Hayvancılığı geliştirmek için Hayvancılığı İyileştirme Kanunu çıkarıp kış ve yılda 600.000 lira zarara yol açan sığır vebası 10 yıllık bir mücadele sonunda 1932 dersinde yenilmiş. İnsanlara da geçen şarbon hastalığına karşın aşı bulunmuş ve her yıl 300.000 hayvan aşılanmış.
Sayfa 37 - İnkılapKitabı okudu
Etrafında şarbon bombaları patlıyorken gerçek ya da güzellik veya bilginin esamesi bile okunmaz.
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
Pasteur'ün “mikrop teorisi"ni (hastalıklar mikroskobik canlı organizmaların bedeni ele geçirmesiyle oluşur) keşfeden kişi olmadığı kesin: Uzun süreden beri bilinen bir bilgiydi bu. Ama ikna edici deneylerle belli mikropların belli hastalıklara neden olduğunu (sığırlarda, domuzlarda, kümes hayvanlarında ve nihayet insanlarda) gösteren ilk kişiydi Pasteur. Teoriden ziyade pratiğe eğilimli olan Pasteur mikrop teorisinin tedavi potansiyelini araştırmaya ağırlık verdi. Tavuk kolerası, domuz yılancığı ve şarbon üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda yeni "aşılar" geliştirdi – "aşı" (vaccine) adını, on sekizinci yüzyılın son- larına doğru çiçek hastalığına karşı inek çiçek hastalığı aşısı yapılmasını savunan Ingiliz kasaba doktoru Edward Jenner'a ithafen koymuştu (vacca Latincede inek anlamına gelir).
Sayfa 94
Batış Yılları
Eskiden padişah ve vezir dalkavukluğu ne ise, bizim demokraside halk dalakavukluğu da o! Zat-i Akdes-i padişahi yerine haşmetlü seçmen! Okumak bilmez ama Sarbon felsefe hocasına sağduyusu ile taş çıkarır, okul görmemiştir ama tarlada elleri nasırlana nasırlana bizim liselerde öğrendiğimiz gerçekleri kavramıştır. Bizde halkçı bu. Halk düşmanı da okuma yazması olmayana cahil diyen! Biz halk düşmanları da bu memleket köylüsünün bir gün önce Danimarka köylüsü gibi ileri, hür, mesut olmasını istiyoruz. Köy enstitülerini arayışımız bundan! Köyü yobazlık elinden kurtarmaya çalışmamız bundan! Halk dostu ise onu olduğu gibi bırakmak isteyenler!Çocuğunun beynini hafız okullarından çürütmesine ses çıkarmayanlar! Kız çocuğunu okula göndermemesine hak verenler! Halkçı bunlar! Hayır, bunlar sömürücü, bunlar sömürgeci! Hollandalı yakın zamanlara kadar pençesi altında tuttuğu Endonezyalıya ne gözle bakmışsa, bizim politikacının oy verici Türk köylüsüne bakışı bu! Zorla da olsa sıtmalıya kinin verenle üfürükçüye gönderen arasındaki fark!
Sayfa 132 - profilKitabı okudu
Sarayda şarbon hastalığı
Sultan Hamid'in hususi operatörlüğüne tâyinimden birkaç sene sonraydı. Bir gün Hünkârın en sevgili gözdesi hastalanmış. Ecnebi saray hekimlerinden biri bakmış: «Ehemmiyetsiz bir çıban, låpa koyunuz, geçer!» demiş! Ama, kadıncağız bu tedavi tarzıyle iyi olmamış. Üstelik sırtındaki yara büyüdükçe büyümüş… Padişahın vehmi, malüm… Hünkâr telâşa
ŞÖLENLER VE KITLIKLAR
Yeni hastalık mikroplarının tek kurbanı o dönemin çiftçilerinin hayvanları ve mahsulleri değildi. Çiftçilerin kendisi de kurbandı. Yetiştirdikleri hayvanlar çok sayıda ölümcül hastalık mikrobunu sessizce insanlara bulaştırdı. Günümüzde zoonotik patojenler (hayvanlardan geçen mikroplar) insanlarda görülen hastalıkların yaklaşık yüzde 60'ından ve yeni ortaya çıkan hastalıkların dörtte üçünden sorumludur. Bu, her yıl insanlar arasında kabaca 2,5 milyar hastalık vakası ve 2,7 milyon ölüm demektir! Bu mikropların bazıları insanların yaşadığı yerlerin karanlık köşelerinde serpilen farelerden, pirelerden ve tahtakurularından bulaşır; ama çoğu et, süt, deri, yumurta, ulaşım, avlanma ve işe bakın ki kediler gibi zararlılarla mücadelede bel bağladığımız evcil hayvanlardan bize geçer. Mide ve bağırsak hastalıkları, şarbon ve verem gibi patojenler, toksoplazma parazitleri, kızamık ve grip gibi salgın hastalık mikropları bunlar arasındadır. Dahası tarihimiz boyunca türümüzü aralarında SARS ve SARS-CoV-2 korona virüsünün de bulunduğu sayısız patojenle tanıştıran da pangolinlerden yarasalara, yediğimiz yaban hayvanlarıdır.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
162 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.