''Dizginlerinden boşalmış halde uçuruma giden bir at gibiydim. Durmak istesem de bunu yapmaya gücüm yetmiyordu. Tam anlamıyla korkunç dörtnala bir koşuydu ve şartların, çevrenin, tesadüfî etmenlerin ve ‘şans’ sözcüğünün ifade ettiği her şeyin esiri olmuş zihnim saf ve tamamen rapsodik bir gidişat içindeydi. Çaresizlik içinde kendi kendime ‘Artık çok geç’ deyip duruyordum.''
Sayfa 93 - Dedalus Kitap. İstanbul, Haziran, 2012.