama sadece ben ulaşamıyordum. Gerçekten boşlukta, hiçlikte kalıyordu insan. Hayat herkese zor ama bana daha çok manasız geliyordu. Bir hiçken neyin değeri olabilirdi ki. Ben sadece ben varım zamanın birinde dünyaya inmiş ve kaybolmuştu sanki. #Kitaptan #Alıntı:
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.